Geleceğin yakıtı biyodizel

Türkiye'nin, hammaddesi yağ bitkileri olan ve ''yerli yakıt'' olarak tanımlanan biyodizelde, kurulu üretim kapasitesiyle Avrupa'da ikinci sırada yer alıyor ama..

Türkiye'nin, hammaddesi yağ bitkileri olan ve ''yerli yakıt'' olarak tanımlanan biyodizelde, kurulu üretim kapasitesiyle Avrupa'da ikinci sırada yer almasına rağmen, bu kapasitesinin yüzde 10'luk kısmını kullanabildiği bildirildi. Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği (ALBİYOBİR) Genel Sekreteri Tamer Afacan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''üçüncü milenyumun yakıtı'' olarak da ifade edilen biyodizel üretimi yapan ülkelerin sayısının her geçen gün arttığını belirterek, özellikle AB'nin 2003 yılındaki ''Biyo Yakıtlar Direktifi'' ile getirdiği petrodizele katılım mecburiyetinin, biyodizel üretiminin hızla artmasına neden olduğunu söyledi. AB'de, 2005 yılında yüzde 2 olan biyodizelin petrodizele karıştırma mecburiyet yüzdesinin, 2010 yılında yüzde 5.75'e, 2020 yılında ise yüzde 20'ye çıkacağını anlatan Afacan, AB'deki bu zorunluluk ve dünyanın gelişmiş ülkelerinde orman arazilerinde, kapalı su havzalarında, maden ocaklarında, gıda üretim tesislerinde, hava kirliliği yüksek metropollerde zorunlu yüzde 100 biyodizel kullanımına ait çevresel uygulamaların, biyo yakıtları ön plana çıkardığını ifade etti. -TÜRKİYE'DE BİYODİZEL- Afacan, Türkiye'de 2000 yılından itibaren üniversiteler ve özel sektör tarafından çalışmalar başlatılan biyodizelin, Petrol Piyasası Kanunu'nda ''akaryakıtla harmanlanan ürünler'' kategorisinde yer aldığını hatırlattı. ALBİYOBİR ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca bir tarım ürünü türevi olan biyodizelin, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) tarafından ise kurul kararı ve yönetmeliklerle ''akaryakıt'' olarak kabul edildiğine işaret eden Afacan, şunları söyledi: ''Petrolün çevresel zararlarını telafi edecek, ülke tarımını kalkındıracak biyodizel, petrol ürünleriyle eşdeğer muameleye tabi tutulmuştur. İthalata dayalı petrol ile ulusal yakıt biyodizelin aynı kategoride değerlendirilmesinden doğan yapısal uyumsuzluk, mevzuatta zorunlu bir boşluk yaratmıştır. Özel sektör, bu boşluğun yarattığı spekülasyonlara açık bir ortamda cesur hamleler yaparak, kurulu üretim kapasitesiyle Avrupa'da bugün için 2'inci sıraya yükselmiştir. Türkiye, zorunlu kullanım nedeniyle ihtiyacı olan biyodizeli arayan Avrupa'nın ilgi odağı olmuştur. Ülke olarak doğru yaklaşırsak, doğru yapılanırsak, Türkiye, biyo yakıtlarda dünya devi olacaktır.'' -KURULU BİYODİZEL ÜRETİM KAPASİTESİ- Türkiye'nin yıllık 978 bin 436 ton kurulu biyodizel üretim kapasitesine sahip bulunduğunu belirten Afacan, dünyadaki gelişmeler ve uygulamalar, çevre açısından zorunlu tutulması, Türk tarımı için çare görülmesi, yatırım yapılmasını engelleyici veya belirleyici hususların bulunmaması ve özellikle siyasilerin her yerde teşvik etmesi nedeniyle, bugün itibarıyla 90 firmanın biyodizelle ilgili kapasite raporu aldığını vurguladı. Afacan, kurulu kapasite kullanım oranının yüzde 10 olduğunu ve yıllık yaklaşık 90 bin ton üretim gerçekleştirildiğini belirterek, dağılımın incelendiğinde, kapasite boşlukları nedeniyle bitkisel yağ sanayinin ve yeni mevzuatları nedeniyle atıl duruma dönüşen kimya-madeni yağ sanayinin, biyodizele yöneldiğinin gözlendiğini bildirdi. Tarımsal üretici birliklerinin de biyodizel üretimine yoğun ilgi gösterdiğine dikkati çeken Afacan, ''Antbirlik kapasite raporunu almış, Çukobirlik, Tariş ve Fiskobirlik, ihale aşamasına gelmişlerdir. Bu konuda Karadenizbirlik, yoğun çabalarda bulunmaktadır. Trakya Birlik ve Marmarabirlik, araştırmalarını sürdürmektedir'' dedi. Afacan, biyodizel yakıtta AB standardı olan ''EN14214''ün parametrelerinin bir kısmı Türkiye'de ölçülemediği için, üreticilerin numuneleri, belirli periyotlarla yurtdışındaki laboratuvarlara göndermek zorunda kaldığına işaret ederek, ''Bu nedenle üreticilerin çoğu, üretimin Ar-Ge aşamasında. Türkiye'de akreditasyonu tamamlanmış bir laboratuvarımız yok ama TUBİTAK Bursa Test ve Analiz Laboratuvarı 2006 yılında devreye girecek. Ayrıca üniversitelerimizin de bu konuda çalışmaları var'' diye konuştu. Tamer Afacan, Kasım 2005 itibariyle, kurulu kapasiteye sahip başlıca iller ve biyodizele yatırım yapan firmaların sektörel dağılımının şu şekilde olduğunu bildirdi: . . Kurulu kapasite İl Firma Sayısı (Ton/Yıl) ---------- ------------ --------------- İzmit 7 160.645 Gaziantep 16 158.004 Ankara 11 71.040 Mersin 4 70.534 Adana 7 58.745 Bursa 5 46.062 İzmir 6 35.588 Yatırımcı sektörel dağılımı --------------------------- Yağ fabrikaları : Yüzde 40 Tarım sektörü : Yüzde 21 Kimya sektörü : Yüzde 18 Akaryakıt sektörü : Yüzde 11 Diğerleri : Yüzde 10