Başbakan Erdoğan İstanbul'da açılımı konuştu. Şemdinli Eruh'a doğru yürüyüşe geçen gazilere seslendi.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'da açıklamalarda bulundu. Gazilere "Başınızı iki elinizin arasına alın, iyi düşünün" diye seslenen Erdoğan, daha fazla gazi ve şehit tabutu gelmemesi için çalıştıklarını söyledi.
5000 KİŞİYLE BAYRAMLAŞTI
Başbakan Erdoğan, bayram namazını kıldığı Şehzadebaşı Camisi çıkışı 1674 kişiyle bayramlaştı. Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'ndaki bayramlaşma töreninde ise 3200 kişiyle bayramlaşarak, lokum dağıttı.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Sütlüce Kongre Kültür Merkezinde düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmanın satır başları:
- Hep söylüyorum artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok, artık gündem belirlemeye uygun bir Türkiye var. Çalışıyoruz, üretiyoruz ve geleceğe yönelik parlak hedefler belirliyoruz.
- Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette her geçen gün daha büyük mesafeler kat ediyoruz. Yaşadığımız olumlu değişimin etkilerini hayatın her alanında görüyoruz. Her şeyi çözdük hallettik iddiasında değiliz. Ama bu sorunları giderecek inancımız var.
BAYRAMLAR YENİ BAŞLANGIÇ, DEĞERLENDİRELİM
- Yeter ki birbirimize güvenelim, kendimize güvenimizde en ufak bir taviz vermeyelim. Bayramlar yeni başlangıçlar. Bunu iyi değerlendirelim.
GELİN DEDİĞİNİZDE HAYIR DİYORLAR
- Bir milli birlik projesi dedik. Ama bakıyorsunuz ki sıfatı muhalefet olanlar buna muhalefet ediyorlar ve beyaza siyah deme gayreti içindeler. Gelin bunu görüşelim dediğiniz zaman hayır biz sizinle görüşmeyiz diyorlar. Görüşülmeden neyin ne olduğunu bilmeden nasıl oluyor da bunu damgalıyorsunuz? Açıklandı mı bir şey?
"GAZİLERE SESLENİYORUM"
-Bazıları konuşuyor. Bir yerlerde gazilerimizi yürütmüşler veya yürümüşler. Ben gazi kardeşlerimize sesleniyorum; Başınızı iki elinizin arasına alın, iyi düşünün. Bilesiniz ki bu ay yıldızlı bayrağa sarılı tabutların gelmesini biz istemiyoruz. Bunların asgariye inmesi için ne gerekiyorsa onun yapılması lazım ve biz bu ülkede sizler gibi bu kadar sayıda gazilerimizin de sayısının minimize olmasını istiyoruz.
TERÖRÜ MİNİMİZE EDEBİLİRİZ
-Şüphesiz ki, 'terör sıfırlanır mı?' böyle bir söz veremem. Dünyanın hiçbir yerinde terörü sıfırlayan ülke olmaz. Ama minimize edebiliriz. Bunun için elimizden gelen çalışmaları yapmak zorundayız. Burada hep birlikte elimizi taşın altına soktuk.
30 YILDIR NE YAPTINIZ?
-Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bütün kurumlarımızla bu işte sorumluluğumuz var. Kimse kalkıp da şu anda hükümetimize faturayı kesmeye kalkmasın. 30 yıldır bu ülkeyi yönetenler; neredeydiniz, ne yaptınız, hangi tedbirleri aldınız? Yok. O dönemlerde iktidara gelenler bakıyorsunuz şimdi bol keseden atıyor.''
ASIL BÖLÜCÜLER ÜLKEYİ BÖLÜYORSUNUZ DİYENLER
- Ülkeyi bölüyorsunuz diyenler bölücüdür. Kimse Ak Parti’ye bölücü yaftasını yapıştıramaz.
- Biz Türkiye’de 61 vilayette birinci partiyiz. Diğer kalan vilayetlerde de 2. partisiyiz. Ey CHP MHP DTP sen nerede varsın?
- Peki bu tablo nasıl oldu? Çünkü biz milletimizin genelini seviyoruz, genelini kucaklıyoruz. Ayrım yok bizde. Biz 81 vilayetin 81’ine gidiyoruz, vatan topraklarının tamamını kucaklıyoruz.
- Türkiye’nin azınlık, alevi işsizlik ekonomik sorunlarımız var. Tüm bu sorun alanlarını çözeceğiz. 2005 Diyarbakır konuşmamıza bakın. Bunu orda da konuştuk. Milletimiz bize oy verdiyse, bu sorunları çözmekte bize ait. Duyarsız kalamayız. Fakat bunu yaparken de biz Türkiye’nin tamamıyız demedik. Onun için de koordinatör bakanımızı tespit ettik. Bütün siyasi partileri yazacaksın, ziyaret edeceksin.
BİZ AÇIK DA YAPARIZ KAPALI DA FARKETMEZ
- Şimdi de diyoruz ki parlamento açılır açılmaz. Bu işin görüşülmesi gereken yer neresi TBMM ve parlamentoya götüreceğiz. Biz önce kapalı olması gibi bir düşünce söyledik. Dediler ki kapalı oturum olursa biz gelmeyiz. Bir diğeri geliriz ama teşhir ederiz dedi. Bu aslında bir suçtur. Fakat bütün bunlara rağmen biz toplantımızı ve açıklamamızı yaptık. Biz açıkta yaparız kapalı da hiç fark etmez.
BİZ YETER Kİ MİLLETÇE ÜZÜMÜ YİYELİM ÜZÜMÜ
- Çünkü bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil, biz yeter ki milletçe üzümü yiyelim üzümü. Muhatabımız kim? İllegal örgüt değil, insanlar değil. Bizim muhatabımız milletin ta kendisidir.
- Bakın etnik milliyetçilik karşıyız. Niye? Biz bu ülkede Kürdüyle Türküyle Lazıyla Çerkeziyle biriz beraberiz. Hepsine sevgimiz var saygımız var.
- Hepsini severiz dedim. Niye? Çünkü yaratılmışların en şereflisidir. Biz yaradanı yaradandan ötürü severiz. Parasından pulundan değil, aynı kavimden aynı ırktan dolayı değil, sadece yaradandan ötürü severiz. Aynı şekilde biz bölgesel milliyetçiliğe de karşıyız. Ama yıllar yılı bazı bölgelere yatırım yapılırken bazı bölgeler ihmal edildi mi? Edildi.
- Biz sipariş gelmedik bu ülkeye. Bu ülkenin neresinde ne olduğunu biliyoruz. Şöyle bir karıştırılırsa geçmiş, öyle her gittiği yere 3 defa giden bir Başbakan da yoktur. Ankara’da iz sürmekle iller tanınmaz. Eğer biz gün KÖYDES projesini Ak Parti iktidarı önemli bir proje olarak ortaya çıkardıysa, hesabı neydi, yolu elektriği olmayan köy kalmasın diye bu adımı attı.
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1938’de demir ağlarla ördük diyordu.
DAĞLAR HIZLA DELİNİYOR, VİYADÜKLER YAPILIYOR
- Acaba gelen iktidarlar kaç km demir ağ temin ettiler? Sadece 10. Yıl Marşı’nda onu kullandılar, başka yok. Ama biz işin gerçeğini yaptık. Biz şu anda biz Büyükşehir’lerde demir ağları yaygınlaştırıyoruz. İstanbul, Ankara bunlardan en önemlisi. Diğer illerimizde de başlattık. Antalya’yı kaybettik. Şimdi durduruldu iş, çok enterasan ve Ankara – Eskişehir arasını hizmete açtık. Şimdi 1 saat 20 dakikada gidiyorsunuz.
- Geçen hafta bir denetlemeye gideyim dedim. Onun için Eskişehir oradan da ta Bozüyük’e kadar gittim.
- Hızla dağların nasıl delindiğini gördüm. Şimdi o delinen dağlardan hızlı trenler gidecek viyadükleri gördüm, 1900 metre uzunluğunda viyadük. Onların baktım ki pabuçları yerleştirilmiş, üzerlerine diğerleri yerleştirilecek. Şantiyede de işçilerle oturduk iftarımızı yaptık.
- Eskiden ölüm virajları denen yerleri gördüm. Artık bakıyorsunuz ki yollar bölünmüş ve geniş. İnşallah 31 Ekim’de büyük bir kısmını inşallah açıyoruz.