BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  BİLİM - TEKNOLOJİ

Geleceğin iletişimi nasıl olacak?

Yıllar önce kullanılan bilgisayarlar bir hayli büyüktü ve yavaş çalışıyorlardı. Günümüzdeki bilgisayarların ise hızına yetişilmiyor.

Abone ol

Ancak, bilgisayarlar değişse de arayüzleri yeni yeni değişmeye başladı. Peki bu yenilikler neler? İleride bilgisayarlarla nasıl iletişim kuracağız?

HowStuffWorks isimli internet sitesinde yer alan habere göre, yarım yüzyıldan daha uzun süredir etrafımız bilgisayarlarla çevrili. Ancak henüz birçok insanın onlarla iletişimi değişmedi.

Kullandığımız klavyeler, 150 yıl öncesinden gelen daktiloların gelişmiş halidir. Douglas Carl Engelbert, 1968 yılında daha sonra "bilgisayar faresi" diye adlandırdığımız bir cihaz geliştirdi.

Artık bilgisayarlar 50 yıl öncesine göre çok fazla güçlü olsa da şaşırtıcı şekilde temel arayüzler çok değişmedi. Bugünlerde, fare ve klavye arayüz konfigürasyonundan daha etkileyici yenilikler görmeye başladık. Akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar gibi dokunmatik ekranlı cihazlar bu teknolojiyi ortaya çıkardı. Böylece daha küçük telefonlar ve bilgisayarlar yapılmaya başlandı.

Dokunmatik ekranlar bilgisayar navigasyonu için yeni teknikler getirdi. Öncelerde dokunmatik ekranlar dokunduğunuz tek noktayı belirliyordu, bir görüntüye birden fazla parmağınızla dokunduğunuzda hareketinizi takip edemiyordu. Fakat bugün bir çok bilgisayarda çoklu dokunmatik ekran bulabilirsiniz. Mühendisler, hareketlerle navigasyon geliştirmek için bu teknolojinin avantajlarını kullandılar. Kullanıcılar belirli komutları önceden hesaplanan mimiklerle, hareketlerle yerine getirebilecek. Örneğin, Apple'ın geliştirdiği iPhone gibi çoklu dokunmatik ekran telefonlar, ekranda iki parmağınızı kullanarak resme zoom yapmanıza ve onları sürüklemenize izin veriyor. Çimdikleme hareketiyle zoom out yapabiliyorsunuz.

Tokyo Üniversitesi'nde geliştirilen Etkileşimli Khronos Projektörü, dokunmatik bir arayüzü yeni yönlendirme yöntemleriyle birleştiriyor. Sistem, esnek ekranın arkasında yerleşen kamera ve projektörden oluşuyor.

Kamera, ekranın voltajındaki değişiklikleri tespit ederken, projektör de imajları görüntülüyor. Her 2 boyutta da var olan verileri bütünleşik bir deneyime dönüştüren uygulama sayesinde, kullanıcının ekrana dokunması ve onu deforme etmesi, görüntü parçalarının zamanda ileri ya da geri gitmesine neden oluyor.

Sesimiz ya da dokunmatik teknolojisi aracılığıyla ekranla etkileşime girmemiz bir başlangıç ileride herhangi bir şeye dokunmadan sadece düşünce gücümüzle bilgisayarlarla iletişime girmemiz kaçınılmaz. Bununla ilgili çalışmalar zaten yapılmaya başlandı.