Ergenekon soruşturması kapsamında polis bir çok evde arama yapıyor.Ergenekon soruşturması kapsamında yeni dalga baskınların adresi gazeteciler oldu.
Abone olİNTERNETHABER.COM- Polis aralarında, gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık, Ergenekon sanığı Yalçın Küçük, eski MİT'çi Kaşif Kozinoğlu'nun da aralarında bulunduğu 11 ayrı adreste arama yapıldı. Ergenekon soruşturması kapsamında bu sabah evinde arama yapılan Kaşif Kozinoğlu, Türkiye'nin en gizemli askerlerinden biri.
Oda TV operasyonun ardından Ergenekon savcılarının talimatıyla polis sabah 07.00 sıralarında 11 ayrı noktaya baskın düzenledi.Arama yapılan evlerdeki CD, bilgisayarlar ve çok sayıda döküman emniyete götürüldü. Arama kararının gerekçesi de 'terör örgütüne üyelik' olarak açıklandı.
22.20- YALÇIN KÜÇÜK'ÜN EVİNDEKİ ARAMALAR BİTTİ
Ergenekon sanığı Yalçın Küçük'ün sabah 05 sularında başlayan aramalar akşam saaatlerinde sona erdi.
28 polisin görev aldığı aramalarında Yalçın Küçük'e ait kitaplar incelenirken bazılarının fotokopileri çekildi.
Yaklaşık 16 saat süren aramalarda polis 12 çuval belgeye el koydu.
21.23: MÜYESSER YILDIZ GÖZALTINA ALINDI
Yaklaşık 12 saat süren aramanın ardından Yıldız, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Yıldız'ın sağlık kontrolünün ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürüleceği öğrenildi.
Yıldız'ın avukatı Ali Altay, gazetecilere yaptığı açıklamada, bilgisayarlardan imaj alma işlemlerinin uzun sürdüğünü, polis ekiplerinin Yıldız'ın eşi ve oğluna ait diz üstü bilgisayarlardan da imaj aldıklarını söyledi. Altay, ayrıca polis ekiplerinin Yıldız'ın gazetecilikte kullandığı kendine ait notları ile daha önce yayımlanmış ''100 Yılın Hesabı'' adlı kitabının taslak metnini de aldıklarını kaydetti. Altay, ''Müvekkilimin pazartesi günü kendisi hakkında yakalama kararını veren savcı ile manevi tazminat davası vardı. İki gün sonra davalı savcının imzaladığı yakalama kararıyla gözaltına alındı. Bunu bir hukukçu olarak kabul etmek mümkün değil'' diye konuştu.
HRANT İÇİN ADALET İÇİN
Evinde arama yapılan Posta gazetesi yazarı Nedim Şener, saat 15.20 sıralarında polis aracına bindirilerek emniyete doğru yola çıkarıldı. Şener araca binerken 'Hrant için adalet için' dedi.
AHMET ŞIK DA GÖZALTINDA
Evindeki araması sona eren gazeteci Ahmet Şık gözaltına alındı. Ahmet Şık'ın Kabataş Setüstü Hacı İzzet Paşa Sokağı'ndaki evindeki arama avukatlarının da katılımıyla yapıldı. Şık'ın çalıştığı özel bir üniversitedeki bürosunda da arama yapıldı.
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazeteci Ahmet Şık'ın arama yapılan evini İHA görüntüledi. Operasyon sonrası görüntülenen evde Ahmet Şık'ın kitapları ve CD'lerinin bir arada olduğu gözlendi. Ekiplerin özellikle inceleme yaptığı çalışma odasında Ahmet Şık'ın çalışma masasının üzerindeki eşyaları ve bilgisayarı dikkat çekti.
EVİ ARANAN DİĞER İSİMLER
Arama yapılan adresler arasında Oda TV Genel Koordinatörü Doğan Yurdakul, gazeteci Müyesser Yıldız, Coşkun Musluk, Oda TV yazarı Sait Çakır, Oda TV Yazarı İklim Bayraktar ve Oda TV Ankara Temsilcisi Mümtaz İdil'in evi de bulunuyor.
11 KİŞİ HAKKINDA GÖZALTI KARARI
''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten savcılardan Zekeriya Öz'ün talebi üzerine, İstanbul nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, Prof. Dr. Yalçın Küçük, gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu 11 kişiye ilişkin olarak arama ve gözaltı kararı verdiği belirtildi.
AHMET ŞIK 'DARBE GÜNLÜKLERİ'Nİ ORTAYA ÇIKARMIŞTI
Ahmet Şık aynı zamanda Nokta dergisinde darbe günlüklerini ortaya çıkaran gazeteci olarak biliniyor.
ŞENER'İN KOMŞULARI TÜRK BAYRAĞI ASTI
Gazeteci Nedim Şener'in Bakırköy'deki evinde arama yapılıyor. Sabah saatlerinde eve gelen polislerin araması devam ediyor. Şener'in dairesinin bulunduğu binada komşularının pencere ve balkonlarına Atatürk posterleri ile Türk bayrakları astığı görüldü.
GAZETECİLER ŞENER'İN EVİNİN ÖNÜNDE
Bu arada Nedim Şener'in eşinin son gelişmelerden sonra fenalaştığı ve hastaneye kaldırıldığı belirtiliyor. Gazeteci Ayşenur Arslan ve Aslı Aydıntaşbaş, Nedim Şener'in Ergenekon soruşturması kapsamında arama yapılan evine geldi. Arslan, Türk basınının bu duruma tepkisiz kalmayacağını umduğunu belirterek, "Nedim Şener özgürlüğüyle, canıyla, her şeyiyle bu ülkeye emanettir" dedi.
ŞENER'İN ARACINDA ARAMA
Ergenekon soruşturması kapsamında gazeteci Nedim Şener'in evindeki aramalar sürerken, otomobilinde de arama başlatıldı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Şener'in Bakırköy Osmaniye'de bulunan evinde başlatılan arama çalışmaları devam ediyor. Polis ekipleri Şener'e ait otomobilde de arama çalışması başlattı. Araçtaki aramalar sürerken polis ekipleri bazı CD ve evraklara el koydu.
İŞÇİ PARTİLİLER'DEN KÜÇÜK'E DESTEK
Bu arada Destek için İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel ve bir grup partili Küçük'ün evinin bulunduğu sokağa geldi. Küçük´ün evinin önüne kadar giden Erkan Önsel, "Senin yanındayız" diye bağırdı.
YALÇIN KÜÇÜK'ÜN EVİNE ÇİLİNGİR YARDIMIYLA GİRİLEBİLDİ
Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün evinde ve ofisinde güvenlik güçlerince ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında başlatılan aramalar sürüyor. Küçük'e ait Balat'taki Yüzüncü Yıl'daki Öncü Sitesi'nde bulunan evde ve ofiste sabahın erken saatlerinde aramalar başlatılmıştı.
Yalçın Küçük'ün ofisine alarm sistemi nedeniyle giremeyen güvenlik güçlerinin çilingir yardımıyla alarm sistemini etkisiz hale getirdiği ve kapıyı açtığı, aramalara bu şekilde başlayabildiği öğrenildi. Ofiste ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında çeşitli belgelerin arandığı ve incelendiği bildirildi. Küçük'ün evindeki ve ofisindeki aramalar devam ediyor.
EVİNDE ARAMA SONA EREN SAİT ÇAKIR GÖZALTINA ALINDI
Oda Tv yazarı Sait Çakır'ın Üsküdar'daki evinde yapılan arama sona erdi. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sabah saat 06.00 sıralarında Üsküdar Küçük Çamlıca mahallesindeki eve gelerek arama yaptı. Arama yaklaşık 3 saat sürdü. Aramanın ardından Sait Çakır gözaltına alınarak emniyete götürüldü
Polisin çok sayıda evrak ve CD'ye el koyduğu görüldü. Doğan Haber Ajansı kamerası tarafından görüntülenen Çakır neden gözaltına alındığınız sorusuna cevap vermezken gülümseyerek polis otosuna bindirildi. Evde yapılan aramalar sırasında Çakır’ın arkadaşı olduğunu söyleyen Okay Erketi, “Ben yazılı kağıdı okumadım o yüzden bilgim yok. Ama Ergenekon terör örgütüne üyelikten gözaltüın alındı sanırım" dedi.
ŞIK'IN KİTABI BİLGİSAYARDA ÇIKMIŞTI
Şık'ın adı Soner Yalçın soruşturmasında adı geçmişti. Gazeteci Ahmet Şık'ın henüz yayınlanmamış 'poliste Fethullahçı yapılanmayı' anlattığı iddia edilen ve Sabri Uzun, Hanefi Avcı, Emin Aslan'ı da içeren kitabı Oda TV'de yapılan aramada bilgisayarda bulunmuştu.
ŞIK KİTAPLA İLGİLİ NE DEMİŞTİ?
Kitabının bir nüshası Oda TV'ye yapılan baskında ortaya çıkan gazeteci Ahmet Şık, kitabını okuması için Cumhuriyet Gazetesi avukatlarından Fikret İlkiz'e verdiğini söylemişti İlkiz, hayatını kaybeden Ergenekon davası sanıklarından Cumhuriyet Başyazarı İlhan Selçuk'un da avukatlığını yapıyordu.
NEDİM ŞENER BAĞLANTISI NE?
Soner Yalçın ve arkadaşlarının tutuklandığı Ergenekon soruşturması kapsamında Odatv'ye yapılan baskında, bir bilgisayarda "Ulusal Medya 2010" başlıklı klasör bulunuyordu. Klasörün içinde Orgmu, Hanefi, Toplantı, Nedim, Sabri gibi dokümanlar geçiyordu.
"NEDİM'İ SIKIŞTIRIN"
Yine aynı dokümanda "Hanefi'nin kitabı ne durumda? Referandum öncesine yetiştirilmeli. Nedim'i sıkıştırın, Nedim'in Emniyet ile bağlantıları önemli, devam ettirsin. Nedim ile Hanefi'nin görüş ayrılığı gündem yapılmamalı" gibi cümleler bulunuyor.
ŞENER SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTU
Yalçın'ın emniyetteki sorgusunda dökümanın kendisine ait olmadığını belirtirken 'Nedim' için "Gazeteci Nedim Şener olabilir" diye ifadede bulunmuştu. Bu gelişme sonrası kendisini zan altında bıraktığı gerekçesiyle Nedim Şener, tanımadığını iddia ettiği Soner Yalçın hakkında suç duyusurunda bulunmuştu.
KİM BU GİZEMLİ BORDO BERELİ? KEMAL KILIÇADAROĞLU VE SADULLAH ERGİN ARAMALARLA İLGİLİ NE DEDİ? AYRINTILAR SONRAKİ SAYFADA
Türkiye kamuoyu Kaşif Kozinoğlu'nu ilk kez 6 yıl önce dönemin Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile Alaattin Çakıcı'nın davası için yaptığı görüşmenin ortaya çıkması ile tanıdı.
YARGITAY-MİT-MAFYA
Telefon dinleme kayıtları ile ortaya çıkan bu olay o dönemde MİT-Mafya-Yargı üçgeninde yaşanan karmaşık ilişkileri gözönüne sermişti.
MİT bu gelişmelerin ardından ilk aşamada o dönemde görev başında olan Kaşif Kozinoğlu'na sahip çıktı.
MİT'in açıklamasına göre Kozinoğlu, Yargıtay Başkanı'na yapılacak bir suikast girişimini araştırıyordu. Ancak daha sonra bu ihbarın Çakıcı tarafından yapıldığı ortaya çıktı.
Mahkeme ise delillerden yola çıkarak yapılan görüşmelerin amacının Çakıcı'nın davasının lehine sonuçlanması için bir girişim olduğunu ortaya koydu.
HAKKINDA DAVA AÇILAN İLK ÜST DÜZEY MİT'Çİ
Kozinoğlu o dönemde MİT'te Operasyon Başkan Yardımcısı idi ve geçici bir görev için Tokyo'da olduğu açıklanmıştı.
Böylece, MİT tarihinde ilk kez, üst düzey bir görevli için böyle "şok" bir iddiayla ve "çeteye yardım ve yataklık" maddesinden dava açılmış oldu.
Sonuçta Çakıcı'nın Yargıtay'daki davasını, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya aracılığıyla takip ettiği iddia edilen MİT'çi Kaşif Kozinoğlu 5 ay hapis cezası aldı.
ESKİ BORDO BERELİ
Kozinoğlu, hem eski bir bordo bereli hem de üst düzey MİT görevlisi olması nedeniyle ismi bu kadar gündeme gelmesine rağmen halen Türkiye'nin en gizemli isimlerinden biri.
Medyada yer alan fotoğrafı bile yıllar önce çekilmiş görüntü kalitesi oldukça düşük bir kare.
Binbaşı rütbesi ile Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan emekli olan Kozinoğlu, daha sonra MİT'e çalışmaya başladı.
ÖZEL HAREKATÇILARI EĞİTTİ
Kaşif Kozinoğlu, 1986 yılında Özel Harp Dairesi'nde görevli iken Polis Özel Harekat timlerini eğitmek üzere görevlendirildi.
1987'de ise MİT'in kurduğu yurtdışında görev yapacak birimin kuruluşunda görev aldı.
AFGANİSTAN'DA GENERAL
Kaşif Kozinoğlu, MİT'te Operasyon Başkanlığı'nın altında Asya Ülkeleri Daire Başkanı Vekilliği yaptı.
Kozinoğlu'nun Afganistan'daki etkinliği hem ABD'nin işgalinden önce hem de sonrasında devam etti.
General Dostum'la yakın dostluğu bulunan Kozinoğlu, bu ülkenin önde gelenleri tarafından hala çok önemsenen bir aktör. Hatta bazı kaynaklara göre Kozinoğlu Afganistan'da general rütbesinde etkinliği olan biri.
SAHTE DİPLOMA SKANDALI
Özel Kuvvetlerin altında hizmet veren Muharebe Arama Kurtarma Birliği'nin kuruculuğunu yaptı. 1994 yılında yurtdışına çıkana kadar bu göredeydi. Görevi yıllar sonra yine Ergenekon operasyonunda yolları kesişecek Levent Göktaş'a bıraktı.
MİT-Yargıtay-Mafya üçgeninde yaşanan skandal sırasında Kozinoğlu ile ilgili ilginç bir olay daha ortaya çıktı. O da MİT'te yükselmek için teşkilata verdiği diplomanın sahte çıkması. (NTV)
ATALAY: YARGININ KARARIDIR
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında bugün yapılan aramalara ilişkin, ''Yargının bir kararıdır. Yargı emniyetten bu işlemleri yapmasını ister. Bu gibi durumlarda polis adli kolluk görevi görür'' dedi.
Atalay, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı hizmet binasının açılışının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Başlangıçta soru almak istemediğini ifade eden Atalay, basın mensuplarının ısrarı üzerine bugün ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında yapılan aramalara ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
''Böyle bir olay olduğunda bizim İçişleri Bakanı olarak verdiğimiz cevap, her olayda aynıdır. Yargının bir kararıdır. Yargı emniyetten bu işlemleri yapmasını ister. Bu gibi durumlarda polis adli kolluk görevi görür. Tamamen İstanbul'da yargının, mahkemenin talepleri karşılanmaktadır. Yargının yürüttüğü bir süreçtir. Bizim burada bir fazla cümle söylememiz yanlış olur. Çünkü şuna inanıyoruz, Türkiye'de bir yargı var, bunu onlar yürütüyorlar. Bunların açıklaması da oradadır. Bu olayda ve bu tür olaylarla ilgili bizim çok açıklamamız olmaz. Basın mensupları olarak bunu sizler de biliyorsunuz.''
DEMOKRASİ SORGULANMALI
Ergenekon operasyonuyla ilgili ana muhalefet lideri Kemal Kılçdaroğlu'ndan "Gazeteciler böyle cezalandırılmamalı" yorumu geldi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Eğer somut bir gerekçe olmadan sabahın erken saatlerinde gazetecilerin evleri ve çalışma ofisleri aranıyorsa, basılıyorsa, bu, Türkiye'de demokrasinin sorgulanması gerektiğini gösteriyor'' dedi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul'dan Ankara'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
''Ergenekon'' soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazetecilerle ilgili sorular üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Tuzun koktuğu süreci yaşıyoruz. Artık Türkiye'de, namuslu gazetecilik yapmak gittikçe zorlaşıyor. Halkıma şunu söylemek isterim; hiç bir baskıcı düzen ilelebet yürüyemez. AKP baskı kurdukça, toplumun bilinçlenmesi artacaktır. Biz hukukun üstünlüğünü istiyoruz. Şu anda güçlünün hukuku Türkiye'de geçerli.
Bugün Ankara Baro Başkanı'nın yaptığı bir açıklama var, 'Arama kararlarında somut bir gerekçe söz konusu değildir' diye. Eğer somut bir gerekçe olmadan sabahın erken saatlerinde gazetecilerin evleri ve çalışma ofisleri aranıyorsa, basılıyorsa, bu, Türkiye'de demokrasinin sorgulanması gerektiğini gösteriyor.''