BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,70
ALTIN 2.970,41
HABER /  GÜNCEL

Fuat Oktay: Doğu Akdeniz'de macera arayan cevabını alır

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay KKTC'de kuruluş yıl dönümü için gittiği törende Rum kesimi ve Yunanistan'ın yaptığı hamlelerle ilgili konuşarak "Kimseden çekinmiyoruz. Doğu Akdeniz'de macera arayan cevabını alır” dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 38’inci kuruluş yıl dönümü kapsamında Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen resmi törende konuştu. Oktay, “Hiç merak etmesinler, onları yalnız bırakmaz, sondaj çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Kimseden çekinmiyoruz. Doğu Akdeniz'de macera arayan cevabını alır” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesini başlatan Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıs Barış Harekatı kahramanları başta olmak üzere, tüm dava erlerini rahmetle ve şükranla andığını ifade etti. Oktay, Doğu Akdeniz konusunda Rum tarafının tutumunun tek yanlı olduğunu belirterek, “Akdeniz'in yaşanan insani krizler ve göçmen manzaraları sebebiyle, trajedi denizi olarak anıldığı yetmedi mi? Şimdi Rum tarafı, bölgede yeniden tek taraflı hidrokarbon çalışmalarına başlayacağını duyuruyor. Hiç merak etmesinler, onları yalnız bırakmaz, sondaj çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Kimseden çekinmiyoruz. Doğu Akdeniz'de macera arayan cevabını alır” diye konuştu.

Türkiye ve KKTC fikir birliğinde

Oktay, Türkiye ve KKTC’nin her zaman fikir birliği içinde olduğunu ifade ederek, bu iş birliğinin istikrar ve refah üretmesinin amaçlandığını vurguladı. Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ortak anlayış ve ortak akla dayanan bir çözüm rotası için Türkiye ve KKTC, her zaman fikir birliği içinde olmuştur; bugün de böyledir. Diğer tarafta 'asla asla' diyerek tüm olumlu havayı bozanlar, radikalleşmeyi körükleyenler ve çözümsüzlükten beslenenler olsa da biz iyi niyetle çaba göstermeye devam ediyoruz. Amacımız, bölgemizin herkes için bir iş birliği sahasına dönüşmesidir. Bu iş birliğinin de sürekli biçimde istikrar ve refah üretir bir mekanizma haline gelmesidir. Bir kez daha tekrarlıyoruz, adada adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm arzu ediyoruz. Böylece adada ve bölgede, barış ve istikrarın yerleşmesini hedefliyoruz. Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarının, bir başka deyişle egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi ve garanti altına alınması gerekir. Aksi halde çözümün yolunu açacak şartlar, hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın Cenevre'de ortaya koyduğu öneri de bu temel üzerine inşa edilmiştir. Uluslararası toplum için Kıbrıs konusunda gerçekçi politika zamanı çoktan geldi de geçiyor.”

Türk tarafı hiçbir baskıya boyun eğmez

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Türk tarafının müzakerelerde hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğinin altını çizerek, “Rum tarafı şimdi istiyormuş rolü yaptığı ortaklık devletini, önce yıkıp sonra reddetmedi mi? Yarım asırdır temcit pilavı gibi müzakere masasına getirilen öneriler hangi yaraya merhem oldu? Bu oyalama taktikleriyle Türk tarafının zamanla baskılara boyun eğmesini mi bekliyorlar? Şurası iyi bilinmelidir ki nereden gelirse gelsin Türk tarafı hiçbir baskıya boyun eğmez” dedi.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın sözlerini hatırlatan Oktay, “O dönemde Kurucu Cumhurbaşkanı rahmetli Denktaş 'İdaremizin adını koyacağız' diyerek adada egemen bir Türk devleti kurulacağını dünya kamuoyuna ilan ettiği zaman, Rum kesimi inanmayarak, 'Bu açıklamalar şantajdır, tehdittir, asla olamaz' diye yorum yapmakla meşguldü” dedi.

Rum tarafı ve destekçilerinin oyunu boşa gidecek

Oktay, iki devletli çözümün sabır gerektiren bir yol olduğunu ifade ederek, “Rum tarafının destekçileri de adada bağımsız bir Türk devletine ihtimal vermiyor, aynı bugün olduğu gibi hayal dünyasında yaşıyordu. Rum tarafı ve destekçilerinin ikiyüzlü oyunlarının hepsi yine boşa gidecek. Biz, Türkiye ve KKTC olarak, çözümün anahtarı gördüğümüz 'Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi' önerimizi, uluslararası topluma kararlılıkla anlatmaya devam edeceğiz. İki devletli çözüm sabır gerektiren bir yol. Bu yolu yine omuz omuza birlikte yürüyeceğiz. Ayrıca Doğu Akdeniz'in, başta Doğu Akdeniz Türkleri olmak üzere tüm bölge halkları için barış, istikrar ve iş birliği denizi olması yönünde çalışmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.