Kayınpederinin kendisine tecavüz ettiğini öne süren gelin, halıya dökülen menileri silmek zorunda kaldığını anlattı.
Abone olKayınpederi'nin kendisine tecavüz ettiğini öne süren gelin, kendisine saldıran kayınpederinin tecavüz sırasında koltuğu kırdığını, tecavüzden sonra dökülen menileri kendi elleriyle silmek zorunda kaldığını anlattı.
Antalya’da, gelini 35 yaşındaki S.Y.’ye tecavüz ederken koltuğu kırdığı iddia edilen minibüs şoförü kayınpeder 64 yaşındaki A.Y. hakkında ’cinsel saldırı’ suçundan açılan davanın görülmesine Antalya 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.
Mahkemeye tutuksuz yargılanan kayınpeder A.Y., onun tecavüzüne uğradığı iddia edilen gelin S.Y. ile yakınları ve her iki tarafın avukatları katıldı. Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu’ndan Aylin Onursev ile Şengül Bayram da duruşmayı gözlemci olarak takip etti.
Duruşmada ifade veren S.Y.’nin olayı anlatmakta zorlanması üzerine salondaki sanık ve seyirciler çıkartıldı. Salon boşaltıldıktan sonra ifadesi alınan S.Y. Döşemealtı İlçesi’ndeki bir köyde iki katlı evde oturduklarını söyledi. Evin alt katında kayınpederinin, üst katında ise kendilerinin oturduğunu anlatan S.Y., 2012 yılındaki olay günü evde kimsenin bulunmadığı bir saatte gelen kayınpederinin kendisine tecavüz ettiğini iddia etti.
Gelin S.Y., "Kayınpederimin evindeyken, çay yapmamı istedi. Çay verdikten sonra bana saldırdı. Beni kovaladı. Kaçarken salondaki üçlü koltuk kırıldı. Beni yakaladı ve tecavüz etti" dedi.
S.Y., tecavüzün ardından kayınpederinden halıya meni damladığını, isteği izerine bunu kendisinin sildiğini öne sürdü.
SALONDAN ÇIKARTILDILAR
S.Y.’nin ifadesinden sonra açık yargılamaya devam edildi. Mahkeme, sanığın diğer gelini H.Y. ile tecavüz edildiğini söyleyen S.Y.nin eşi D.Y. ve genç kadının annesi E.T.’yi tanık olarak dinledi. Sanığın diğer gelini 39 yaşındaki H.Y., kendisinin de geçmişte kayınpederiyle aynı evde yaşadığını ancak böyle bir olayla karşılaşmadığını söyledi.
S.Y.’nin eşi 29 yaşındaki D.Y. ise ifadesinde babasını savundu.
Tecavüz iddiasından kendisinin olay karakola intikal ettikten sonra haberdar olduğunu savunan D.Y., "Eşimle akrabaları, benim ailemle birlikte aynı binada yaşamamızı istemiyordu. Onların tek derdi, beni ayrı bir eve kiraya çıkarmaktı. Ben kesinlikle babamın eşime karşı bir eylemini duymadım" dedi.
ANNESİ KIZINI SAVUNDU
Tecavüze uğradığını söyleyen S.Y.’nin annesi 60 yaşındaki E.A. ise, kendisinin başka bir köyde oturduğunu, uzun süre kızından haber alamaması üzerine ailesiyle yaşadığı köye gittiğinde tecavüzü öğrendiğini söyledi. Anne E.A., "Kızım evin misafir odasında ölü gibi yatıyordu. Başka kimse yoktu. Ne olduğunu sorduğumda kayınpederinin kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Bunun üzerine ben çocuğumu alıp götürdüm. Olay nedeniyle psikolojisi bozulduğu için şimdi doktor doktor geziyorum" diye konuştu.
AVUKATLARIN SAVUNMALARI
Sanığın avukatı Nuray Sargın ise olayla ilgili S.Y.’nin lehine ifade veren annesinin beyanlarını kabul etmediğini söyledi.
S.Y.’nin avukatı Yıldız Berki ise tecavüzden sonra halıya damlayan spermin sanığa ait olduğunun tespit edildiğini belirterek sanığın tutuklanmasını talep etti.
Sanığın ifadesini almayan mahkeme, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne müzekkere yazılıp 13 Ekim 2014 tarihli raporları doğrultusunda S.Y.’nin maruz kaldığı iddia edilen eylem nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda kesin rapor düzenlenip mahkemeye gönderilmesini talep etti.
Sanığın tutuklanması talebini de reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.