BIST 8.658
DOLAR 34,35
EURO 37,43
ALTIN 3.025,67
HABER /  GÜNCEL

Fransız seçimlerinde Sarkozy karşıtlığı etkisi

BBC muhabiri Hugh Schofield, Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçmenlerin tercihini Sarkozy'e karşıtlıklarının belirlediğini söylüyor.

Abone ol

Eğer anketler doğru çıkar ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ikinci bir dönem için seçilmeyi başaramazsa, bunun en önemli nedeni, muhalefetin gücünden ziyade Fransız seçmenlerin Sarkozy'e duyduğu tepki olacak. Peki, bu tepkinin arkasında ne var?

2007 yılında iktidara geldiği andan itibaren hiçbir Fransız cumhurbaşkanının yaşamadığı ölçüde bir tepkiyle karşı kaşıya kaldı.

Bu düşmanlık, Sarkozy'nin politikalarına karşıtlıkla da açıklanabilir bir şey değildi.

Tüm liderler, yaptıkları nedeniyle bazı kesimlerin tepkisini çekerler. Ancak çok azına duyulan tepki bu düzeylere varabilir.

Atlantico adlı haber sitesinin editörü Jean-Sebatien Ferjou, kamuoyunda Sarkozy'e karşı irrasyonel bir nefret olduğunu söylüyor.

Ferjou'ya göre, bu tepkinin irrasyonel olmasının nedeni, halka Sarkozy'nin politikalarını destekleyip desteklemediği, bu çizginin onun olduğunu söylemeden sorulduğunda desteğin yüksek çıkması.

'Sağcılıktan utanmadı'

Ancak, politikalarını desteklemelerine rağmen, yine de Sarkozy'e oy vermeyeceklerini söylüyorlar.

Ferjou bunun asıl nedeninin, Sarkozy'nin bugüne dek sağcılığını utanmadan dile getiren ilk lider olmasına bağlıyor.

Editör Ferjou'ya göre bu da ironik çünkü "Sarkozy sağlam ideolojik görüşlere sahip değil." Enerjik bir lider olmasına rağmen, nasıl bir entelektüel arka plandan geldiğini kestirmek zor.

Fransa'nın onlarca yıl boyunca entelektüel tartışmaları tümüyle sola bıraktığı düşünüldüğünde bu çok da şaşırtıcı değil.

Sağcı partilerin bugüne dek öne çıkardıkları en ön emli argümanlarından biri, solcu politikacılardan daha iyi yönetici oldukları Ferjou'ya göre. Sarkozy bu teamülü bozarak Fransızların tepkisini çekmiş.

"Sarkofobi"nin çerçevesi Paris'in burjuva salon ve cafelerinde cumhurbaşkanının kaba, para düşkünü, kısmen ırkçı ve tehlikeli olarak nitelendiği tartışmalarda belirleniyor.

Son dönemlerde, yönetmen Mathieu Kassowitz, cumhurbaşkanının ikinci tura kalması durumunda, Fransa'nın "neo-faşist işbirlikçi" bir ülke olduğunun ortaya çıkacağını söylemişti.

Şovmen Christophe Aleveque de bir mülakatında, Sarkozy'nin başka bir gezegenden geldiğini, "kendi yalanlarına inanan bir budala" olduğunu ve tehlikeli görünmesi gerektiğini söyledi.

2007 seçim zaferini şaşalı bir şekilde kutladığı için hala tepki alan Sarkozy'nin destekçileri, eski Sosyalist Cumhurbaşkanı Miterrand'ın da varlıklılardan oluşan bir çevreden yana eksiği olmadığını söylüyorlar.

Sağcı avukat ve polemikçi Gilles-William Goldnadel, kamuoyundaki Sarkozy düşmanlığının Fransa'nın sol söylemli geleneğine bağlılıkta aranması gerektiğini söylüyor.

Sarkofobi

Goldnadel'e göre, bu gelenek ile çoğunlukla sol tandanslı olduğu söylediği Fransız gazeteciliği arasında bir işbirliği de var.

Anketlerin gazetecilerin yüzde 80 ila 95'inin solda ya da radikal solda olduğuna işaret ettiğini savunan Goldnadel, basının Sarkozy karşıtlığını körüklediğini iddia ediyor.

"Sarkofobi"nin nedenlerine dair bir başka yorum ise "Sarko Avı" La Chasse au Sarko kitabının yazarı Andre Bercoff'tan.

Bercoff, de Gaulle'ün Beşinci Cumhuriyeti kurmasından bu yana cumhurbaşkanlığının bir çeşit monarşist bir tarzda yürütüldüğünü, Sarkozy'nin ise bu geleneği bozduğunu söylüyor.

Sarkozy kral değil siyasetçi olmak istediğini ortaya koyarak insanların tepkisini çekmiş Bercoff'a göre.

Radikal sol aday Jean Luc-Melenchon'un başarısını da Fransızların dünyaya örnek yeni bir yaşam-yönetim biçimi ortaya koyma iddiasına bağlayan Bercoff, Sarkozy'nin bu hayali de sarstığını söyledi.

Sorbonne Üniversitesi'nden sosyoloji profesörü Michel Maffesoli Fransa'da kamusal alanın Aydınlanmanın rasyonel fikirlerinin hâkimiyetinde olduğunu söylüyor.

Ancak Maffesoli'ye göre, modernitenin çerçevesini belirleyen bu fikirler, artık post-modernitenin hâkimiyetiyle birlikte etkilerini yitiriyor.

Sarkozy de bu nedenle, halkla, entelektüellerle olduğundan daha yakın bağlar kurabiliyor.

Ancak Ferjou'nun da belirttiği gibi, Hollande'a oy verenlerin yüzde altmışı, Sosyalist adaya, yalnızca Sarkozy'den kurtulmak için oy verdiklerini açıklaması, bu kişilerin ikinci turda fikir değiştirme ihtimalini daha da azaltıyor.