Ankara’da Büyük Mükellefler Vergi Dairesi’ne çağrılan avukat Kemal Cengiz, “Acaba bir açığını bulabilir miyiz soruşturması bu. Belli ki suçlama getirilecek, yurtdışından para alıyor gibi.” dedi.
Denetimi “siyasi bir inceleme” olarak niteleyen Cengiz, son dönemde gazete ve televizyonlarda hükümeti eleştiren yazı ve yorumlarından dolayı böyle bir soruşturmaya maruz kaldığını düşündüğünü söyledi.
Zaman gazetesinde yer alan habere göre kendisinin sadece büyük holdinglerin bağlı olduğu büyük mükelleflerin hesaplarının incelendiği vergi dairesine çağrılmasına bir anlam veremediğini belirten Orhan Kemal Cengiz, “İlginç olan şu: Ben son 5-6 aydır avukatlık büromu kapattım ve sigortalı olarak bir avukat arkadaşımın yanında çalışıyorum. Davaları da bu şekilde alıyorum. Yüksek ölçekli vergi mükellefleri vergi dairesinde kaydımın olması mümkün değil. Şaka yaptıklarını zannettim. Yani beni büyük ölçekli vergi mükellefi olarak mı kabul ediyorsunuz dedim oradaki memura.” diye konuştu.
Kendisine soru yönelten müfettişin elinde bir soru listesi olduğunu ifade eden Cengiz, soruların çok az bir kısmının vergiyle ilgili olduğunu aktardı. Cengiz, “O memurun da tam olarak ne yaptığını bildiğini sanmıyorum. Belli ki eline bir soru listesi verilmiş, o listeden bana tek tek soruyordu. İlk önce yıllar önce bir arkadaşım kitap yazarken bana yardımcı olmuştu. Ona yaptığım 100’er TL’lik ödemeleri sordu. Müfettişe dedim ki “Siz aracısınız, belli ki Milli İstihbarat Teşkilatı bu listeyi hazırlamış.’ Ama burada bir beceriksizlik de var. Yani ben o paronaik devletin geri geldiğini ama beceriksiz bir şekilde geri geldiğini düşünüyorum. Çünkü bir avukat ve insan hakları hukukçusu olarak Avrupa Konseyi’nden aldığım 100 Euro’yu merak eden şey zeki bir devlet olamaz. Mesela Af Örgütü’ne çeviri yapmışım, 500 dolar para almışım, onu sordular. O kadar komik bir durum var ki, en fazla para transferi 5 bin dolar görünüyor. O da Avrupa’daki Azınlık Hakları Kurumu’na bir rapor hazırlamışım. Onun parası” dedi.
