BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

'Gazetecilikmiş gibi görünen işler'

Financial Times gazetesi, Türkiye'de yargılanan gazeteciler nedeniyle dikkatlerin basın özgürlüğüne çevrildiğini yazıyor ve bu davaların Türk yargısındaki diğer gelişmeleri gölgelediğini belirtiyor.

Abone ol

Financial Times gazetesi, Daniel Dombey imzalı haberinde Türkiye'de yargılanan gazeteciler nedeniyle dikkatlerin basın özgürlüğüne çevrildiğini yazıyor.

Dombey yazısına, "Yonca Verdioğlu bir yıl önce, kitap yazdığı için kocasını tutuklamak üzere polisin evlerine geldiği günü net şekilde hatırlıyor" diye başlıyor ve şöyle devam ediyor:

Yedi saat sonra polis Ahmet Şık'la birlikte evden ayrıldı. Şık, aynı gün tutuklanan bir başka yazar Nedim Şener'le birlikte cezaevinde. Her ikisi de terör suçlarından yargılanıyor.

Ahmet Şık'ın davası tutuklandığı sırada yazdığı İmam'ın Ordusu adlı kitap etrafında şekilleniyor. Yonca Verdioğlu kocasıyla ilgili iddianamede, bu kitap dışında başka hiçbir şey bulunmadığını söylüyor. Ahmet Şık'ın, tutuklandığı sırada henüz yayınlanmamış olan kitabı 50 binden fazla sattı. On binlerce kopyası da internetten indirildi.

Son tutuklamalarla, rejimin baskısını arttırdığı ve basın özgürlüğünün durumu konusundaki tartışmaların odak noktası son bir yıldır bu dava oldu.

'Gazetecilikmiş gibi görünen işler'

Bu tutuklamalar, Türk yargısındaki diğer gelişmeleri, örneğin 1980 darbesinin mimarlarına yargı yolunun açılmasını gölgede bıraktı.

Yonca Verdioğlu, 'basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından Türkiye'nin bir demokrasi olduğunu söyleyemeyiz' diyor ve bir zamanlar ordunun uyguladığı sert tutumun şimdi sivil yöneticiler tarafından kullanıldığını belirtiyor.

Türkiye'de yaklaşık yüz gazeteci tutuklu. Yetkililer, bu kişilerin gazetecilikten değil terör ve diğer suçlardan yargılandıklarını belirtiyor.

Kimi savcılar ve siyasetçiler ise, 'gazetecilikmiş gibi görünen' işlerin terör eylemleri olabileceğini savunuyor. Yonca Verdioğlu, kocasının tutukluluğunun bir yıl süreceğini hiç düşünmediğini söylüyor.

Herkesin anlaştığı tek nokta ise, bu davanın daha yıllarca sürecek olması.