Resmi kayıtlarda Gazze bir Osmanlı padişahının şahsi mülkü olarak görülüyor. Hatta torunları dava açıp kazanmışlar bile...
Abone olHabertürk'te ekrana gelen Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programına tarihçi Murat Bardakçı ve Hakan Erdem konuk oldu. Murat Bardakçı, Gazze'nin tapusunun Sultan Abdülhamit'de olduğunu tarihi belgelerle ortaya koydu.
GAZZE ABDÜLHAMİD'İN ŞAHSİ MÜLKÜYDÜ
Bardakçı'nın verdiği bilgilere göre, Gazze Osmanlı'da Hazine-i Hassa'nın üstündeydi. Sonra Abdülhamit kendi üzerine geçirdi. Gazze Abdülhamid'in şahsi mülkü olarak tapuluydu.
TORUNLARI DAVAYI KAZANDILAR AMA
Bardakçı gelişmeleri şöyle anlattı: "1924 sonrası Abdülhamid'in torunları dava açtılar. 'Gazze dedemizin mülküdür' diye. İşin ilginci kazandılar ve mahkeme Gazze'nin Sultan Abdülhamit'in torunlarına iadesine karar verdi. Fakat o dönem İngiliz mandası olduğu için dava Londra'ya temyize gönderildi ve bozuldu.
GAZZE'NİN YAKIN TARİHİ
Akdeniz'in güneydoğu kıyısındaki Gazze, 45 kilometre uzunluğunda, 10 kilometre genişliğinde, kuzey ve doğusunda İsrail, güneyindeyse Mısır'ın Sina yarımadasına komşu bir toprak parçası.
Gazze'de 1.4 milyon Filistinli yaşıyor ve bunların yarısından çoğu İsrail'le geçmişte yapılan savaşlarda mülteci durumuna düşmüş aileler. Gazze, dünyanın en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip yerlerinden biri.
Gazzelilerin çoğu günde 2 dolardan az bir parayla yaşamak zorunda. İsrail'ın sınırı sık sık kapatması yüzünden bölgedeki işsizlik yüzde 50'yi aşmış durumda.
Yoksulluk yüzünden eşeklerin çektiği arabaların giderek daha da yaygınlaştığı Gazze'de, yoksul görünümlü evlerin dış duvarları İsrail tarafından öldürülmüş militanların resimleriyle kaplı.
3000 yıldan fazla süredir yerleşimin olduğu Gazze, antik uygarlıkların kavşak noktasında bulunuyor.
Hazreti Muhammed'in dedesinin mezarının bulunduğuna inanılan Gazze aynı zamanda İmam Şafi'nin doğum yeri.
Gazze, İsrail'in kurulmasıyla sonuçlanan Arap-İsrail savaşında Mısır'ın kontrolüne geçti. Şu anda İsrail'in işgalinde bulunan topraklardan ayrılan yüz binlerce Filistinli mültecinin gelmesiyle Gazze'nin nüfusu 1948-49'da üç katına çıktı.
Mısır yönetimi altındaki Gazze, İsrail'e karşı militan Filistin muhalefetinin yerleştiği bir yer haline geldi.
İsrail, 1967 savaşında Batı Şeria, Golan Tepeleri ve Sina yarımadasıyla birlikte Gazze'yi de ele geçirdi. Yahudi mültecilerse Gazze'ye yerleşmeye 1970'lerde başladı.
Filistin Kurtuluş Örgütü gerillaları, 1967-70 yılları arasında Gazze'de aktif halde faaliyet gösterdiler ve bu İsrail'in mülteci kamplarına sık sık saldırmasına yol açtı.
İlk Filistin ayaklanması (intifada) 1987 aralık ayında Gazze'de başladı.
İsrail ile yapılan geçici barış anlaşmaları sonucunda, sınırlı yetkilere sahip Filistin Yönetimi 1994'te kuruldu.
İkinci intifadanın başladığı 2000'den beri, Filistinli militanlar Gazze'deki Yahudi mültecilere ve askerlere binlerce kez saldırdılar.
İsrail, militanlara karşı birçok hava saldırısı ve operasyon düzenledi. Bu saldırılarda çok sayıda sivil de canından oldu. İsrail'in evlerini yıkması ve tarlalarını tahrip etmesi yüzünden binlerce Gazzeli evsiz ve geçimlerini sağlayacak kaynaktan yoksun kaldı.
2005 şubat ayında varılan ateşkes anlaşması bu saldırıları önemli ölçüde azaltsa da Gazze'deki şiddet sona ermedi.