Gazi Üniversitesi Nevruz'u doyasıya yaşadı. Kutlamalar çerçevesinde ilk etkinlik GÜ TÖMER tarafından konser salonunda düzenlendi.
Abone olGÜ TÖMER tarafından, Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetiminin (TÜRKSOY) katkılarıyla, Gazi Konser Salonu'nda Nevruz etkinliği düzenlendi. Tören oldukça renkli görüntülere sahne oldu.
Gazi Üniversitesi (GÜ) Türkçe Öğrenim Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÖMER) Başkanı Prof. Dr. M. Fatih Kirişçioğlu, Nevruz'un, İslamiyetten çok öncelere uzanan bir gelenek olduğunu belirterek, ''Bu yüzden de herhangi bir şekilde, bir mezhep adına, bir din adına, bir etnik menşe adına bağlı gösterilmesi, istismar edilmesi, bir ayrılık unsuru olarak takdim edilmeye çalışılması son derece yanlıştır'' dedi.
GÜ TÖMER Başkanı Prof. Dr. Kirişçioğlu, törende yaptığı konuşmada, geleneklerin süreklilik göstererek zaman içinde kültürün değişmez bir unsuru olduğunu ve bu kapsamda baharın gelişinin en eski geleneklerden biri olarak kutlandığını söyledi.
Türk topluluklarında Nevruz'un, ''Çağan Yangı Kün, Canggı Kün'' gibi adlarla anıldığını ifade eden Kirişçioğlu, ''Nevruz, bahar bayramı, Balkanlar'dan Doğu Türkistan'a, Kuzey Afrika'dan Sibirya içlerine kadar olan geniş alanda yaşayan Türk topluluklarının ortak kültürünün bir ürünüdür. Nevruz ve Nevruz kutlamaları, insanlar arasındaki sevgi ve saygıyı ayakta tutan, birbirleriyle barışmalarını sağlayan, birlik ve beraberlik duygusu içinde hayatlarını devam ettirme arzusunu hedefleyen bir pratiktir'' diye konuştu.
Kirişçioğlu, yazılı kaynaklara göre yüzyıllar öncesinden itibaren Tanrı Dağları'nın eteklerinde yurt tutan Türklerin, 21 Mart'ı yeni bir başlangıç olarak benimsediklerini anlatarak, ''Bu benimseyiş, Türk kültürünün çevresinin tamamında farklı adlarla da olsa kutlandığını göz önüne sermektedir'' dedi.
Kirişoğlu, zaman itibariyle en eski kültür unsurlarından olmasına rağmen en az değişime uğrayarak günümüze kadar ulaşan Nevruz'un Türk dünyasında yaygın kutlanan bahar bayramı olduğunu söyledi.
Kirişçioğlu, ''Nevruz, 'yeni gün' adını taşıyan bahar bayramının, insan ruhunun tabiattaki uyanışı ile kutlandığı bir bayram olup, aynı zamanda takvim değişikliğini de yansıttığını'' ifade ederek, şunları kaydetti:
''Nevruz, Müslüman ya da olmayan çeşitli Türk toplulukları arasında, Kam'ların dua ettikleri, asırlar öncesinden günümüze kadar farklı şekillerde, ama aynı ruhla hala kutlanmaktadır. Bu bayram, İslamiyeti kabul etmiş ilk Müslüman konar-göçer Türk topluluklarında; sürgün avı, toy, şölen, yuğ gibi İslamiyetle çatışmayan adetlerden biri olarak devam edegelmiştir. Böylece bu ananeler günümüz Türk dünyasına ortak kültür mirası olarak intikal etmişlerdir. Gelenekler, neden, niçin, nasıl gibi sorular sorulmadan atadan oğula kalmıştır. Bu özelliği ile millet bağını güçlendiren en önemli unsurlardan biridir. Baharın gelişin kutlandığı böyle bir gelenektir.
Nevruz geleneği ne Sünnilikle, ne Alevilikle, ne de Bektaşilikle doğrudan doğuş bağlantısı olan, İslamiyetten çok öncelere giden bir gelenektir, yani bir dinin veya mezhebin bayramı değildir. Bu yüzden de herhangi bir şekilde, bir mezhep adına, bir din adına, bir etnik menşe adına bağlı gösterilmesi, istismar edilmesi, bir ayrılık unsuru olarak takdim edilmeye çalışılması son derece yanlıştır. Böyle takdim edilmesi tarihin ve kültürün bütün gerçeklerine aykırıdır.
Türk kültüründen kaynaklanan Nevruz bayramı, her yönüyle Türk gelenek ve görenekleriyle zenginleşmiş ananevi temeli 5 bin yıllık Türk tarihine dayanan bir bayramdır.''
Nevruz'un ''yeniden doğuş'' olduğunu dile getiren Kirişçioğlu, sözlerine şunları ekledi:
''Bu bir barış günüdür. Yeni gün kültür şölenleri vesilesiyle sosyal küskünlükler giderilebilir. Ulaşılacak çözümler iç barışı da sağlar. Önümüzdeki yıllarda BM binasında daha çok Türk bayrağının dalgalanmasını ve bunu bütün mazlum milletlere nasip etmesini diliyorum.''
Gagavuz Kültür Bakanı Dimitri Kambur da ''Gagavuz Türkleri olarak size selam getirdik. Yaşasın Türkiye ve Türk Dünyası'' diyerek duygularını dile getirirken, TÜRKSOY Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Fırat Purtaş da herkesin Nevruzunu kutladığını söyledi.
-ETKİNLİKLER-
Konuşmaların ardından Nevruz'un tarihçesinin anlatıldığı kısa film gösterimi yapıldı.
Daha sonra, GÜ TÖMER üyesi Kırgızistan, Romanya, Moldova'dan gelen öğrenciler gösterilerini sundu.
Irak'ın Kerkük kentinden gelen öğrencilerin sahnede Irak ve Türk bayrağı açmasını izleyiciler ayakta alkışlayıp, zılgıt çekti.
TÜRKSOY üyesi ülkelerden gelen çeşitli guruplar da halk dansları gösterisi ve müzik dinletisi sundu.
Konser salonundaki etkinliklerin bitmesinin ardından dışarıda Nevruz ateşi yakıldı.
Öğrenciler ateşin üstünden atlayıp şarkılar söyledi ve halay çekti.