Gazeteci Cem Küçük’e zorla getirme kararı

TGRT Haber'de yayınlanan "1 Haber 3 Yorum" isimli programda, 2010 yılında, Gazze’ye insani yardım taşırken İsrail askerlerince düzenlenen saldırıda 9 kişinin öldüğü 56 kişinin yaralandığı Mavi Marmara gemisinde bulunanlara "Manyak" diyen gazeteci Cem Küçük, yargılandığı davaya gelmeyince hakkında zorla getirme kararı çıkartıldı.

İstanbul 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 44 kişiye karşı “Zincirleme hakaret” suçundan 4 aydan 4 yıl 1 aya kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan gazeteci Cem Küçük katılmadı. Küçük’ün avukatı, müvekkilinin bir televizyon programı nedeniyle davaya katılamadığını bir sonraki duruşmada hazır edeceklerini ve beyanda bulunacaklarını söyledi.

“Pelikan isimli çeteyle hareket halinde”

Saldırıya uğrayan Mavi Marmara Gemisi’nde bulunan müşteki Gülden Sönmez, Cem Küçük'ün katıldığı programda, gemide bulunanları ‘manyak tipler’ olarak değerlendirdiği belirterek, “Bu hakaretin şahsıma yönelik olduğunu düşünmekteyim” dedi. Cem Küçük’ün bir gün sonra da TGRT Haber’de aynı ifadeleri kullanarak sözünün arkasında durduğunu beyan ettiğini belirten Sönmez, “Şahsın bu sözleri, bu hakarete maruz kalan bizlere yönelik infial olmasına neden olmuştur” ifadesinde bulundu. Küçük’ün bu süreçte attığı bir tweet paylaşımına değinen Sönmez, “Tahminime göre Pelikan isimli ile bilinen bir çete ile hareket halinde olması kanaatindeyim” diye konuştu.

Zorla getirilme kararı

Mahkeme, tebliğe rağmen duruşmada hazır bulunmayan Küçük'ün zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Savcıdan 'manyak'ın tanımı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Cem Küçük'ün, 17 Nisan 2017'de özel bir televizyon kanalında yayınlanan 1 Haber 3 Yorum isimli programda sarf etmiş olduğu “manyak” sözünün Türk Dil Kurumu'nun güncel sözlüğünde “Gülünç, garip, şaşırtıcı davranışları olan kişi dışında aptal, çılgın, dengesiz ve deli anlamlarında bir seslenme ünlemi olarak” tarif edilmiş olduğu, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olarak belirtilmesi nedeniyle zincirleme şekilde hakaret suçunu oluşturduğu belirtildi. Küçük'e isnat edilen suçun uzlaşmaya tabii suçlardan bulunması nedeniyle dosyanın uzlaştırmacıya verildiği, ancak yürütülen uzlaştırma müzekkereleri sonucunda uzlaşmanın sağlanamadığı ifade edildi.

“Hakaret kastım yoktu”

Küçük soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde, “Tüm program birlikte değerlendirildiğinde söz konusu dernek(İHH) üyelerine hakaret kastım olmadığı görülecektir. İlgili derneğin temsilcileri olduğunu iddia eden kişiler bu olayın muhatabı değildir. Doğrudan hedef aldığım, kastettiğim herhangi bir kimse bulunmamaktadır. İthal radikaller olarak açıkladığım, kişiler değil, görüşlerdir” demişti.