Fransa Türkiye'nin AB üyeliğine kafayı taktı. Türkiye ile ilgili anayasa değişikliği paketi yeniden gündemde
Abone ol Fransa'da Meclis ile Senato arasında yoğun tartışmalara yol açan, Türkiye'yi de doğrudan ilgilendiren anayasa değişikliği paketi yeniden Meclis genel kurulunda tartışılıyor.Genel kuruldaki tartışma üç gün sürecek ve Perşembe akşamı 35 maddelik anayasa değişikliği paketi oylamaya sunulacak.
Türkiye'yi ilgilendiren 33. maddenin Perşembe günü genel kurulda tartışılması bekleniyor.
AB'ye yeni üye olacak ülkeler için doğrudan referanduma gidilmesi şartının korunması ya da Meclis ve Senato üyelerini bir araya getiren ortak oturumda üyelerin beşte üçünün oyuyla referanduma gidilmeden bir ülkenin AB üyeliğinin onaylanması mümkün olabilecek.
Değişiklik paketindeki bu son görüşe artık Senatonun da sıcak baktığı ifade ediliyor.
Cumhurbaşkanının parlamentoyla ilişkilerini belirleyecek "kurumların reformuna" ilişkin anayasa değişikliği paketindeki Türkiye'yi ilgilendiren madde, uzun zamandır Meclis ile Senato arasında tartışmalara neden oluyor.
Mecliste daha önce kabul edilen maddede, "AB nüfusunun yüzde 5'inden fazla nüfusu olan ülkeler için doğrudan referanduma gidilmesi" şartının korunması istenmiş, ancak Senato bu maddeyi "Türkiye gibi müttefik bir ülkeyle ilişkileri yaralayacağı" gerekçesiyle reddetmişti.
Senato, anayasa değişikliğinin ilgili maddesinin, "referandum yapılıp yapılmaması yetkisinin cumhurbaşkanına verilmesine olanak sağlayacak şekilde düzenlenmesine" ilişkin hükümetin ilk teklifini destekleme kararı almıştı. Senatonun bu kararına itiraz eden milletvekilleri, bu haliyle anayasa değişikliğine tamamen karşı çıkacaklarını bildirmişti.
Değişiklik paketi, Meclis ve Senatoyu bir araya getiren oturumda nihai şeklini alacak. Değişikliğin kabulü için üyelerin beşte üçünün oyu gerekecek.
Parlamentonun, paketin tamamını oylamak üzere 21 Temmuz tarihinde toplanması bekleniyor.
Eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, AB'nin Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlamayı kabul etmesinin ardından, üzerindeki yoğun siyasi baskıyı giderebilmek amacıyla, 2005 yılında AB'ye yeni üyeler için doğrudan referandum yapılmasına olanak sağlayan anayasa değişikliğine gitmişti.