Meksika'da toplanan G20 üyesi ülkelerin maliye bakanları, Avrupa'nın borç krizinde devreye girmeden önce, Euro Bölgesi ülkelerinin kurtarma fonuna daha fazla katkıda bulunması gerektiğini açıkladılar.
Abone olMeksika'da toplanan G20 üyesi ülkelerin maliye bakanları, Avrupa'nın borç krizinde devreye girmeden önce, Euro Bölgesi ülkelerinin kurtarma fonuna daha fazla katkıda bulunması gerektiğini açıkladılar.
Toplantı sonrasında yapılan açıklamada, Uluslararası Para Fonu'nun Euro Bölgesi'ne yardım etmesi için ek kaynak sağlamadan önce, 'Avrupa'nın yaptığı katkıyı arttırmasının şart olduğu' vurgulandı.
Euro Bölgesi ülkeleri, Yunanistan'daki borç krizinin İtalya ve İspanya gibi ülkelere sıçramasını engellemek için bir acil durum fonu oluşturuyor.
Avrupa Malî İstikrar Fonu'nda şu anda 410 milyar Euro kaynak bulunuyor. Temmuz ayından itibaren bu fon 500 milyar Euro kaynakla Avrupa İstikrar Mekanizması adı altında kalıcı hâle getirilecek.
Fon yetmeyebilir
Ancak G20 ülkeleri arasında, bu fonun, büyük borç yükü altındaki ülkeleri kurtarmaya yetmeyeceği görüşü hâkim.
Avrupa tek para biriminin dışındaki İngiltere'nin Maliye Bakanı George Osborne, "Önce Euro Bölgesi'nin parasının rengini görmeliyiz. Bunu henüz göremedik. Bu olmadan, IMF'ye ne İngiltere'nin ne de başka bir ülkenin ek kaynak sağlaması beklenebilir" dedi.
Avrupa İstikrar Mekanizması'ndaki kaynağın arttırılması, Avrupa Birliği'nin büyük ekonomileri, özellikle de Almanya üzerinde büyük baskı yaratacak.
Fonun arttırılması çağrılarına bugüne kadar direnmiş olan Almanya, bu tutumunu değiştirip değiştirmeyeceği konusunda da farklı mesajlar veriyor.
Maliye bakanlarının hafta sonunda yaptıkları toplantı öncesinde Meksika’nın El Universal gazetesine bir makale yazan Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, bu yönde bir adıma karşı olduğunu ifade etti.
Makalesinde "Koruma duvarlarını daha da yükseltmeli miyiz? Bunun yanıtı açıkça 'hayır'" diyen Schauble, "Bu, sorunlu ülkeleri bu hale getiren borç ve rekabet sorunlarını çözmemekle kalmayacak ayrıca, bu ülkelerin hükümetlerini reform yapma isteğinden de uzaklaştıracak" görüşünü savundu.
Ancak maliye bakanları toplantısı ardından Schauble, Euro Bölgesi liderlerinin konuyu değerlendireceklerini söyledi.
Avrupa Birliği'nin Ekonomiden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn de sorunun aşılması için acil bir çözüm yolu bulunması gerektiğini vurguladı.
Rehn, "Bu krizin bize öğrettiği en önemli ders, ne kadar gecikirsek, çözümün maliyetinin de o kadar yüksek olacağı" dedi.
Küresel ekonomiye tehdit
Euro Bölgesi'ndeki borç krizi, tek para birimi üyesi ülkelerin ekonomilerinde büyümenin yavaşlamasına neden oldu.
İtalya ve Hollanda, 2011'in son çeyreğinde resesyona girdi. Her iki ülkenin ekonomileri de 2011 yılının Ekim-Aralık döneminde yüzde 0,7 küçüldü.
Almanya ekonomisi ise 2009 yılından bu yana ilk kez olumsuz bir seyir izledi. Geçen yılın son çeyreğinde, bir önceki üç aylık döneme göre büyüme yüzde 0,2 azaldı.
Uzmanlar, Euro Bölgesi'nin borç krizinin kontrol altına alınamaması durumunda, sorunun küresel ekonomik büyümeyi de etkilemeye başlayacağı uyarısında bulunuyor.
Euro Bölgesi, Asya ülkelerinin başlıca ihracat noktası. Avrupa'da büyümenin yavaşlaması, tüketici talebinin azalmasına ve Asya'nın ihracata bağımlı ülkelerinin ekonomilerinin zarar görmesine neden olacak.
G20 üyesi ülkelerin maliye bakanları, küresel ekonomi üzerindeki tehdide dikkat çektiler. Toplantı sonunda yayımlanan sonuç bildirgesinde, "Uluslararası ekonomi, gelişmiş ekonomilerdeki zayıf büyüme oranları ve gelişmekte olan pazarların güçlü ancak yavaşlayan büyümesiyle dengesiz bir performans sergiliyor" uyarısına yer verildi.