Gelecekte kanser tedavi edilecek!

Florence Nightingale Hastaneleri Nöroşirürji Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Kuday gelecekte kanserin tedavi edilebileceğini bildirdi.

Kuday yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı verilerine göre, her 100 bin erkeğin 280'inde, her 100 bin kadının da 172'sinde kanser geliştiğini belirterek, beyin tümörlerinin de en çok korkulan tümörler arasında başı çektiğini ifade etti.

Gelecekte kanseri tedavi etmenin kutsal bir başarı olacağını vurgulayan Kuday, "Kanserde tek başarının bir cerrahın neşteri ile kazanılamayacağından eminiz. Başka bir yol bulunacak. Cerrahlar gelecekte belki sadece travma ile uğraşacaklar" diye konuştu.

İNSAN HAYATI KUTSAL, BİRKAÇ SAAT, BİRKAÇ GÜN BİLE UZATMAYA DEĞER

Kuday, kanser hastası ve hasta yakınlarının çoğu zaman istismar edildiğini savunarak, "Hiçbir zaman iyimserliğe karşı değilim. Ancak kendini kandırma ile ortaya çıkan iyimserlik beni ürkütür. Faydadan çok zarar verir. Ölümü yok etmeye çalışmak imkansız. Ölümü yok etmeye çalışmaktansa, yaşamı uzatmanın yollarını aramak daha akıllıca olur" dedi.

Kanser tedavisinin bazen faydadan çok zarar verebileceğini savunan Kuday, kanserle savaşı kazanmanın en iyi yolunun, bu konudaki zaferin tanımını baştan yapılmasından geçtiğinin belirtti.

Kuday, ameliyatı yapılan hastaya kemoterapi, radyoterapi veya çeşitli şekillerdeki uygulamaları eğer faydalı olacaksa yapılması gerektiğinin altını çizerek. şöyle konuştu:

''Yoksa onun hayat kalitesini bozacaksak bir kaç defa düşünmemiz lazım. Bazen ameliyat yaparız, tümörün hepsini çıkarmayız. Çünkü hepsini çıkardığımız zaman hastanın hayat kalitesini bozabilirsiniz. Bir tarafı felç olabilir, konuşması bozulabilir. Koku alması bozulabilir. Yoksa çıkaramayacağımız tümör yok. Veya omurilik tümörü yoktur. Bütün mesele neyi çıkarıp neyi çıkarmayacağımız."

Bir süre öncesine kadar beyin tümörleri ile ilgili kemoterapi olmadığını, şimdiyse yeni ilaçların çıktığını ve bunların yaşamı kısa bir müddet için uzattığını aktaran Kuday, "Bazı beyin tümörleri var ki yaşam müddeti haftalarla sınırlı. Bu haftalara birkaç hafta ilave edebiliyoruz. İnsan hayatı kutsal, birkaç saat, bir kaç gün bile uzatmaya değer. Bütün mesele yaşamı kaliteli bir şekilde uzatmak. Yoksa mevcut tedavilerle hastayı daha bakıma muhtaç veya güç durumlara sokuyorsak bir defa daha düşünmemiz lazım" diye konuştu.

İNTERNETTEN HER ŞEY ÖĞRENİLECEKSE BİZ NİYE VARIZ?

Prof. Dr. Kuday, televizyonlardaki "Şu ilacı kullan, bunu kullan, moda oldu", "Şu sebze, şu meyve iyi gelir" şeklindeki yayınların, bilimsellikten uzak yaklaşımlar olduğunu savunarak, hasta ve hasta yakınlarının "Deneyelim ne kaybederiz?" düşüncesinin istismarlara yol açtığını ifade etti.

Gereksiz bir iyimserliğin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Kuday, "Bilimsel olmayan hiçbir tedavi insanları kandırmaktan öteye geçmez. Bazı insanlarda bir şey yapmasanız da iyileşme olabilir. Bilimsel olmayan her Tedaviden kaçmalarını, büyük merkezlere gitmelerini öneriyoruz. İnternetten indirdiğiniz bilgilere itibar etmeyin. Eğer internetten her şey öğrenilecekse biz niye varız?" dedi.