Financial Times gazetesi Türkiye’deki Twitter ve Youtube’a yönelik yasakların Türk ekonomisini olumsuz etkilediğini yazıyor. Gazeteye göre Türk ekonomisinde yapısal reformlar yapılması gerekiyor.
Abone olFinancial Times gazetesi Türkiye’deki Twitter ve Youtube’a yönelik yasakların Türk ekonomisini olumsuz etkilediğini yazıyor.
Gazete, ABD’de 10 yıldan fazla yaşadıktan sonra 2010'da İstanbul’a dönen Barış Aksoy’un hikâyesini haberleştiriyor.
Gazete, Aksoy’un elektronik çip üreticisi Inter Capital’in Türkiye ofisini açarak Türkiye’ye Silikon Vadisi’nden gelen ilk yatırımcı olduğunu belirtiyor.
Aksoy’un Türkiye’nin teknoloji sektöründeki parıltısı ve büyüyen ekonominin ışıltısı ile Türkiye’ye yaptırım yaptığını belirten gazete, “Şu anki durum hiç iç açıcı değil. Aksoy, Türkiye’de sosyal medyaya yönelik yasakların olumsuz etkisinden kaygılı” diye yazıyor.
Türk ekonomisinin büyüme hızının yavaşladığını ve bazı ekonomistlere göre Türkiye’yi yakın zamanda vasat bir büyüme ivmesi beklediğini belirten gazete haberinde özetle şöyle deniyor:
“Asıl tehlike ülkenin siyasetinde. Geçen seneki yolsuzluk skandalları ile Mart ayında gerçekleşen yerel seçimler arasındaki çalkantılı dönemde hükümet Twitter ve Youtube’u yasakladı.
Ağustos’taki cumhurbaşkanlığı ve önümüzdeki yılkı genel seçimlerle beraber; düşük tasarruf oranı, kısa dönemde yabancı yatırımcıya bağımlılık ve büyüyen bütçe açığı gibi ülkenin kronikleşen sorunlarının çözüme kavuşturulmasına yönelik çok az bir umut var.
Yasakların etkisi
Gazete hükümetin sosyal medyaya yönelik şikâyetlerine odaklanmış durumda olduğunu belirterek, "yolsuzluk iddialarının yayınlanmasından sonra sosyal medyanın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın belalısı olduğunu" yazıyor.
Haberde Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi’nin Twitter yasağını kaldırması kararını eleştirdiği ve Twitter’ı vergi kaçakçılığı ile suçladığı anımsatılıyor.
Youtube erişimin halen kapalı olduğuna dikkat çekiliyor.
Haber şöyle devam ediyor:
"Aksoy’a göre sosyal medyaya yönelik yasaklar şirketlerin doğrudan etkilenmesinin ötesinde bir etkiye sahip.
'İnternet yeni kurulan sıradan bir siteye baktığınızda yüzde 20 ile yüzde 40 arasındaki kullanıcıları sosyal medya kanalları üzerinden siteye ulaşır' diyor Aksoy.
'Siz bu siteleri kapatırsanız bunların bir etkisi olacaktır.' diye ekliyor.
Hükümetin teknoloji sektörünü cezalandıran politikalarının geniş kapsamda ekonomi üzerinde etkisi var."
İnternet sektörü
Gazete internetin Türkiye ekonomisine etkisi üzerine ilginç bir veri paylaşıyor.
Boston Danışma Şirketi’nin raporuna göre internet, Türkiye’nin gayri safı yurtiçi hasılasına (GSYH) yüzde 1,7'lik bir etki yapıyor.
Fakat 2017 yılına kadar bu etkinin ortalama yılda yüzde 19 artması bekleniyor.
Bu internetin, Türkiye’nin en hızlı büyüyen sektörü olması anlamına geliyor.
Gazete haberini şöyle sürdürüyor:
"Aksoy’a göre sosyal medya yasaklarını delen Türk kullanıcılar Türkiye’nin potansiyelini ve becerisini gösteriyor.
Fakat daha az umutlu olanlar da var.
Yemek Sepeti adlı şirketin kurucularından biri olan Melih Ödemiş’e göre bu tip yasaklar altında şirketler iş planlarını gerçekleştiremez, ajanslar işlerinin dışında kalır ve sistem de sitelerin her daim açık kalacağına yönelik umudunu yitirir.
Ödemiş, internet sitelerinin kapandığı piyasada yatırımcıların yatırım yapmaya itina edeceğini belirtiyor."
Ekonomide kötü sinyaller
Aksoy’un Türkiye’ye döndüğü iki yıl öncesine göre Türkiye'de büyük değişimler olduğunu belirten Financial Times, iki yıl önce Türk ekonomisinin büyüme hızının yüzde 9 oranında olduğunu anımsatıyor.
Fakat büyüme hızının şu an yüzde 4'ü bile geçmediğini belirten gazete haberi şöyle tamamlıyor:
"Önümüzdeki dönemde bu hızın daha da düşmesi bekleniyor.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye’nin büyüme hızının yüzde 2,5 olacağı tahmininde bulunuyor.
Şirket, Türkiye’deki politik ve finansal risklere dikkat çekiyor.
Ülke ekonomisinin itici gücü olan fakat çift dipli daralmaya giren tüketim yüzünden Aksoy gibi yatırımcılar geçmişe oranla Türkiye’ye daha az yatırım yapıyor.
Reform çağrısı
Türk işadamları ise yapısal reformların yapılması için çağrıda bulunuyor.
Akbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer küresel piyasaların gelişmekteki ekonomiler için eskisinden daha sert olduğuna işaret ediyor.
'Bunun için yabancı yatırımcıyı çekebilmek için onlara doğru mesajı vermeliyiz' diyor.
Dinçer, Erdoğan’ın ekonomik reformları gerçekleştirmesi için umutlu olduğunu belirtiyor.
Fakat Erdoğan’ın önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlere odaklanması birçok uzmanı yapısal reformların bir sonraki bahara kaldığı görüşüne sevk ediyor.
Bilkent Üniversitesi’nden Rafet Gürkaynak’a göre Türkiye yüzde 2-3 büyümeye devam ettikçe sorunlar giderek büyüyor.
'Tüketici ve şirketler düzeyindeki borçlanma bazı sorunları doğuracak. Fakat ne zaman ve ne şiddet etkisi ortaya çıkacak bunu bilmiyoruz' diyor Gürkaynak."