BIST 9.390
DOLAR 34,46
EURO 36,34
ALTIN 2.865,00
HABER /  GÜNCEL

G.Doğulu kızların kaderi

G.Doğu'da okula gönderilmediği için evde kalan kız çocukları, annelerinin kaderini yaşamaya hazırlanıyor.

Abone ol

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde okula gönderilmediği için evde kalan kız
çocukları, annelerinin kaderini yaşamaya hazırlanıyor. Ev işlerinde annelerine yardımcı olan kızlar, küçük kardeşlerinin bakıcılığını da üstlenerek çocukluklarını yaşayamadan hayat mücadelesine başlıyor.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde son yıllarda ''Haydi Kızlar Okula Kampanyası'' sayesinde birçok kız çocuğu okula kazandırılırken, halen
kırsal kesimlerde okul ile tanışmayan kız çocukları bulunuyor. Özellikle kırsal kesimde ailedeki çocuk sayısının fazla olması nedeniyle kız çocukları kendisinden küçük kardeşlerine bakarak bir nevi kardeşlerine annelik yapıyor. Bazı aileler, erkek çocuklarını okula göndermeyi tercih ederken, kız çocuklarına ise su taşıma, temizlik, ev işlerinde annesine yardımcılık, tarlada çalışma ve hayvan bakma gibi işler kalıyor.

-KÜÇÜK YAŞTA OLGUNLAŞMAK ZORUNDA KALIYORLAR-

Diyarbakır Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM)
Sorumlusu Handan Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda yapılan birçok kampanya ile kızların okula kazandırılmasında artış olduğunu, ancak okullaşma oranının kız çocukları için halen problem olduğunu söyledi.

Ailede bir çocuk okula gönderilecekse öncelikle erkek çocukların tercih edildiğini, bu nedenle kız çocuklarının okuldan uzak kaldığını kaydeden Coşkun, bazı köy ve mezralarda da okul olmadığı için ailelerin taşımalı yöntemle başka köylere kız çocuklarını göndermek istemediğini bildirdi.

Kadın sorunlarını tespit etmek amacıyla merkeze bağlı 27 köye gittiklerini ifade eden Coşkun, şöyle dedi: ''Köylerde okula gönderilmeyen çok sayıda kız çocuğu vardı. Okula gönderilmeyen kız çocukları erken yaşta evlenmek zorunda kalıyorlar. Bu kızlar anneleriyle aynı kaderi paylaşıyorlar. Çocukluklarını yaşamadan olgunlaşmak zorunda kalıyorlar. 30 yaşına gelmeden 8 çocuk sahibi olan kadınlar var. Okula gidememenin acısını yaşıyorlar. Okula gönderilmedikleri için büyüklerine tepki duyuyorlar. Okula
gönderilmeyen kız çocukları büyük sıkıntı yaşıyor. Özgüvenleri gelişmiyor ve kendilerini rahat ifade edemiyorlar.''

Coşkun, merkezlerine zamanında okula gidememiş çok sayıda kız çocuğunun başvurduğunu, onlar için Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ile ortaklaşa okuma yazma kursları açtıklarını aktararak, son 2 yılda açtıkları 20 sınıfta yaklaşık 400 genç kız ve kadının okuma yazma öğrendiğini belirtti.

-TALAYTEPE KÖYÜ'NDE OKULA GÖNDERİLMEYEN KIZ ÇOCUKLARI-

Merkeze 9 kilometre uzaklıktaki 600 nüfuslu Talaytepe Köyü'nde aileler köyde okul olmadığı gerekçesiyle kız çocuklarını okula göndermiyor. Köyde okul çağında olan ve okul çağını geçmiş yaklaşık 80 kız çocuğu bulunuyor.

Köyde oturan Remziye Filiz (16) 12'si kız toplam 14 kardeş olduklarını belirterek, ''Köyde okul olmadığından ben ve kız kardeşlerim okula gidemedik. Şimdi okul servisi var, ama sadece erkekler okula gönderiliyor. Okula gidemediğimiz için ev işlerinde annemize yardımcı oluyoruz. Bulaşık, yemek hazırlığı, temizlik gibi ev işlerini yapıyorum. Hayvanları yemleme, sağım gibi işleri de yapıyoruz. Bu işleri yaptığımız için aile rahat ediyor'' dedi.

Fatma Gün (12) ise ev işlerinde annesine yardımcı olup köydeki diğer kızlar gibi kuzulara çobanlık yaptığını söyledi. Taşımalı eğitimle sadece erkek çocuklarının okula gidebildiğini belirten aileler ise, köyde okul olmadığı için kız çocuklarını okula göndermediklerini, kız çocuklarının merkeze veya başka bir köye gitmesini istemediklerini, köyde okul yapılması durumunda kız çocuklarını okula göndereceklerini söylediler.