Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni Soykırımının inkarını suç sayan yasayı kabul eden Fransa'ya karşı sert konuştu
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasayı kabul eden Fransa'ya sert sözlerle tepki gösterdi ve Fransa'ya karşı Türkiye'nin izleyeceği yolu da açıkladı:
"Biz, haksız, hukuksuz, art niyetli, ırkçı ve ayrımcı kampanyalar karşısında sadece ve sadece belgelerle, bilgilerle, arşivlerimizle ve bilimin diliyle, bilimin metotlarıyla konuşacağız"
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun 23. Toplantısı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında, Vali Galip Demirel Vilayetler Evi'nde yapıldı.
Başbakan Erdoğan'ın açılışında konuştuğu toplantıda hedefi de Fransa'ydı:
"Türkiye'nin, ekonomik gücünden, siyasi ve diplomatik gücünden, her gün büyüyen, istikrarla büyüyen gücünden rahatsız olanlar, farklı yol ve yöntemlerle Türkiye'yi sıkıştırma gayretinin içine giriyorlar. Türkiye'yi sıkıştırmak için bir araç olarak kullanılan, hem terör meselesine hem de 1915 olayları meselesine karşı bizim yapmamız gereken, bilimin, bilginin ve tecrübenin rehberliğinden istifade etmektir. Anlık tepkiler, anlık reaksiyonlar, geçici çözümler bizi neticeye götürmez. Çok boyutlu düşünmek, uzun vadeli düşünmek ve son derece sağlam, etkili, kalıcı çözümler üretmek durumundayız. Terör karşısında, güvenlik tedbirleri kadar artık sosyolojinin, psikolojinin, iktisadın, diplomasinin birikimlerinden de istifade etmek zorundayız ve biz artık bunu yapıyoruz. Aynı şekilde, bazı ülkeler tarafından Türkiye aleyhine kampanyaya dönüştürülmek istenen 1915 olayları karşısında da biz, populist, kavgacı bir söylem, anlık reaksiyon yerine tarihin, bilimin rehberliğinden faydalanmak zorundayız ve bunu da yapıyoruz"
"BELGELERLE KONUŞACAĞIZ"
"Biz, haksız, hukuksuz, art niyetli, ırkçı ve ayrımcı kampanyalar karşısında sadece ve sadece belgelerle, bilgilerle, arşivlerimizle ve bilimin diliyle, bilimin metotlarıyla konuşacağız. Biz, parlamentolardaki oylamaları değil kütüphaneleri, arşivleri, bilimsel araştırmaları dikkate alacak, karşı tezlerimizi sağlam temeller üzerinde dünya kamuoyuyla paylaşacağız. O sebeple bilim camiamızdan, araştırmacılardan, üniversitelerimizden ben özellikle rica ediyorum: Lütfen, yakın tarihimize ilişkin çalışmalara çok daha fazla ağırlık verelim. Üniversitelerde bölümlerle, kürsülerle, enstitülerle, yakın tarih çalışmalarını daha da yoğunlaştıralım, daha cazip hale getirelim. Unutmayalım ki bilimin boş bıraktığı alanı, işte son günlerde gördüğümüz gibi popülist siyasetçiler, ırkçı ve ayrımcı istismarcılar dolduracaktır. Biz buna izin vermeyeceğiz. Sabırla hareket edecek, tüm iddia ve ithamlar karşısında belgelerle, bilgilerle cevaplarımızı vereceğiz" dedi.