Futbolun asıl suçluları!..
Türk futbolunda değişmeyen tek bir hüner var. Kendi yetersizliklerini kendi beceriksizliklerini TFF'ye fatura ederek kurtuluş yolunu seçmek.. Yazık..
Yazmak için biraz atmosfer düşsün istedim…
Bir insan evinize misafir gelmişse…
Tanrı misafiridir…
Bu bir…
Evinize gelen misafire her türlü hakaret ediliyorsa ve siz buna ses çıkarmıyorsanız, yaptığınız Allah’ın gücüne gider…
Bu da iki...
Üç…
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye önceki hafta yapılanları tasvip etmek asla mümkün değildir…
Dört…
Misafir olarak evinize gelen, bağlı olduğunuz federasyonun başkanına hakaret edilmesine karşı orada camianızın büyükleri olarak ayağa kalkıp “Arkadaşlar susun... Ayıp oluyor... Ne yapıyorsunuz?” diye tepki göstermiyorsanız, bu daha büyük yanlıştır..
Bunun aksini düşünmek ise abesle iştigaldir...
Beş…
İnsanların onuru, gururu, şerefi var!..
Büyükekşi’nin küfürler ve hakaretler sonrası "Yeter artık" diyerek stadı terk ederken o anki refleksini yanlış bulanlar kendilerini bir saniye onun yerine koyabilirler mi?
Bazılarınız diyebilir ki “Bu işin içindeyseniz katlanacaksınız…”
Yok öyle bir savunma!
Bir Avrupa maçında insanlar burnunuzun dibinde, gözünüzün içine baka baka size hakaret edecek, sizde seyredeceksiniz!..
Vallahi ben bir dakika duramam!..
İnsanın tabiatına aykırı !..
Altı…
Mehmet Büyükekşi de insan…
Büyükekşi’nin o anki tepkisinin taraftara değil, o taraftarın hakaretlerine göz yuman, ses çıkarmayan ve adeta hoşlarına gidercesine yanında izleyenlere yönelik olduğunu hala anlamadılar…
O gün o an ayağa kalkıp taraftarını sakinleştiremeyenlerin "Yakışmıyor" diyemeyenlerin sessizliği, aslında taraftarın gözünde bitişlerinden kaynaklanmıştır ki sonuç olarak bu gerçek kongre kararı ile noktalanmıştır…
Yani yönetenlerin çaresizliği olmuştur!..
Acı ama gerçek budur..
Yedi…
Bakın…
Seversiniz veya sevmezsiniz…
TFF Başkanı Büyükekşi kongrede çıktı aday oldu…
Karşısına aday olarak çıkan oldu mu?
Yok…
Başkan Büyükekşi kendini TFF Başkanlığına silah zoruyla seçtirmedi..
Bu ülkenin futbolu çok iyi bilen ve seven Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da oluru ve desteğini aldı…
Çok ucuz işlere tenezzül ederek taraftarı galeyana getiriyoruz!..
Yakışmıyor!..
Hep aynı filmi izliyoruz!
Kendimizin yanlışlarını, yetersizliklerini örtbas etmek için kurumları hedef yapıyoruz...
Her şey apaçık ortada dururken..
Küfür edersin!..
Etmedim diye inkar edersin!..
Kuralları açıktan ihlal edersin!..
Etmedim diye inkar edersin...
Nasılsa taraftarı kandırırım edası!..
Vurun abalıya misali TFF'ye!..
Yapmayın beyler..
Sekiz…
Yok efendim şu kulüp başkanı ile birlikte niye gülüyormuş!
Yok efendim şu kulüp başkanı veya yöneticisi ile niye yemek yiyormuş!
Yok efendim şu kurul başkanı ile niye görüşüyormuş!
Sürekli öküzün altında buzağı aramak gibi bir anlayış…
Böyle gelmiş böyle mi gitsin!
Allah aşkına bu insan Futbol Federasyonu Başkanı…
Futbol dünyasının içinde herhangi biri ile görüşebilir, yemek yiyebilir…
Dünyanın hiç bir ülkesinde her hakem hatasını federasyona endeksleyen bir başka futbol dünyası yok!.
Tartışmalı penaltı olur!..
Vay Büyükekşi!..
Hakem hata yapar!,,,
Vay TFF!..
PDFK ceza keser...
Vay Büyükekşi!..
Yapmayın Allah aşkına...
Bu güzel futbol iklimini kirletmeyin...
Dokuz…
Bakın…
Beşiktaş camiası çok büyük bir camia, taraftarı bu ülkenin en coşkulu taraftarı ki benim için en önemli taraftar kitlesi...
Fakat...
Avrupa maçında davetinize icap etmiş ülkenizin federasyon başkanına hakaret, küfür etmek ve stadı terk etmek zorunda bırakmak üzücü olmuştur ki konunun UEFA gündemine gelmesi ise daha da üzücü değil mi?
Mesele Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor meselesi değil, futbol dünyası içinde sürekli kendi yetersizliklerini, kendi başarısızlıklarını örtmek için günah keçisi arama meselesidir…
Hep böyle oldu…
Dün de böyleydi…
Bugün de…
On…
Ben, doğdum doğalı futbol dünyanın içindeyim...
Tanıyanlarlar bilir...
Uzun yıllar Süper Lig’de hakemlik yapmış, uzun yıllar Şenes Erzik, Haluk Ulusoy Federasyonlarında MHK’de Hilmi Ok, Ertuğrul Dilek, Doğan Babacan, Bülent Yavuz’la görev yapmış yani hakem camiasının içinde ömrünü geçirmiş…
Ve 80 yılında berabere biten bir müsabaka dönüşü Kop Dağı’nda aracının yolu kesilerek öldüresiye dövülen hakem bir babanın gazeteci oğluyum…
Bakıyorum...
Her şey değişiyor futbol dünyamızın düşmanlıkları değişmiyor!.
Nasır bağlamış!..
Mesele BJK taraftarı meselesi değil...
Futbol iklimimiz meselesi...
20-30 yıl önce düşmanlıklar neyse bugün de ne yazık ki o…
En kolayı da Futbol Federasyonu Başkanına ve hakemlere saldırmak…
Bakın…
Siz hiçbir kulüp başkanının “Ben kulübümü batırdım istifa ediyorum” dediğini gördünüz mü?
Yok...
Kendileri hep aslan!..
Ama futbol dünyamızın bu hale gelmesinin asıl suçluları bugüne kadar istedikleri gibi kulüpleri yönetip borç batağına sokup hiç bir şey olmamış gibi hala borç batağına sokmaya devam edenler...
Ve faturayı federasyona, hakemlere kesenler...
Hani bir söz var...
Allah'tan korkma, kuldan utanmaz diye..
Aynen öyle..
Kulüplerini har vurup harman savurma misali borç batağına sürükleyip sonra da devlet kapısında vergi indirimi isteyenler TFF’yi değil kendilerini sorgulasınlar…
Hiçbir TFF Başkanı veya yöneticisi, bir hakeme “Şu takımın canını yak” demez…
Bırakın taraftarı tahrik etmeyi…
Ortada 4 yıllığına seçilmiş, TFF’yi kurumsal olarak örnek bir kimliğe kavuşturmaya çalışan, projelere imza atan, atmaya devam eden ve en önemlisi bunları yaparken “Ben yaptım oldu” demeyip kulüplerle istişare ederek karar alabilen iyi niyetli bir TFF Başkanı ve yönetimi gerçeği var…
On bir…
Bu sözüm bütün futbol camiasına...
Yapmayın…
Dedikodularla, iddialarla karalamayın insanları…
Allah aşkına Mehmet Büyükekşi gözle görülür hangi hatayı yaptı!..
Bir tane numune söyleyin...
Kulüplere rağmen hangi kararı aldı...
Bir tane numune söyleyin...
Yapmayın...
Taraftarlarınızı tahrik etmeyin...
Sonuçlarını görüyoruz...
Varsa kanıtınız ortaya koyun…
Çamur at izi kalsın dönemleri bitti.
TFF Başkanını sevmiyor olabilirsiniz…
Yalan, dolanla çamur atmayacaksınız..
Türk futbolu adına saygı göstereceksiniz…
Kendi yetersizliklerinizi, beceriksizliklerinizi, yanlışlarınızı onlara fatura edip kendinizi taraftar gözünden kurtarmaya çalışmayacaksınız..
O gün o taraftarın tepkisi aslında sizeydi!
İnşallah bu son olay ders olur!
Bilinmeliki futbol dünyasında en son eleştirilecek kitle hep kendilerinden veren taraftarlardır.
Mesele onları tahrik eden kulüp başkanları ve yöneticileridir...
Bakın...
Futbol dünyası federasyonu, hakemleri, kurulları ve kulüpleri ile aynı gemide yol alıyor!..
O gemi battığı an kurtulan olmaz!..
Lütfen sağ duyu...