BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  SAĞLIK

Geç yaşta ebeveyn olmak ve düşük doğum ağırlığı otizm için risk faktörü oluşturuyor!

Mardin Artuklu Üniversitesi’nde görevli Uzman Psikolog Emin Kurtay, "Geç yaşta ebeveyn olma, düşük doğum ağırlığı gibi etmenler otizm için çevresel risk faktörleri arasında yer almaktadır. Ancak otizmde bilinen en büyük risk faktörü genetiktir" dedi.

Abone ol

Otizmli çocukların hepsinin özellikleri birbirinden farklı olduğunu belirten psikolog Emin Kurtay, birbirlerinden farklı gelişimsel özellikleri olması nedeniyle en ağırdan hafife doğru bir spektrum içinde değerlendirildiğini söyledi. Otizmde görülen bazı belirtiler bir çocukta yoğun olarak gözlemlenirken, diğer bir çocukta nadir veya hiç görülmeyebileceğini ifade eden Kurtay, bazı otizm belirtileri zaman içinde kaybolabildiğini ya da yerini farklı davranışlara bırakabileceğini dile getirdi.

Otizm belirtileri erken çocukluk döneminde ortaya çıkabilmekte olduğunu aktaran Kurtay, şöyle konuştu:
"Kişinin spektrumun hangi ucuna ait olduğu çok önemlidir. Tanı yaşamın ilk yılında veya sonrasında konulabilmektedir. Bazı durumlarda gecikmiş tanı, tanı sürecini geciktirebilir. Tanı genellikle erken çocukluk döneminde konur çünkü semptomlar sosyal, mesleki ve fonksiyonel alanlarda önemli bozulmalara neden olabilmektedir. Otizm için diğer teşhisler arasında zihinsel engellilik, konuşma bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yer alır."

Otizmde risk faktörleri konusunda ebeveynlere çağrıda bulunan Kurtay, "Geç yaşta ebeveyn olma, düşük doğum ağırlığı gibi etmenler otizm için çevresel risk faktörleri arasında yer almaktadır. Ancak otizmde bilinen en büyük risk faktörü genetiktir. Otizmli çocukların zekası yüksek olur. Temel olarak, otizm sosyal iletişimdeki zorluklarla ilişkilidir. İlgi alanları oldukça sınırlıdır. Bazı durumlarda bu sınırlı ilgi alanı, çeşitli beceriler olarak kendini gösterir. Örneğin, gözlemlediğiniz şeyin ayrıntılı bir resmini çizebilir, bir enstrüman çalabilir ve zihninizde dört işlem gerçekleştirebilmektedirler" dedi.

"Otizm nöro gelişimsel bir bozukluktur ve televizyon otizme neden olmaz" diyen Kurtay, "Ancak televizyon, sosyal etkileşim için gerekli karşılıklılığı sağlamada başarısız olur. Örneğin anne ve çocuk oyun oynarken anne bebeğin davranışına tepki verir, gülümser ve çocukla aynı fikirde olur. Ancak televizyon izlemek bebeğin bu yönde karşılıklılık geliştirmesine izin vermez. Otizm tedavi edilen bir hastalıktır. Otizm için tıbbi destek, otizmle ilişkili semptomların şiddetini azaltmada oldukça etkilidir. Bu sayede çocukların okul ortamında günlük yaşamlarına devam edebilmeleri ve eğitimlerine devam edebilmeleri sağlanmalıdır. Semptomları hafifletecek ilaçlar uzman bir doktor tarafından reçete edilmelidir. Tıbbi yardıma ek olarak, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindeki çocukları desteklemek, öz bakım ve temel iletişim becerilerini geliştirmek için eğitim programları da uygulanmalıdır. Çocukları küçük yaşlardan itibaren bu tür eğitim faaliyetleri ile desteklemek oldukça önemlidir" şeklinde konuştu.