Gazzede insani operasyon

Gazze Şeridi'nde bu sabah 4 yaşındaki Türk çocuğu için “insani operasyon” yapıldı.

İsrail tanklarının çevirdiği Gazze'de yaşayan 4 yaşındaki Türk çocuğu acil kalp ameliyatı için son dakikada Tel Aviv'deki randevusuna yetiştirildi.


İsrail'in askeri operasyonunun günlerdir ıstırap ve ölümlere neden olduğu Gazze Şeridi'nde bu sabah acil bir “insani operasyon” yapıldı.

İsrail'de ameliyat olması gereken 4 yaşındaki kalp hastası Türk çocuğu Abdullah Yılmaz Jarada, Tel Aviv Büyükelçiliği ile İsrailli yetkililer arasında dün ve gece boyu süren görüşme trafiğinin ardından, sabah saatlerinde Gazze'den çıkarılarak, Tel Aviv Tel Ha'şomer Hastanesinde bekleyen doktoruyla randevusuna son dakikada yetiştirildi. Dedesi Muhammed Jarada ile birlikte hastaneye ulaştırılan Abdullah Yılmaz'ın derhal tetkiklerine başlandı. Küçük çocuk, yarın ameliyat edilecek.

Gazze Şeridi'nden İsrail'e giriş çıkışların kapalı olması nedeniyle Abdullah Yılmaz Jarada'nın Türk annesi ve Türk vatandaşı da olan Filistinli kimya mühendisi babası Eşref, 3. kez ameliyat olması gereken çocuklarının, Tel Aviv'deki doktoru David Mişali'nin randevu davetine rağmen, savaş ortamı nedeniyle düne kadar nakli için gerekli izni alamadı.
Jaradaların imdadına Tel Aviv'deki Türkiye Büyükelçiliği mensupları yetişti. Elçiliğin Müsteşarı dahil tüm yetkilileri, Kudüs'teki Başkonsolosluk yetkilileri ile birlikte Abdullah Yılmaz Jarada'nın ameliyatı için Tel Aviv'e nakli için seferber oldular. Sonunda küçük Abdullah'ın dedesi ile birlikte Tel Aviv'e geçiş izinleri alındı.

Aile, bu sabah saat 08.00'de İsrail tankları ile çevrili bulunan Secaiye bölgesindeki evinden, “sarı renkli taksi” ile birlikte Erez sınırına kadar çocuğu getirdi. Erez'in Filistin tarafından İsrail'e ulaşan üstü kapalı tünelini, eşya taşımasında kullanılan yürüteçlerin üzerinde geçen Yılmaz, sınırın İsrail tarafında, kendisini bekleyen büyükelçilik mensupları tarafından karşılandı. Yaklaşık bir saat süren çıkış onay işlemlerinin ardından elçilik mensupları dede ve torunu, saat 10.30 civarında hastaneye yetiştirdi.

Gazze Şeridi'nde, Erez sınır kapısına kadar gelmek isteyenler, ateşe maruz kalmamak için üzerinde taksi işareti bulunan sarı renkli araçları kullanıyor. Bölgede, ekonomik darboğaz nedeniyle bazı memur ve kişiler de üzerinde taksi ibaresi olmayan araçlarla taşımacılık hizmeti veriyor. Abdullah Yılmaz'ın annesi Kevser Jarada, Filistinli Türk vatandaşı eşi Eşref ile birlikte 7 yılı aşkın süredir Gazze'nin Secaiye bölgesinde yaşıyor. Eşref Jarada, kimya mühendisi ve İsrail-Gazze Şeridi arasındaki mal geçişlerinde kullanılan ana kapı olan Karni geçişinin Filistin tarafında “müfettiş” olarak çalışıyor. Jarada ailesinin 2 ve 7,5 yaşlarında 2 erkek çocuğu daha var. Üçüncü kez kalp ameliyatına girecek olan Abdullah Yılmaz Jarada'da doğuştan kalp hastalığı tespit edildi. Küçük çocuk, daha önce iki kez aynı hastanede ameliyat edilmişti.

"İYİLEŞİP DÖNÜŞÜNÜ BEKLİYORUZ"

Anne Kevser Jarada, çocuğunun hastaneye yetişip yetişmeyeceği endişelerinin artık geride kaldığını belirterek, “Her şey yoluna girdi. Dört gözle iyileşip dönüşünü bekliyoruz” diye konuştu. Kevser Jarada, izin verilmemesi nedeniyle son 6 yıldır Gazze'den çıkıp, Türkiye'deki ailesini göremediğini ifade ederek, “Bu bile önemli değil. Önemli olan çocuğumun sağlığına kavuşması” dedi.

İHA KAMERAMANI DA KUDÜS'E ÖZEL İZİNLE GEÇİRİLDİ

Öte yandan, dün çekim yaparken İsrail askerlerinin tanklardan açtığı ateşte vurulan ve kolundan yaralanıp ilk müdahalesi Gazze'de yapılan İHA'nın yerel kameramanı Hamdi El Hor da (28) elçilik mensuplarının devreye girmesiyle gece yarısı Erez sınırından geçerek, Kudüs'e ulaştı. Kameraman, Kudüs'teki Hadasah Ein Kerem Hastanesinde tedavi altına alındı. Kameramanın önce Erez'de vurulduğu yerel kaynaklarca belirtilmesine rağmen, dün yoğun çatışmalara ve ölümlere sahne olan Beyt Lahiya'da görüntü alırken, İsrail askerlerinin ateşine maruz kaldığı öğrenildi. El Hor ile birlikte aynı bölgede çekim yapan Cihan Haber Ajansı muhabiri Mustafa Bağ, “Önümüzdeki İsrail tankları ve sivil giyimli İsrail özel timleri ateş ediyordu. Arkamızda da Filistinli militanlar, omuzlarında anti tank roketleri ve makinalılarıyla ateş açıyordu. Arada kaldık. Kurşunlar, başımızın hemen üzerinden geçti. İHA'nın kameramanı, daha iyi görüntü almak için biraz daha yaklaşınca keskin nişancıların kurşunlarına hedef oldu” diye konuştu.
Kameraman El Hor'un göğsüne de bir kurşun isabet etmiş, ancak çelik yeleği sayesinde bu kurşun vücuduna işlememişti.

Kameraman El Hor, bir gün önce de Filistin güvenlik kuvvetlerinin boşalttığı Erez Sanayi Bölgesinde çekim yaparken, fabrikalardan topladıkları malzemeleri kaçırmaya çalışan bazı Filistinlilerin saldırısına uğramış ve bıçakla elinden yaralanmıştı. Bölgede görev yapan Doğan Haber Ajansı muhabir ve kameramanları ile Cihan Haber Ajansı muhabiri, son saldırıdan 2 gün önce de Beyt Hanun'da İsrail askerlerinin yaylım ateşine maruz kalmış, ancak yaralanmamışlardı.
Bölgede daha önce de çekim yapan iki El Cezire kameramanı hafif şekilde yaralanmıştı.