Fransız Bakan Blazy, Fransız kamuoyunda Türkiye ile ilgili güvensizlik olduğunu söyledi.
Abone olKanal D Haber Grup Başkanı Mehmet Ali Birand'a konuşan Blazy, "Türk halkına büyük saygı duyuyoruz. Ancak kamuoyunda güvensizlik sorunu var" dedi.
Fransa'da işsizlik sorunu yaşadıklarına dikkat çeken Bakan Blazy, "işsizlik çok önemli. Ülkemizde işsizlik oranı yüzde 10'ları bulmuştu. İşsizlik bu düzeyde olduğu zaman halkta 'başka ülkelerden gelen insanlar olursa işsizlik daha da artacaktır' korkusu yaşandı" şeklinde konuştu.
Blazy, CNN TÜRK'te yayınlanan röportajında, "sizce Türkiye bir gün AB'ye üye olacak mı?" sorusuna, "top sizin kalenizde. Biz müzakereleri başlattık. Türkiye'nin geleceği kendi elinde" yanıtını verdi.
Türkiye'nin üyeliğinin müzakerelerin sonunda AB üyesi ülkelerde yapılacak referandumlarla kesinleşeceğini hatırlatan Blazy, "bu uygulamanın sadece Türkiye için geçerli olduğu söylenemez. Çünkü İngiltere için de referandum yapılmıştı. Hatta üyeliği iki kere de veto edildi" diye konuştu.
"Karikatürlerin yayımlanması engellenemez"
Blazy, Avrupa basınında yer alan Hz. Muhammed karikatürleriyle ilgili olarak, "bunların yayımlanması engellenemezdi. İfade özgürlüğü var" dedi.
Bakan, "belki dinleri karikatürize etmemek gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Eylem Planı'nı memnuniyetle karşıladık"
Blazy, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün 24 ocakta açıkladığı Kıbrıs Eylem Planı'nı memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Bakan, "Türkiye'nin yeni önerilere açık olması bizi sevindirdi. Tabii biz Kıbrıs'la ilgili olarak BM'nin çözüm çerçevesini oluşturmasını bekliyoruz" açıklamasında bulundu.
2006'da Türkiye ile müzakerelerde ne kadar ilerleme kaydedildiğine bakacaklarını hatırlatan Blazy, "Kıbrıs'ın tanınmasna ilişkin kesin tarih yok" dedi.
Fransız Bakan, Erneni iddialarının kabulünün tam üyelik için koşul olmadığını da vurguladı, "bence geleceğe bakabilmek için geçmişle yüzleşmek gerekiyor" ifadesini kullandı.
Müzakereler 3 ekimde başladı
Türkiye ile AB arasındaki müzakereler 3 ekim tarihinde başlamıştı. Türkiye'nin 3 ekimde AB ile müzakerelere başlamasından önce Avusturya'nın 'imtiyazlı ortaklık'ta diretmesi krize neden olmuştu.
Avusturya, Müzakere Çerçeve Belgesi'ne 'imtiyazlı ortaklık' ibaresinin girmesi için uzun süre direnmişti. 25 üyeli birlik içinde tek kalan Avusturya'nın sonunda direnci kırılmış ve Müzakere Çerçeve Belgesi onaylanmıştı.
Avusturya ile yürütülen pazarlıkların uzun sürmesi nedeniyle diplomaside pek sık uygulanmayan bir kural işletildi. Pazarlıkların yürütüldüğü Lüksemburg'ta saatler gece yarısına iki dakika kala 23.58'de durduruldu ve böylece - daha önce Türkiye'ye söz verildiği gibi - müzakerelerin 3 ekimde başlatılması sağlandı.