BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,85
ALTIN 2.973,77
HABER /  GÜNCEL

Futbol terörü TV'lerin eseri

CNN TÜRK Spor Müdürü İhsan Topaloğlu, televizyonların reyting uğruna fanatizmi körüklediğini savundu.

Abone ol

Türk basınının tecrübeli spor habercilerinden olan CNN TÜRK Spor Müdürü İhsan Topaloğlu, eskiden büyük kulüp taraftarlarının birlikte maç izlerken şimdi aynı stada bile giremediğini hatırlattı. Topaloğlu ayrıca açıklamasında kamuoyunu yönlendiren insanların dikkatli olmaları gerektiğinin altını çiziyor. CNN TÜRK Spor Müdürü İhsan Topaloğlu, yazılı basının üç beş gazete daha fazla satmak ve televizyonların da biraz daha fazla reyting alabilmek uğruna, futbolda fanatizmi körüklediği tespitini yapıyor. 30 yıllık gazetecilik yaşamında bütün mesaisini spora ayıran ve Milliyet spor müdürlüğü sonrası CNN TÜRK Spor Servisi’nin başına geçen Topaloğlu’na göre, gazetecilerin artık transferlere bile karıştığı bir dönem yaşanıyor ve spor yazarlığı büyük bir erozyon geçiriyor. İhsan Topaloğlu, Türkiye’de spor denilince sadece Türk futbolunun akla geldiği tespitini yaparak, 40 sene boyunca olmayan bir spor dalının seyirci veya okuyucuya yutturulmaya çalışıldığını belirtiyor. Topaloğlu şöyle devam ediyor: “Olmayan sporu gazeteler 40 senedir sattırmaya çalışıyor. Yakın döneme kadar futbol adına 1956’da bir Macaristan zaferi vardır ve halen o konuşulur. Güreşte çok büyük zaferlerimiz var; ama bunların propagandası yapılamadığı için güreş sporu gelişmemiş. Babıali’deki spor müdürlerine sutopu liginin ne zaman başlayacağını sorun, bilen üç kişi çıkmaz. Spor gazetelerini alın bakın futbol dışında branş yok ve üç büyüklerin sayfaları var. Türk medyası yıllarca sporu sadece futbol olarak algıladı.” ‘Patronlar insana yatırım yapmadı’ Bu bakış açısından dolayı Türk sporundaki gelişmelerin, Türk medyasının önünde gittiği tespitini yapıyor Topaloğlu. Yani basın basketbol, halter, atletizm ve güreş gibi alanlardaki Türk sporcularının başarılarını yeterli düzeyde izleyemiyor. Topaloğlu, bunun gerekçesini şu cümle ile özetliyor: ‘Medya patronlarının insana yatırım yapmamaları.’ Özellikle son yıllarda patronların, sahip oldukları medya araçlarına büyük teknolojik yatırım yaptıklarını ve çok rahat çalışma ortamları hazırladıklarını hatırlatan Topaloğlu, “Kurşunlu mürettiphaneden bilgisayar teknolojisine geldik, şimdi plazalarda en iyi koşullarda çalışıyoruz. Ama aynı oranda insana yatırım yapılmadı. En büyük eksiklik budur. Basında artık yeterli donamımı olmayan insanlar çalıştırılıyor; çünkü ücretler minimilize edildi. Bu sebeple basın futbol dışında Türk sporundaki büyük hareketlenmeyi tam kavrayamadı.” tespitini yapıyor. Spor haberlerinde ve medya–kulüp ilişkilerinde yaşanan birçok problemin temelinde kalifiye eleman yetersizliği olduğunu vurgulayan Topaloğlu, “Eskiden de herkes takım tutardı; ama gazeteci ile kulüp yöneticileri arasında akçalı konular ve alışverişler olmazdı. Bu çok hassas bir terazidir. Gazeteci kulüp başkanını yönlendirmeye çalışırsa her şey birbirine karışır. Şimdi yaşanan budur.” diyor. Milliyet’in efsanevi spor müdürü Namık Sevik’in de Fenerbahçe’nin içinde olduğunu; ancak hiçbir zaman şimdiki gibi kulübün işlerine karışmaya kalkmadığını vurgulayan Topaloğlu, son yıllarda genç ve deneyimsiz insanların spor müdürü olmasıyla bu sorunların yaşanmaya başladığını söylüyor. Ucuz insan çalıştırınca yapılan işin de ucuzladığını belirten Topaloğlu, her servisin başındaki insanlara göre yönetildiğinin altını çiziyor. Zafer Özcan / ZAMAN

ter