Gazeteci Taha Akyol ile oğlunu dolandıran sanıklar, hakim karşısına çıktı. Duruşmada Akyol ile oğlu, zararlarının ödenmesi nedeniyle şikayetlerinden vazgeçti.
Abone olGazeteci Taha Akyol ile oğlunu dolandıran 3 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanıklar Ersin Deli, Halil Beyret, müştekiler Taha Akyol, Ahmet Ertuğrul Akyol ve tarafların avukatları hazır bulundu.
Duruşmaya tutuklu sanık Engin Kaya ise koronavirüs şüphesi nedeniyle karantinada olması sebebiyle SEGBİS yoluyla bağlandı.
Müşteki Taha Akyol ifadesinde, olay günü sabah cep telefonundan arandığını, telefondaki kişinin kendisini komiser olarak tanıttığını ve "FETÖ banka hesaplarınıza girdi, transfer yaparak soygun gerçekleştirecekler. Size yardımcı olmak için arıyorum. Gidin banka hesabınızdan hesap ekstrenizi alın. Çağlayan'dan savcı bey de sizinle görüşecek." dediğini söyledi. Banka şubesine gidince sanıkların kendisini oyalamaya çalıştıklarını anlatan Akyol, "Bunun üzerine adliyenin çok yakınındaki banka şubesine gittim. Telefondaki kişi, parayı oğlumun hesabına aktarmamı istedi. 'Bin dolar kalsın, bütün parayı transfer et' dedi. Bu esnada banka şubesindeki görevliler, beni dolandırılma ihtimaline karşı uyardı. Hesabım bloke olmuş. Telefondaki kişi talimat verip blokeyi kaldırmamı istedi ve 'Kimseyle konuşma, hakkınızda FETÖ'ye yardımdan işlem yapılır. Savcı seni bekliyor' dedi. Ben de bunun üzerine 'Şimdi adliyeye giriyorum. Savcıyla görüşeceğim' deyince telefonu kapattılar. Telefondakiler oğlum Ertuğrul'un da yanlarında olduğunu söylüyordu. Oğlumu arayıp, 'Bir problem var mı?' diye sorunca, 'Yok baba' dedi. Hemen akabinde polisler geldi." diye konuştu.
"Telefondakiler profesyonel dolandırıcılardı, ilk başta şüphelenmedim''
Akyol, telefondaki kişilerin profesyonel dolandırıcı olduklarını, sürekli ceza maddeleriyle ilgili konuştuklarını bu yüzden başta şüphelenmediğini ancak para transferi istedikleri sırada durumda bir gariplik olduğunu fark ettiğini de belirtti.
Taha Akyol, "Maddi bir kaybım olmadığı için şikayetçi değilim. Kamu davası devam ettiği için memnunum." dedi.
Müşteki Ahmet Ertuğrul Akyol ise olay sabahı babasının telefonda emniyetten biriyle soygun meselesiyle ilgili konuştuğunu, bu esnada kendisinin de telefonun çaldığını, telefondaki kişinin, "FETÖ'yle ilgili şüphelisiniz, en yakın banka şubenize gidin, dediklerimi yapın." dediğini söyledi.
Akyol, "Bankaya gittim. Sürekli telefondaydım. Teröristlerin bana ulaşamaması için telefonu açık tutmamı söylediler. Konuştuğum kişi hesabında bin dolar bırak, gerisini çek. Orada FETÖ'nün adamları var, çok hızlı çık.' dedi. Sonra bir hesabım daha vardı ancak blokeliydi. Telefondaki bu kez, 'Oradan çok hızlı çık, FETÖ deşifre olacağı için panik yapacak. Çatışma çıkacak. Ana yollardan değil ara yollardan git' dedi. Yol kenarında bir kişiye poşet içerisinde 43 bin dolar parayı teslim ettim." diye konuştu.
Yaklaşık dört saat dolandırıcılarla irtibatta olduğunu söyleyen Akyol, "Benim açımdan bir zarar kalmadı. Polisler verdiğim parayı iade etti. Sanıklardan şikayetçi değilim." dedi.
İki sanık da pişman olduğunu söyledi
Sanıklar Engin Kaya ve Ersin Deli, pişman olduklarını ve şikayetçilerden özür dilediklerini söylerken, sanık Halil Beyret olaylarla bir ilgisi olmadığını kaydetti.
Mahkeme heyeti, sanıkların üzerlerine atılı suçtan tutukluluk hallerinin devamına ve Ertuğrul Akyol'dan alınan parayı kurtarmak için yapılan operasyonda görev alan polislerin tanık olarak ifadelerinin alınmasına karar verdi.
Mahkeme, Taha Akyol'a yönelik "nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs" suçundan ise sanıklar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına da karar vererek duruşmayı erteledi.
"Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz''
Duruşmanın ardından basın mensuplarının sorusu üzerine Taha Akyol, "Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Benim zararım yoktu. Zararı telafi etme şartıyla vazgeçilebiliyor. Onlar zararı telafi ettiği için şikayetten vazgeçilmiş oluyor ama kamu davası devam ediyor. Zaten kanunda da zararın ödenmesine zorlamak için böyle bir düzenleme yapılmış" ifadelerini kullandı.
Taha Akyol'un oğlu ise zararı ödendiği için şikayetinden vazgeçtiğini söyledi.
İddianame
İddianamede, şüphelilerin terör örgütü operasyonu yapıldığını belirterek ve kendilerine savcı, komiser izlenimi vererek müştekilerden para temin ettikleri ve birlikte suç işleme kastıyla hareket ederek ‘nitelikli dolandırıcılık' suçunu işlediklerinin anlaşıldığı aktarıldı.
Suçu teşekkül halinde işleyen şüphelilerin 4,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Suç zararının iadesi ve şikayetten vazgeçilmesi nedeniyle etkin pişmanlık hükümleri uygulanması gerektiği de kaydedilen iddianamede, şüpheliler hakkında 1 yıl 6 ay ile 5 yıl arasında değişen hapis cezası talep edildi.