BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,32
ALTIN 2.842,18
HABER /  POLİTİKA  /  BBP

Gemideki BBP'liler dehşeti anını anlattı

Gazze'ye yardım konvoyu getiren Mavi Marmara gemisinde bulunan BBP'liler yaşadıkları dehşet anını anlattı.

Abone ol

Bugün Erkan Tan ile Başkent’ten programına BBP Genel Başkan’ı Yalçın Topçu ve İsrail’in saldırıda bulunduğu yardım gemisinde BBP’yi temsilen bulunan BBP Genel Başkan Başdanışmanı Eyüp Gökhan Özekin, Denizli Alperen Ocakları Başkanı Halis Akınca ve İstanbul İl Başkan Yardımcısı Muhittin Açıcı konuk oldu.

Genel Başkan saldırıyı genel olarak değerlendirirken, gemide bulunan BBP temsilcileri gemide neler yaşandığını anlattı. 

“İyi İnsanlar Olarak Safımızı Belli Ettik”

İsrail’in 1946’dan beri katliama, zulme ve soykırıma devam ettiğini vurgulayarak söze başlayan Genel Başkan, insanlık adına bu duruma bir dur demek için bu olayda yer aldıklarını açıkladı. “ Nasıl ki Nemrut’un yangınına karınca su taşırken safını belli ettiyse biz de bunu yaptık. İyi insanların safını belli etmesi gerekir. Biz hem orda birey olarak insanlık vicdanını hem de BBP’ yi temsil ettik. ”dedi. Gemide sadece kendilerinin olmadığının bir kez daha altını çizen Genel Başkan, “Tüm iyi Yahudiler, iyi Müslümanlar, iyi insanlar tepki gösterdi bu duruma tepki göstermiştir.” dedi. 

“Greenpeace Bile Gemilerini Bırakmıyor”

‘Neden İsrail’in uyarısından sonra durulmadı’ sorusuna partinin baş danışmanı Gökhan Eyüp Özekin, “Greenpeace bile gemilerini kolay kolay teslim etmiyor. Bizim direnişimiz sembolikti orda durmak onurumuzla ters düşerdi.”dedi.

Gemide bulundukları  süre içerisinde farklı ülkelerden birçok dost kazandıklarını  vurgulayan Özekin, “bu sadece türk direnişi değildi. Gemide Yunan vatandaşı yakın arkadaşımız vardı, İsveçli bir profesör bizle birlikteydi, İrlanda’dan dostlar kazandık. Daha yeni New York ve Canada’dan üç haham, tepkimizi desteklemek adına geldiler misafirimiz oldular.” dedi. 

“İsrail Askerleri Beceriksiz Ve Yüreksizdi!”

Sözlerine çarpıcı açıklamalarla devam eden Özekin, yansıtıldığının aksine kendilerinin İsrail askerlerine saldırıda bulunmadığını, askerlerin kendi becerisizliklerinden kaynaklanan yaralanmalar olduğunu şu sözlerle ifade etti. “ Bizim direnişimiz sadece yumruklarımızdı. Onlar gibi silahlarımız, bombalarımız, helikopterimiz yoktu. Bu basit direnişten bile korktukları için dayak yediler.” 

Uyarı  Yapmadılar!

Saldırı  anını detaylarıyla anlatan İstanbul İl Başkan Yardımcısı  Muhittin Açıcı, korkunç açıklamalarda bulundu. Saldırı anına kadar kendilerini 6 geminin takip ettiğini ışıklarından anladıklarını belirten Açıcı, sabah namazına hazırlanırlarken, birden bire uyarısız, açıklamasız etraflarının savaş gemileriyle, 2 adet denizaltıyla kuşatıldığını ve 1 dakika içinde yüzlerce bomba atıldığını açıkladı.  1 dakikalık gürültüden sonra de stabil hale geldiklerini söyleyen Açıcı, “Gemi batıyor sandık. Biz kollarımızı, bacaklarımızı kontrol ederken sis ve gaz bombaları başladı. Ben hala olaydan dolayı iyi duymuyorum.” dedi. 

Bombalara Karşı Gazoz Şişeleri Bile Korkutmaya Yetti

Üzerlerinde sadece can yelekleri olduğunu vurgulayan Açıcı, “Bombalara karşılık, yol boyunca biriktirdiğimiz adam başına bir tane bile düşmeyen, boş gazoz şişelerini botlara fırlatmaya başladık. Başlarında kaskları olmasına rağmen korkup kafalarını eğdiler o kadar korkaklardı ki birbirlerine sarılarak geri çekildiler.”dedi. 
 
 “Arapça ‘Öldürmeyin Vurmayın’ Diye Bağırdım”

“2. merhalede, üç İsrail askerini yakaladık aşağıya makine dairesine indiriyorduk. Ben yine de “Biz Türk’üz, Müslüman’ız öldürmeyin, vurmayın diye arkadaşlarıma çağrı yaptım. Buna rağmen kendileri o kadar acımasızdı ki helikopterden ateş ederek yaraladıkları sivilleri 1 metreden yakınına gelip kafalarına sıkarak öldürüyorlardı. Öldürmeyin diyenlere yapılan bu!” dedi Muhittin Açıcı. 

“Silahları Kimse Kullanmasın Diye Denize Atıyorduk!”

İsrail’lilerin düşen silahlarını kimse kullanmasın, yaralanmasın diye Türk’lerin denize attığını anlatan Açıcı, “Ne Akdeniz Yahudi gölü, ne de insanlık İsrail’in kölesi” dedi. 72 mil açıkta olduklarını vurgulayarak yapılan saldırının haksız hukuksuz ve insan dışı olduğunu bir kez daha belirtti.  

“Türklerden Korkuyorlar - Görmeleri Yetti”

Denizli Alperen Ocakları Başkanı Halis Akınca ise, helikopterin ilk başta sessiz geldiğini, daha sonra bombalarla psikolojik olarak hırpalandıklarını belirtti. “Askerler aşağı inmeye başladığında, biz konuşmadan sırtüstü düşmeye, silahlarını düşürmeye başladılar ki biz askerlikte silahı en kutsal şey olarak öğrendik. Türklerden korktukları her hallerinden belliydi. Bizi görmeleri yetti, tedirginlikleri arttı.” dedi. 

“Ben De Gidecektim. Ben De Mi Hamas’ım? Ayıptır!”

Genel Başkan Yalçın Topçu, “Ben de gidecektim. Hem genel sekreterim deniz yolcuğunda rahatsızlanıyordu hem de olası bir alıkoyma halinde tahmin edilemez bir süre için Ankara’dan uzaklaşamazdım. Son anda vazgeçtim. Şimdi ben de mi Hamas’ım? Dün Almanya’dan konuşan da mı Hamas? Amerika’daki haham da mı Hamas? Yapmayın. Bunlar ön yargılı tartışmalardır, ayıptır!” dedi.  

“Kadınlarımız Devleşti”

Saldırı  başladığında en kötü nezarethaneye atılacaklarını, mermilerin caydırıcı nitelikli plastik mermi olacaklarını düşündüklerini belirten Eyüp Gökhan Özekin, çok geçmeden barışçıl olmadıklarını  anladıklarını söyledi. Hakiki mermi kullanılmasına rağmen, kadınların dahi büyük bir dayanışma ve cesaret örneği gösterdiklerini vurgulayan Özekin, “Adeta devleştiler,  kadın başlarına İsrail askerlerine meydan okudular." dedi. 

Bebek Masumiyetin Sembolü

Erkan Tan’ın ne iş“O gemide 1.5 yaşındaki bebeğin i vardı” sorusuna, da “3. kaptan, gelirken karısını ve çocuğunu bırakamamış. Bebek onundu.” şeklinde yanıt veren Özekin’in sözlerini Genel Başkan da “Bebek masumluktur buradan her şeyin anlaşılması lazım.” diyerek destek verdi. 

Yunanlı: “Türkler Bize De Sahip Çıkar Mı?”

İsrail’in acımasızlığını örneklerle anlatan Eyüp Gökhan Öztekin ve Halis Akınca, 89 yaşındaki başpiskoposun bile ellerinin kelepçelendiğini, kameralarına, paralarına ve pasaportlarına el konduğunu, buna karşın kendilerinin hiçbir müdahalede bulunmayıp sadece 3 İsrail askerini makine dairesine indirdiklerini belirtti. Olaylardan sonra bir yunan vatandaşının “Bizim devletimiz böyle değil, Türkler bize de sahip çıkarlar mı?” dediğini açıkladı. 
 
 Operasyonun adı ‘Gök Rüzgarı’

İstanbul İl Başkan Yardımcı Muhittin Açıcı ise şok açıklamalarda bulundu. “Aldıkları kan banyosu yapmış 680 kişiyi 6 saat helikopter rüzgarında beklettiler. Tir tir titriyorduk. Operasyonlarının adı zaten ‘Gök Rüzgarı” imiş. Helikopter yerdeki suyu alıp üzerimize atıyordu. 36 saat boyunca yemek yemek, su içmek, kafanı kaldırmak yasaktı. İsrail askerleri kafamızı kaldırdığımız anda silahlarını başımıza dayıyordu. İbranice hakaretlerin de ardı arkası kesilmiyordu.” dedi.  

“İnsan Dışkısından Yapılmış Battaniye Verdiler”

Yapılan işkenceleri tüm detaylarıyla anlatan Açıcı; “Erkeklik organlarını  sıkarak bize gösteren, dışarıya bakmamızı yasaklayan İsrail askerleri, 5 yıldızlı otel gibi hapishaneye götürdüler bizi. Verdikleri tek bir battaniyeydi. O da Filistinli çocukların dövülerek zorla yaptıkları dışkının sürülüp kurutulduğu bir battaniyeydi. İşte 65 yıldır Filistin halkının neler çektiğini orada anladık. “Aşlot’taki Görüntüleri Cesaretleri Varsa Yayınlasınlar!”dedi 

İspanyol Milletvekili: “Tüm Avrupa Bir Türk Etmez!”

Havaalanında kendilerini karşılayan Hakan Albayrak’ın da şahit olduğu bir diyaloğu da paylaşan Açıcı, yanlarına bir İspanyol milletvekilinin geldiğini ve “Buradan Türk hayranı olarak geri dönüyorum. AB kapısında beklemeyin. Tüm Avrupa 1 Türk etmez. İspanya’ya döndüğümde bir Türk büyükelçisi gibi davranacağım. Mazlumların hep yanında olun gücünüzün farkına varın” dediğini ve İspanyol milletvekilinin bu mesajı Türklere iletmesi kendisinden istediğini açıkladı.  

BBP’  ye Göre Hükümetin Yapması Gerekenler

Son olarak partinin Genel Başkan’ı Topçu, hükümetin yapması gerekenlerin olduğunu altını çizerek “başbakan aldığı nişanları, madalyaları, ödülleri geri vermeli, el başkanlıktan elini çekmeli ve ticari ilişkileri gözden geçirmeli” dedi.