BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,88
ALTIN 2.968,29
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Gandi'nin bu sözleri Erdoğan'ı çıldırtır

Kılıçdaroğlu, Habertürk'te canlı yayına katıldı, Erdoğan'ı bölücübaşı ilan etti

Abone ol

Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri Erdoğan'ı çileden çıkaracak! Kaset olaylarının MHP'nin tabanını etkilemeyeceğini savunan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin oylarının düştüğünü söylerken CHP'nin oy oranını ise yüzde 30'ların üstünde olduğunu iddia etti. Hükümetin Alevilerle ilgili adımlarını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı bölücübaşı olduğunu söyledi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Habertürk'te 12 Haziran seçimlerini değerlendirdi, gündemle ilgili soruları cevaplandırdı. Gökçek'in iddialarıyla ilgili olarak, akrabalarını işe almadığını ve hazırlanan dosyanın ilk sayfasının okunmasını isteyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın CHP'yi darbelerin sebebi olarak nitelendirdiğini, söylenenlerin tümünün yalan olduğunu kaydetti. İşte Kılıçdaroğlu'nun sözleri:

"Bir darbenin olmaması gerekirdi. Darbelerin tarihine baktığınızda CHP'nin iktidara en yakın olduğu dönemlerde darbeler olmuştur. Faturası CHP'ye çıkmıştır. Darbenin sonucunda 3 siyasetçinin idam edilmeleri hala kanayan bir yaradır. Siyasi mahkemelerin Türk demokrasisine ciddi zararlar verdiğini biliyoruz. Darbelerin olmadığı bir siyaset anlayışının egemen olduğu bir Türkiye istiyoruz.

Darbeleri CHP yapmıştır gibi bir algı kamuoyunun belleğine kazınmak istenmiştir. Darbelerden en çok mağdur olan parti CHP'dir. Bizim genel başkanlarımız hapse girdi. Ecevit, genel sekreter olduğu dönemde Nihat Erim hükümetine bakan vermesin diye diretmiştir. Bakan verilince İnönü'nün karşısında duran Ecevit istifa etmiştir. Ecevit'in o çıkışı aslında unutulmaması gereken bir olgudur.

Her durumda darbelere karşı olduğumuzu söylüyoruz. Erdoğan bizi suçluyor. Darbe olursa tankın karşısında dururuz dedik.

Erdoğan'ın tarih bilinci yok. Bütün olaylara CHP'yi nasıl kötülerim diye bakıyor.
Siyasetçinin görevi halka doğruları söyletmektir. Acaba Sayın Erdoğan 'İlk hedefler beyannamesi'ni biliyor mu?

Sayın Erdoğan'la yan yana gelirsek ben onun maskesini indireceğim. Habertürk'e çıkmaya cesaret edemezse kendi yandaş kanalları var. Ben oraya da çıkarım.

DARBE İSTEYEN AKP'YE OY VERSİN

Bizim bütün adaylarımız geziyorlar. Ama AKP adayları esnafa dahi gidemiyor. Darbeyi destekleyecek biri varsa o bize oy vermesin, AKP'ye versin. Memur, işçi, genç, kadın, yaşlı... bize gelebilirler. Darbe isteyenler AKP ile kol kola girebilirler.

Gizli tanıkları biz iyi biliriz. Ona birileri bir kağıt veriyor, ona göre konuşuyor. O gizli tanıklardan birini daha önce teşhir etmiştik. Gizli tanığın varlık nedeni şu: Mafya türü bir örgütlenme varsa gizli tanığı oradan seçersiniz. Ama burada öyle bir durum yok. Cihaner'in elbette arkasındayız. Kimin kiminle telefonla konuştuğunu zaten bulursunuz. Bunun için gizli tanığa gerek mi var? 

Telefonlarım zaten dinleniyor. Bunun ayıbı bana değil; Başbakana, ulaştırma bakanına ait. Benim konuştuğumu zaten herkes biliyor.

KASET SKANDALLLARI

Oylar kime gider, o sonuçta yurttaşın bir tercihir. Ama benim anlayamadığım nokta şu:Yasadışı yolla elde edilen görüntüleri siyasette kullanmak ahlaka aykırıdır. Bu mahkemede bile delil olmaz. Siz insanın görüntülerini alıyorsunuz. Sonra bir başbakan olarak o görüntüleri izliyorsunuz, meydanlarda konuşuyorsunuz. Bir başbakana bu yakışır mı?

Bulması gereken hükümet. Kim olursa olsun ortaya çıkarmak hükümetin görevi. Daha başbakanın kafasında özel hayat kavramı oluşmamış. İnsan bir kitap okur...

İNAN KIRAÇ İLE İLGİLİ İDDİALAR

Sayın İnan Kıraç saygın bir işadamı. Uzun bir dostluğumuz söz konusu değil. Bunu söyleyenlerden biri de Sayın Erdoğan, komployu ortaya çıkarırsan sana teşekkür ederim. Çıkaramazsan sen de komplonun bir parçasısın. İstihbarat, savcılar polis hepsi onun emrinde. Çıkarmıyorlarsa bu işin için de onlar da var demek. Yılmaz Ateş'in aklı yeni mi başına geldi? Daha önce niye söylemedi? Sayın Baykal ile ilgili iddia gündeme geldiğinde bir iki gün sonraki Hürriyet'in manşeti: MİT' talimat verdim, bu işi ortaya çıkarın. Ya MİT beceriksiz ya da MİT'e o talimat gitmedi. MİT'e o talimatın gitmemiştir.
Bu ülkede yürekli savcılar var. İyi niyetli emniyet görevlileri var. Hükümet bunların önün açsa ortaya çıkar. İnternete düşen bir şey parmak izi gibidir.

KASETLER MHP OYLARINI ETKİLER Mİ?

MHP seçmeni bilinçli, kendi partisine bağlı bir seçmen. Oyları bize gelecek ya da başka bir partiye gidecek diye bir şey söylemem doğru değil. Elimde veri yok. 

BAŞBAKAN'IN ALEVİLİĞİNE VURGU YAPMASI

Bölücülük yapıyor. Erdoğan bölücüdür. Hatta bölücübaşıdır. Siyasetçiler toplumu ayrıştırmazlar. Buradan oy toplamaya çalışıyor. Temiz insan istiyor bizim insanımız. Bir ara Hz Ömer'in adaletinden bahsetti. Hz Ömer sadece İslam dünyasının değil bütün dünyanın kabul ettiği en adil insanlardan biridir. Devletin işini yaparken devletin mumunu yakar. Sen devletin uçağıyla davetiye götürüyorsun. Bir daha Hz. Ömer'in adını ağzına aldırmayacağım. Söylersen başka şeyler söyleyeceğim.

Vatandaşın derdini dert etmiyor. Kübra diyorum, bunu niye söylüyorsun diyor. Aile sigortası diyorum, Merkez Bankası'nın paralarına göz diktin, diyor.

Geçmiş yaralar kaşınmaz. Ağır bedeller ödedik. Hele hele taze yaraları... Toplum olarak bir araya gelmeliyiz. Hepimizin yüzü gülmeli.

Öyle bir kadro kurduk ki, bir değil üç bakanlar kurulu çıkarabiliriz. Bu kadroların tamamı cebini değil halkını düşünecek.

ERDOĞAN'IN HAKKARİ MİTİNGİNDE TÜRK BAYRAĞI YOK ELEŞTİRİSİ

Tam bir bölücü üslubu. Türk Bayrağı 70 milyon yurttaşımızın ortak bayrağıdır. Ben Vali'ye de ziyarete gittim. Bizim mitinglerin büyük çoğunluğunda parti bayrağı var... Türk Bayrağı bizim yüreğimizde var. Orada her partiden insanlar vardı. Ben gidip tek tek siz hangi partidensiniz diye mi soracağım?

Genel başkan olduğumda beni bir kişi bile dinlese Türkiye'nin her yerine gideceğim dedim. Bizim o bölgede oyumuz az. Kabahat bizde diyorum. Derdinizi dinlemedik, siz de bize oy vermediniz. Şimdi dertlerini dinliyorum. Gidip bir kahvede oturuyorum. Sanayi sitesindeki çıraklarla, ustalarla da bir araya geliyorum. Erdoğan bunu yapamaz.

"ÖZERKLİK"

Bu bir anlaşma, parlamentodan geçmiş. Zaten AB'ye girsek bunu kabul edeceğiz. Yerel yönetimlerin daha güçlü olmasını istiyorlar. Türkiye'nin bütün belediye başkanlarının hayatı Ankara'da geçer. Çünkü kaynakları yetersiz. Siz belediyelere mali özerklik sağlayacaksınız, kaynak sağlayacaksınız. Bunlar kendi programlarını bile okumamışlar. AKP'nin programından okuyorum: 'Avrupa yerel yönetimler özerklik şartına uygun olarak... Merkezi iradenin görev ve yetkileri tek tek sayılacak bunun dışında tüm görevler yerel yetkilere bırakılacak.' Halkı kandırmak istiyorlar. Vay efendim eyaletlere bölünecek. Hangi eyalat? Biz evrensel anlamda yerel yönetimlerin güçlü olmasını istiyoruz. Zaten her yerin belediye başkanını kendi seçiyor. Bizim istediğimiz mali özerklikleri olsun. Biz üniversitelerin de özerk olmasını istiyoruz. Şİmdi bölücü mü olduk? Türkiye'de bütün yönetimlerin güçlü olmasını istiyoruz. Bunun Kürt sorunuyla ilgisi yok. Bülent Arınç ve Mehmet Ali Şahin de konuşuyor. Kendi programlarını yalanlıyorlar. Bu kadar cahillik olabilir mi?
ANADİLDE EĞİTİME KARŞIYIZ

Anadilde eğitimi doğru bulmuyoruz. Ana dilini herkes öğrenmeli gerekirse devlet desteği olmalı. Bunda sorun yok. Eğitim konusu toplumu böler. Siyasetçinin görevi toplumu kaynaştırmak. Biz asimilasyona karşıyız, entegrasyondan yanayız. Toplum birbirini karşı kutup olarak görmemeli.

Biz AKP gibi geçmişine ihanet eden bir parti değiliz. İhanet Eden Erdoğan'dır. Rahmetli Erbakan Erdoğan'la görüşmeden vefat etti. Yanlışımız elbette olabilir. Ama biz kendi felsefemize ihanet eden bir parti değiliz.

Adayların hepsi de iddialı. Bölgede CHP'ye yönelik ciddi bir sempati var. Bunun ne kadarı sandığa yansır göreceğiz. Sandığa saygımız var.

YÜZDE 30'U AŞTIK

Yüzde 30 barajını aşmış durumdayız. Bizim oyumuzda yükseliş, AKP'nin oyunda düşüş var.
Sandıklarda CHP'liler gerekirse aç kalacak, oyuna sahip çıkacak. Ayrıca parti içinde özel bir eğitim yaptık. Geçmişe oranla bu kez daha dikkatli olacağız.