Evlilik hazırlıkları yaparken ortaya çıkan görüntüleriyle magazin gündeminin ilk sırasına yerleşen manken-oyuncu Gamze Özçelik, yaşadıklarını anlattı...
Abone olOrtaya çıkan kaset skandalı nedeniyle sıkıntılı günler geçiren ünlü manken Gamze Özçelik, "pis" bir komploya kurban gittiğini söyleyerek, "Hayatımın en kötü günlerini yaşıyorum" dedi. Evlilik hazırlıkları yaptığını, ömrünün en tatlı günlerini yaşadığı sırada "iğrençlik" diye nitelendirdiği acı olayla sarsıldığını dile getiren Özçelik, "Doğuda tecavüze uğrayıp öldürülen kadınlarla, benim yaşadığım aynı şey. Ben de bir şekilde iftira atılarak, bir yerde kullanılarak manevi olarak öldürülmeye çalışılmaktayım" diye konuştu. "Benim Allah'a inancım, vicdanım var" diyen Gamze Özçelik, "Kimseye durduk yerde iftira atmam, kimseyi durduk yerde suçlamam. Sadece kendimi değil, benden sonraki kurbanları da düşünerek savcılığa gidip ifademi verdim" açıklamasında bulundu. Özçelik, yaşadığı olaylarla ilgili olarak Conrad Otel'de bir basın toplantısı düzenledi. Anne Tülin Özçelik ve baba Talat Özçelik de toplantıda hazır bulunarak, kızları Gamze'ye destek verdi. Toplantıda öncelikle olaylarla ilgili Özçelik'e yardımcı olduğu öğrenilen Joseph Erdem söz aldı. Erdem, Özçelik'in avukatının, soruşturmanın Antalya ayağı nedeniyle davayı bıraktığını belirterek, "Delillerin toplanması ve şahitler için Antalya'ya gidilmesi gerekiyordu. Avukat bey bu nedenle davadan çekildi. 'Avukat Gamze'nin yalanlarından bıktığı için davayı bıraktı' yönündeki iddialar gerçeği kesinlikle yansıtmamaktadır" dedi. Görüntülerin "porno" olarak yansıtılmasına tepki gösteren Joseph Erdem, "Bu görüntüler porno değil, bu bir tecavüz görüntüsü. 'Porno' olarak nitelendirilemez. Bu gerçekten çok ayıp. Bu görüntülerin yargı tarafından incelenmesi söz konusu. Şahsın tespiti, görüntüdeki detaylar, her şey o kadar belli ki. Durum sadece yargı sürecinde. Çok yakında olay aydınlanacak. Görüntüleri yayınlamaya devam edenler var. Bunlar da yapılacak tahkikatlar ve savcılığın uygun şekilde hareket etmesi sonucunda mutlaka engellenecek. Bunun büyük cezaları var. Bizi Gülben Ergen olayıyla çok karıştırdınız. Bizim Gülben Ergen ile hiçbir alakamız yok. Gülben Ergen tecavüze uğramadı ve 23 yaşında değil. Lütfen bunları dikkate alın. Bu olayın manevi ve hukuku boyutunun da Gülben Ergen ile uzaktan yakından bir alakası yok. Davacı olduğumuz kişilerle ilgili açıklama yapmıyoruz. Olayı Hülya Avşar ve Gülben Ergen çatışmasına çevirmeye çalıştılar. Bu magazin çatışması değil" diye konuştu. Ortada büyük bir suç olduğunu ifade eden Joseph Erdem, "Hukuki konuların ortaya dökülüp açıklanması, delil ve sanıkların ortadan kaybolması anlamına geliyor. Biz en çok delil ve sanıkların ortadan kaybolmasından korktuk. Herkes yanılabilir bu çok doğal; ama deliller asla yanılmaz. Bunu ortaya koymak gerekmektedir. İftira, hakaret, taciz içeren yaklaşık 65 haber var ve kötü anlamda bu haberleri yapan, taraf tutan basın mensupları hakkında dava yoluna gideceğiz. Bütün basınla bir sıkıntımız var diye bir şey söz konusu değil. Gamze Hanım'ın nişanlanma durumu vardı ve ertelendi. Bu konuda da birçok şey söylendi. Böyle bir durum içinde güle oynaya nişanlanamazdı. Onlar birbirlerini çok seviyor. İnşallah nişandan önce bu görüntüyü ortaya çıkaran insanlar emellerine ulaşamayacaklar. Gamze Hanım ciddi bir travma geçirmekte ve ilaç destekli depresyon tedavisi görüyor. Taraflı haberler hukuki durum için çok büyük sıkıntı. Karşı tarafta da bu durumdan sıkıntı duyan insanlar var. Taraflı haberler her zaman için hukuki duruma müdahale ve üzüntü verici şeylerdir" dedi. Erdem'in basın mensuplarını eleştirmesi üzerine gazeteciler duruma tepki gösterdi. Erdem ve basın mensupları arasında sözlü tartışma yaşandı. Tartışma sırasında söz alan Gamze Özçelik, açıklamalarına gözyaşları içinde başladı. Gündelik hayatta duygularını çok fazla dışa vuran bir insan olmadığını kaydeden Özçelik, "Her zaman acımı içimde yaşarım. Hayatımda ilk defa bu kadar insanla acımı ve düşüncelerimi paylaşacağım. Bundan yaklaşık 3 hafta önce 23 yaşına bastığım 26 Ağustos tarihinde bana çok acı bir doğum günü hediyesi verildi. O günden bu yana hayatımın en kötü günlerini yaşıyorum. Çok acı çektim, çok üzüldüm, hala da üzülüyorum. Başıma çok talihsiz ve acı bir olay geldi. Evlilik hazırlıkları yaptığım, hayatımın en güzel günlerini yaşadığım bu zamanlarda böyle acı bir olayla sarsıldım. Benim başıma gelen herkesin başına gelebilirdi; ama herkes böyle bir olayı bütün Türkiye'nin önünde yaşamayabilirdi. Ben olduğumu baştan beri tabii ki biliyordum. Bunu algılamak, bunu ilk önce kendime kabul etmek için bu şoktan çıkmam gerekti. Doğuda tecavüze uğrayıp öldürülen kadınlarla, benim yaşadığım aynı şey. Ben de bir şekilde iftira atılarak, bir yerde kullanılarak manevi olarak öldürülmeye çalışılmaktayım" dedi. Özçelik, ağır ithamlarla karşı karşıya kaldığı için açıklama yapmak zorunda kaldığını söyledi. Bu yaşına kadar anne ve babasıyla birlikte yaşadığını ifade eden Özçelik, "Hiçbir şekilde kimsenin evine yerleşmedim. Olayın olduğu yerde bile ben annem ve kız kardeşimle birlikte tatildeydim. Ben içki ve sigara kullanmam. Hayatımda içkinin tadına bile çok az bakmışımdır. Girdiğim çoğu arkadaş grubunda içmediğim için benimle dalga bile geçmişlerdir. 7 yıldır oyunculuk yapıyorum. Hiçbir kötü olaya karışmadım. Bunu herkes biliyor. Bu konuda çok özenli davrandım. Beni ve ailemi üzdükleri gibi, ben kimseyi ve kimsenin ailesini durduk yere üzecek kadar kötü kalpli bir insan değilim. Benim Allah'a inancım, vicdanım var. Kimseye durduk yerde iftira atmam, kimseyi durduk yerde suçlamam. Sadece kendimi değil, benden sonraki kurbanları da düşünerek savcılığa gidip ifademi verdim. Beni o kadar çok karalamak, başkalarının iğrençliklerine o kadar çok alet etmek istediler ki, başına böyle olaylar gelmiş kadınlar gibi 'o zaten hak ediyordu' demeye getirdiler. Ben hiçbir zaman öyle bir insan olmadım" diye konuştu. Gamze Özçelik, "iğrençlik" olarak değerlendirdiği olayın hiçbir insana yapılmaması gerektiğini vurguladı. Yargıyı ilgilendiren konular hakkında açıklama yapmayacağının altını çizen manken sözlerini şöyle tamamladı: "Hiçbir insan evladına bu kadar acı çektirilmez. Ben yargıyı ilgilendiren konular hakkında konuşmayacağım, siz de yargının işleyişini bozmayın ki suçlu cezalandırılabilsin. Kulaktan dolma bilgilere sütunlarınızda yer vermeyin. Ben çok pis bir komploya kurban gittim, zamanında güvendiğim ve inandığım bir insan tarafından. Bu bir tek benim başıma gelmiyor. Bu konuda mağdur olan; fakat suçsuzluklarına rağmen cezalandırılmaktan korkup konuşmayan çok fazla insan var. Ben mağdurum, benim gibiler mağdur. Esas bu şerefsizliği yapanların, bu tür şerefsizlikleri yapan insanların üstüne gidilmeli, onlar cezalandırılmalı ki bu tür hareketlere bir son verilsin. Nasıl bir karakterde olursa olsun hiç kimse böyle bir acıyı, böyle bir şerefsizliği hak etmez."