BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Füze kalkanının ardındaki gerçekler!

Füze kalkanı konusunda Türkiye 'istediğini aldı mı almadı mı?' Bir diğer ifadeyle 'hezimet' mi 'zafer' mi?

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- Füze kalkanında hedef olarak adı geçmeyen İran, NATO 5. maddesi kapsamında örnek olarak yer aldı. NATO'nun yeni Strateji Konsepti'ni hazırlayan Akil Adamlar grubunda yer alan, Türkiye'nin eski NATO daimi temsilcisi Büyükelçi Ümit Pamir,  füzelerin komuta kontrolünün NATO komutanında olduğunu açıkladı.

BATI BASININDA FARKLI BİR HABER

Lizbon'da yapılan NATO zirvesinin ayrıntıları yeni ortaya çıkıyor. Türk basınında "isteklerimiz yerine getirildi" şeklinde haberlerle sunulan zirve Batı basınında farklı şekilde yer aldı. Hürriyet'in dış politika yazarı Ferai Tınç, Wall Street Journal Gazetesi'nde çıkan haberi " başlıklı köşesine taşıdı. Haberde şöyle deniliyor:

Kediye kedi deriz
Önceki gün kabul edilen edilen belgede İran'ın tehdit olarak kabul edilmemesi Sarkozy'yi kızdırdı. Sarkozy, "NATO'nun kamuya açıklanan belgelerinde hiçbir isim yer almıyor ama biz kediye kedi deriz. Bugünün füze tehdidi İran'dır" dedi. 

"Türkiye’nin toplantıdan önceki haftalarda ortaya attığı taleplerinin çoğu ya bir kenara itildi, ya da- kontrol merkezinin Türkiye’de olmasına ilişkin olanı gibi daha sonra görüşülmek üzere ertelendi. Zirveye katılanlar, Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu konuları Cuma günü bastırmadığını söylediler."

İRAN'A BAKAN RADARLAR

Ferai Tınç, ABD'nin İran tehdidine yönelik geliştirdiği füze savunma sistemini Obama'nın nasıl değiştirdiğini anlattı. Yeni radar sisteminin Rusya'yı rahatsız etmeyecek şekilde ayarlandığını belirten yazar, o sistemle ilgili ayrıntılar aktardı:

"ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı Cartright geçtiğimiz yıl proje ile ilgili basına verdiği bilgide Raytheon firması tarafından üretilecek olan standart füze interseptörü (SM)-3 lerin, 2011’den itibaren Akdeniz ve Kuzey Denizi’ne konuşlanacak Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne ait gemilere yerleştirileceklerini açıkladı. Bush’un projesinde her tarafa bakan ve Çek topraklarına yerleştirilmesi düşünülmüş olan radardan farklı olarak sadece İran’a bakan radarlar tarafından desteklenecek. Sistemin temelini bu radar oluşturuyor. Türkiye’ye yerleştirilmesi planlanan yüksek kapasiteli radarın, bir komuta kontrol merkezi, enerji santralinin olacağı ve 70 bin metrekarelik bir alanı kapsayacağı tahmin ediliyor."

"HER ÜLKE DÜŞMAN MUAMELESİ GÖRECEKTİR"

Ferai Tınç, son olarak İran'ın son gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı gündeme getirdi.  İran Devrim Muhafızları Komutanı General Amir Ali Hacizade'nin füze kalkanı ile ilgili söylediği "Topraklarını bize karşı füze fırlatma rampası olarak kullandıracak her ülke düşman ülke muamelesi görecektir" sözleri köşesine taşıdı.

İRAN ÖRNEK GÖSTERİLDİ

Komuta tartışması
Ümit Pamir: "Kontrolün tek ülkede olması diye birşey sözkonusu değil, çünkü kontrol NATO komutanındadır. Yani bir füze krizi yaşandığında o füzeyi etkisiz hale getirme yetkisi ne ABD'dedir, ne Fransa'dadır, ne de Türkiye'dedir. Komutandadır. Ben bu konunun hararetle tartışılmasının büyük ölçüde NATO mekanizmalarının nasıl çalıştığının bilinmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum."

NATO'nun yeni Strateji Konsepti'ni hazırlayan Akil Adamlar grubunda yer alan, Türkiye'nin eski NATO daimi temsilcisi Büyükelçi Ümit Pamir, BBC Türkçe Servisi'ne yaptığı açıklamada belgede İran isminin zikredilip zikredilmemesiyle ilgili şunları söyledi: 

"NATO Genel Sekreteri Rasmussen'in de ifade ettiği gibi yeni strateji belgesinde hiçbir ülkenin ismi tehdit odağı olarak gösterilmiyor. Sebebi, belgenin önceki halinde mesela İran'ın sahip olduğu nükleer teknoloji nedeniyle tehdit oluşturduğu tespiti yer alınıştı ve aralarında Türkiye'nin de yer aldığı bazı ülkeler itiraz etti. Nükleer ya da konvansiyonel füze teknolojisine yalnızca İran'ın sahip olmadığı noktasından hareket ediyorlardı. 30'u aşkın ülke buna sahip. O yüzden yeni strateji belgesinde ülke ismi yer almıyor. Ancak İran'ın ismi, herhangi bir NATO üyesinin füze saldırısına maruz kalması durumunda tüm NA TO üyelerinin muhatap olacağını ifade eden 5. madde ile ilgili bir örnek olarak belgede yer alıyor. Bunun gerekli olmadığını söylemiştim ama genel kanı bir önlem olarak konmasından yana oldu."