Gebze Belediyesi Zafer Haftası Etkinlikleri Başladı. M.Ü. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziya Yılmazer, Çanakkale Savaşları gündeme getirilirken hep şehit sayısına dikkat çekti.
Abone olM.Ü. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziya Yılmazer, Çanakkale Savaşları gündeme getirilirken hep şehit sayısının ön plana çıkarıldığını belirterek, " şehit sayısı az olursa savaşın önemi azalacakmış gibi yanlış bir anlayış var. Sanki bir şeyin büyüklüğü oradaki şehit sayısının fazlalığına bağlıymış gibi değerlendiriliyor. Bir olayın büyüklüğü şehit sayısının fazlalığı ile değil, yaptığınız işin büyüklüğüyle ilgilidir. Önemli olan şehit sayısının fazlalığı değil, yaptığınız işin büyüklüğüdür. Çanakkale'de biz o günün Amerika'sına kafa tuttuk. Çanakkale'de olay budur aslında" diye konuştu. Gebze Belediyesi tarafından Zafer Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen konferansta konuşan M.Ü. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziya Yılmazer, Çanakkale'de üzerine güneş batmayan dev bir imparatorluğun durdurulduğunu kaydederek, "o gün karşımızda dönemin Amerikası, süper gücü var. ABD o zaman henüz dünyaya açılmamış, kabuğunda duruyor. O gün dünyaya nizam vermeye çalışan İngiltere var. Biz bu İngiltere'yi Çanakkale'de geçirmiyoruz. İngilizlerin Çanakkale'de burnu sürtülmeseydi, tarih farklı şekilde seyredebilirdi. Şehitlerimiz az olabilirdi, çok olabilirdi. Bu o kadar önemli değil. Tarih bizim hafızamız. Hafızamız güçlü olacak ama, sağlam bilgilerle güçlü olacak" dedi. ÇANAKKALE'DE YETİŞMİŞ İNSAN GÜCÜMÜZÜ KAYBETTİK Bir ülkenin en büyük zenginliğinin yetişmiş insan gücü olduğunu belirten Prof.Dr. Ziya Yılmazer, "Çanakkale'de 90-100 bin şehit verdik. Üniversite ve medrese öğrencilerinin çoğu Çanakkale Savaşı'nda şehit düştü. Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan sıkıntıların kaynağında yetişmiş insan gücü azlığı yatar" dedi. Prof. Dr. Ziya Yılmazer şöyle devam etti: "Çanakkale'de bizatihi cephede ölen askerlerimizin sayısı 57 bindir. Hastanelerde ölen yaralılar ve diğer nedenlerle hayatını kaybedenlerle birlikte bu rakam 90-100 bin civarındadır. Üniversite ve medrese öğrencilerinin büyük bölümü bu savaşta şehit oldu. 1923 Türkiye'sinde üniversitelerdeki öğrenci sayısının 3 bin dolayında olduğu düşünülürse, bu rakamın büyüklüğü ortaya çıkar. Osmanlı Çanakkale'ye en iyi askerini gönderiyor. Çünkü Çanakkale'nin düşmesi Suriye-Irak cephesinde mağlup olmaya benzemez" Konferansın ikinci konuşmacısı Prof. Dr. Mustafa Uzun da, Çanakkale savaşlarının bir maddi, bir de manevi yönünün olduğunu kaydetti ve "Çanakkale'ye dünyanın en güçlü ordularıyla saldırıldı. Anadolu insanı en zor şartlar altında bile her şeyini feda ederek vatanını savundu. Atatürk, "ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum" dedi. Bu emri ancak askerini tanıyan bir komutan verebilir. Biz Çanakkale'yi, en ağır şartlarda bile bu milleti seve seve ölüme götüren o yüce duyguları bugünün gençlerine verebilmek için anıyoruz" diye konuştu. Tarihimize ve geçmişimize yeterince sahip çıkamadığımızı ifade eden Prof. Dr. Mustafa Uzun, "İngilizler ve Fransızlar savaşın hemen ardından bölgede 30-40 mezarlık yapmışlar. Bu düzenlemeyi de Lozan Anlaşması'nda güvence altına almışlar. Biz anıtı daha yeni tamamladık. Keza mağlup olmalarına rağmen İngiliz ve Fransızların savaşla ilgili yazdıkları kitap, şiir ve roman sayısı bizden çok fazladır" dedi. Belediye Kültür Salonu'ndaki konferansı Gebze İlçe Kaymakamı M.Emin Avcı, Gebze Belediye Başkanı İbrahim Pehlivan, İlçe Emniyet Müdürü Ali Bayraktar, Belediye Meclis üyeleri ve vatandaşlar büyük bir ilgiyle takip etti.