BIST 9.420
DOLAR 34,42
EURO 36,38
ALTIN 2.836,46
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Gelin Çanakkale'ye sizi gezdirelim

Bağış, 1915 olaylarını fırsat bilerek seçim meydanlarında gündeme getiren bazı AB liderlerine tepki gösterdi.

Abone ol

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB üyesi bazı ülkelerde yaklaşan seçimlerde 1915 olaylarından istifade etmek isteyen dar vizyonlu bazı siyasetçiler gördüğünü belirterek, ''Onlara Çanakkale'den bir mesaj vermek istiyorum; Güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye'ye AB sürecinde havlu attırabileceğinizi sanıyorsanız, avucunuzu yalarsınız'' dedi.

Bağış, AK Parti Çanakkale İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, iki gündür Avrupa Birliği'nin stratejik ülkelerinden biri olan Malta'da bulunduğunu hatırlattı.

''AB sürecinde Sayın Başbakanımızın bu göreve bizi getirirken verdiği bir talimat vardı. 'Diklenmeyin, ama dik durun' demişti. Ben o dik duruşun ruhunu, Çanakkale Ruhu'ndan alıyorum'' diyen Bağış, Malta ile Çanakkale arasında bir bağ olduğunu ifade etti.

Çanakkale'yi, ''Yiğidin harman olduğu, kıtaların buluştuğu ve efsanelerin yazıldığı'' yer olarak tanımlayan Bağış, ''Çanakkale'de vatan sevgisi uğruna Türkü'yle, Kürd'üyle, Çerkez'iyle, Laz'ıyla, Boşnağ'ıyla, Zaza'sıyla, bütün evlatlarıyla 253 bin şehit verdiği bu topraklarda vatan sevgisinin ne olduğunu, kanlarıyla yazan bir ecdadın torunlarıyız'' diye konuştu.

Önümüzdeki hafta Çanakkale'ye dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerle o tarihin yeniden yaşatılacağına dikkati çeken Bağış, aynı dönemle ilgili Türkiye'ye bazı iftiraların atıldığına işaret etti. Bağış, şöyle devam etti:

''Deniyor ki; Türkler soykırım işlemiştir. Ne zaman? 1915'in Nisan'ında. Yani bir cephede insanlık tarihinin en büyük kayıplarından birini verdiğimiz dönemde, ülkemize sahip çıkmak, gencecik fidanların, yetişmiş evlatların şehit düştüğü bir ortamda, imparatorluğumuzun, ülkemizin başka bir coğrafyasında soykırım işlemekle itham ediliyoruz.

O soykırım iddiaları ile olarak 1919 yılında zamanın bakanları, kolordu komutanları, valilileri, üst düzey yetkililerinden oluşan 120 kişilik bir gurup Malta'ya sürgüne gönderilmiş. Orada İngilizlerin denetiminde 2 yıl süren bir yargılamayla karşı karşıya kalmışlar. 2 yıl sürenin sonunda 120 kişinin tamamı suçsuz bulunmuş ve berat etmiş.''

Bağış, ABD'nin arşivinde o dönem İngiltere Krallığı'nın Washington büyükelçiliğini yapan kişinin, Temmuz 1921'de çektiği telgrafa dikkati çekti.

Telgraftan, ''Malta'da tutuklu bulunan Türkler aleyhine delil olarak kullanılacak hiçbir şey olmadığını bildirmekten üzüntü duyuyorum. Yeterli delil oluşturabilecek hiçbir sorun, vakit mevcut değildir. Söz konusu raporlar hiçbir şiddetle Türkler tarafından majeste hükümetinin halen elinde bulunan bilgilerin nakliyesinde yararlı olabilecek delilleri bile ihtiva eder görülmemektedir'' bilgilerinin bulunduğu bölümü okuyan Bağış, ''İşte bizim tarihimiz bu kadar berrak'' dedi.

''Güneş balçıkla sıvanmaz''

Bağış, 2005 yılında cumhuriyet tarihinde ilk defa Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ermenistan'a bir mektup yazdığını anımsattı.

Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Türk siyasetçisinin, ''Siz kendi tarihinizle yüzleşmeye hazırsanız, ben kendi tarihimle yüzleşmeye hazırım. Hodri meydan'' dediğini anlatan Bağış, o gün bugün kendi tarihiyle yüzleşemeyenlerin, başka ülkelerin parlamentolarında görevi geleceği belirlemek olan yasama mensuplarına, geçmişi belirletmeye kalktıklarını vurguladı.

Seçilmiş milletvekillerinin görevinin, geçmişi belirlemek olmadığını, bunun tarihçilerin görevi olduğunu vurgulayan Bağış, tarihçilerin yaptığı çalışmaları dünyayla paylaştıklarını, belgelerin ortada olduğunu söyledi.

Bağış, ''Varsa ellerinde bir belge, sadece Ermenistan'ın değil o dönemde burada temsilcisi bulunan, askeri bulunan, ajanı bulunan, insanı bulunan hangi ülke varsa çıkarsın elinde ne varsa. Uluslararası bir komisyon kurulsun ve bunun üzerine hep beraber gidelim. Sayın Başbakanımız onu ta o zamandan beri söyledi'' şeklinde konuştu.

''AB üyesi bazı ülkelerde yaklaşan seçimlerde, 1915 olaylarından istifade etmek isteyen dar vizyonlu bazı siyasetçiler görüyorum'' diyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Onlara Çanakkale'den bir mesaj vermek istiyorum; Güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye'ye AB sürecinde havlu attırabileceğinizi sanıyorsanız avucunuzu yalarsınız. Bu milletin azmini, kararlığının ne kadar derin, ne kadar güçlü olduğunu merak ediyorsanız, buyurun gelin Çanakkale'ye sizi gezdirelim. Çanakkale'de bir nefes alın, size de iyi gelir. Çanakkale'nin peynirli helvasından yerseniz belki aklınız başınıza gelir.''

''AK Partili olmak Çanakkale Ruhu'na sahip çıkmaktır''

Bağış, kendilerinden önce ülkede kepenklerin kapatıldığını, krizlerin yaşandığını faizlerin patladığını hatırlatarak, ''Bir anayasa kitapçığı bir masanın ucundan havalanıp bir ucuna düşene kadar bu ülkede insanların mal varlıkları yarı yarıya azaldı, borçları iki katına çıktı. Ham dolsun AK Partililerin hiçbirisinin başını öne eğecek böyle bir kriz yaşanmadı'' dedi.

Türkiye'de 2002 yılında iç hatlarda kesilen uçak bileti miktarının 6-8 milyon civarında olduğunu, 2010 yılı sonu itibarıyla bunun 102 milyonun üzerine çıktığını vurgulayan Bağış, Cumhuriyet tarihi boyunca 1923'ten 2002'ye kadar 6 bin 100 kilometre yol yapabilen devletin, son 9 yılda onun üzerine 16 bin 500 kilometre yeni yol ve otoban eklediğini kaydetti. 165 bin yeni derslik yaptıklarını, Türkiye'de hizmet veren hastanelerin üçte birinin AK Partililerin eseri olduğunu vurgulayan Bağış, Gelibolu'ya giden yılda 200 bin civarında insan sayısının şimdi 2,5-3 milyona yaklaştığını ifade etti.

Bağış, ''İşte AK Partili olmak Çanakkale Ruhu'na sahip çıkmaktır. AK Partili olmak, ecdadın o bıraktığı yerden meşaleyi alıp çok daha ileri noktalara götürebilmektir'' şeklinde konuştu.

''Çanakkale Belediyesi'ni alacağız''

AK Parti Çanakkale İl Kongresi'nin yapıldığı salondan AK Parti'nin güçlenerek çıkacağını dile getiren Bağış, şunları söyledi:

''Çünkü Türkiye'nin halledilmesi gereken sorunları var. Bugün seçeceğimiz yeni kadrolarla peş peşe 3 ayrı seçime gireceğiz. 2014'te hem yerel seçimleri, hem ilk defa cumhuriyet tarihinde halk tarafından direkt oyla seçilecek bir cumhurbaşkanlığı seçimini, hemen akabinde 2015'te de genel seçimleri gerçekleştireceğiz. Onun için bu salondan birliğin, beraberliğin, kardeşliğin kısa adıyla AK Parti'nin güçlü çıkması lazım.''

Çok seyahat ettiğini, hemen hemen her gün farklı bir ülkede, şehirde yaşadığını, Türkiye'nin hassasiyetlerini iletmekle görevlendirildiğini anlatan Bağış, Türkiye'de gezdiği yerlerde çok net gördüğü bir tablonun olduğuna dikkati çekti.

''AK belediyecilikten hesabını alan bölgeler, AK belediyecilikten nasibini alabilen bölgeler ve alamayan bölgeler'' diyen Bağış, Çanakkale'ye indiğinde içinin ''cız'' ettiğini dile getirdi.

Çanakkale'nin daha iyisine layık olduğunu belirten Bağış, salonda bulunanlara, ''Size selamını gönderen Başbakanımıza yarın döndüğümde 'Çanakkale teşkilatı, Çanakkale Belediyesi'ni alma konusunda kararlıdır' diyebilir miyim?'' diye sordu. Bağış, şöyle dedi:

''Söz vermek, hele AK Partili sözü vermek, öyle 'çakma Gandi'lerin, hizipçilerin, milletin vicdanında yargılanıp müebbet muhalefete mahkum olmuşların verdikleri sözlere benzemez. Akşam söyleyip sabah unutulan sözlere benzemez. Bir kez daha soracağım. Çanakkale Belediyesi'ni alıyor muyuz? Ben de gönül rahatlığıyla Sayın Başbakanımıza, 'Çanakkale kararını vermiş, durmayacaklar yola devam edecekler. Çanakkale Belediyesi'ni de alacaklar' diyorum.''