Gel de Çölaşanı arama

Hakarete izin yok diyordu.. Yerine getirilen büyük yazar bakın neler yazmış?

Nasıl aramasın yazar.. Aranmayacak gibi de değil..

Gidişine çok üzüldü Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç. En çok üzen de Çölaşan'ın kontenjandan kovulmasıydı. Yılmaz Özdil gelince o boşa çıktı.

Dahası Ertuğrul Özkök'ün kovma gerekçesi olarak sunduğu o sözlere kafayı taktı..

Özkök'ün Yılmaz Özdil'i göklere çıkardığı o yazı aklından çıkmıyor.

‘Samimiyetle, duyguyla, bilgiyle, mizahla, tarafsızlıkla yapılan muhalefet, çifte su verilmiş çelik gibi oluyor

‘Ama hakaret, iftira, takıntı, lakap takma, haksızlık gibi şeyleri muhaliflik gibi sunmaya kalktığınız zaman iş değişiyor’

Peki Hürriyet'in 'büyük yazar'ı gerçekten 'bilgiyle' 'samimiyetle mi' yazıyordu. Yazdıkları Çölaşan'a rahmet okutacak cinsten..

Kekeç te o yüzden 'gel de arama' diyor:

‘Bidon kafa... Yani darılmayın ama, hakikaten Allah cezanızı versin be kardeşim. Sevmeyenlerin cehenneme kadar yolu var...

Fethullah... Abdullah... Mabdullah... Kıçına solunum cihazı taktıkları zaman beni hatırlarsın, çünkü bu saatten sonra ancak orandan nefes alabilirsin...

Elalem gemi almış, sen iskele babası almışsın... Sen bilirsin kardeş. Türbanmış, uzlaşmaymış, hikáyedir. Laga lugadır.’