BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Gazetelere promosyon yasağı!

Çünkü gazeteler çıkan bu kararla, artık promosyon düzenleyemeyecek ve halkı kandıramayacak..

Abone ol

Bu kararı başından beni destekleyen Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nurcan Akad, kararın Meclis'ten geçmesiyle adeta bayram yaptı. Akad, bu karara neden karşı olduğunu, bugünkü köşesinde okurlarına şöyle duyurdu: Market gazeteden gerçek gazeteye Yıllardır bir haberci olarak beni en fazla rahatsız eden, gazetelerin birinci sayfalarının en değerli sütunlarının haber dışı ürünlerin pazarlanması amacıyla kullanılması olmuştur. Düşünün, önünüze muhabirleriniz tarafından binbir emekle hazırlanmış onlarca güzel haber geliyor; bunlardan zaten pek azını seçip birinci sayfanızda değerlendirebileceksiniz ve o en kıymetli köşede, onlar değil, tabak-çanak, ütü, televizyon, buzdolabı gibi, mağazalarda satılması gereken malzemeler sergilenecek... Her seferinde muhabirinizin emeğinden, mesleğinizin ilkelerinden, kendinize saygınızdan biraz daha, biraz daha kırpıp bu ürünlere yer açacaksınız. Gazeteciliğin temel işleviyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu ürünlere. Ve her seferinde rakibinizin sunacağı daha üstün bir üründen korkacaksınız, yapacağı daha iyi bir haberden değil... Acaba onun televizyonu bizimkinden üstün mü, onun vereceği müzik seti ne marka, biz hangisini verelim derken, gazetecilik için harcamanız gereken zihni mesainizin önemli bir bölümünü, süpermarket yöneticisi zihniyetiyle reyonlarınıza dolduracağınız yeni ürünler için seferber edeceksiniz. Bir haberci olarak, her seferinde gazetenin sürmanşetindeki o kıymetli alanlarda, kıymetli haberlerinizin yerine çöreklenmiş tabak çanaklara, televizyonlara, müzik setlerine içiniz sızlayarak bakacaksınız... Üstelik bu ürünler nedeniyle gazetenize müşteri olanların, gazetenizin gerçek okuru olup olmayacaklarından hep şüphe duyacaksınız. Onların bir üründen diğerine, bir gazeteden ötekine sürekli yer değiştiren alıcılar olduğunu bile bile, sadık okurunuzu ihmal etmek pahasına, bu yüzer-gezer müşteriyi memnun edecek bir tane daha, bir tane daha ürün sunacaksınız. Gazetenizin üzerinde 10, 15, 20 adet kupon sıralayacaksınız. Kimi zaman büyük bir sükseyle sunduğunuz müzik seti küçücük bir masa üstü oyuncağı çıkacak, kimi zaman vaat ettiğiniz ürünü vermeyeceksiniz... Böylece yarattığınız 'müşteri memnuniyetsizliği' yüzünden, hem kendi markanızın, hem mesleğinizin yara almasına neden olacaksınız... * * * Mesleğe, mesleği icra edenlere, gazetelerin bizzat kendisine zararları saymakla bitmeyecek bu hokkabazlık, TBMM'nin geçen hafta yaptığı bir yasal düzenlemeyle çok şükür son buldu. Meclis, Tüketici Yasası'nda yaptığı bir değişiklikle, gazetelerin kültürel ürünler dışındaki promosyonlarını yasakladı. Bu, Türk basını açısından devrim niteliğinde bir gelişmedir. TBMM'yi, gazeteleri hipermarket olmaktan çıkarıp, kendi mecralarına dönmeye zorlayan bu adımı nedeniyle yürekten alkışlıyorum. Bu değişiklik yönünde oy kullanan milletvekillerine, bazı 'marketçi' meslektaşların engelleme çabalarına direndikleri için teşekkür ediyorum. Bu yasa, gerçek gazeteciliğin önünü açmıştır. Gazeteler, mevcut kampanyaların sona ereceği üç aylık dönemin ardından, artık sadece habercilikleriyle yarışacaklar. Okurlarına en doğru, en objektif haberi verebildikleri ölçüde, onların gerçek sorunları görebildikleri ve bu sorunlara dönük çözümler üretebildikleri sürece var olabilecekler. Ve gerçek okurlarıyla karşı karşıya kalacaklar. Süpermarketçilik döneminin kolaycılığı sayesinde kaptıkları müşterilerin ne kadarını okur yapmayı başarabildiklerini görebilecekler. Böylece haberiyle, yorumuyla, verdiği yaşam desteğiyle okurunun bir aidiyet-sadakat bağı kurabilmesi için çalışan gazetelerle, okurunu müşteri olarak gören gazeteler arasındaki fark ortaya çıkacak. Gerçek tirajlar neymiş, hep beraber göreceğiz. * * * Akşam, önemli bir eksiğini geçen hafta giderdi. 2 Mart'tan itibaren, artık her gün yayınlanan bir kültür-sanat sayfamız var. Bu, okurlarımızın da en önde gelen taleplerinden biriydi. Mehmet Kenan Kaya yönetiminde, sanata gönül vermiş iki genç muhabirimiz Simge Yıldırım ve Efnan Atmaca'nın katkılarıyla hazırlanan yeni sayfamız, okurlarımızdan övgü almaya başladı bile... Bu çok önemli, çünkü bize yön veren tek şey var: