Fransa basını, AKP'nin mecliste mutlak çoğunluğu kaybetmesini 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk yenilgisi' olarak yorumluyor. Fransa'da seçim haberler ve yorumlarında HDP'ye de övgü var.
Abone olTürkiye'deki seçim sonuçlarına dair haberler ve yorumlar Fransa basınında da yer aldı.
Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde'da Marie Jego imzalı haberin başlığı: "Erdoğan, sultanlık hayalinin elinden kaçtığını görüyor."
Haberde yer alan ifadeler şöyle:
"Sonuçlar, yalnızca Doğu ve Güneydoğu'daki Kürtlerin değil, 2011'de Marmara, Akdeniz ve Ege'de AKP'ye oy verenlerin de memnuniyetsizliği olduğunu gösteriyor."
"Her şeyden önce, kendini hali hazırda bir 'hipercumhurbaşkanı' olarak gören Erdoğan için bir yenilgi. Yasaların merkezine 'sultanlık' projesini koyarak, kendi kişiliğini referanduma götürmüş oldu. Seçmenlerin cevabı ise netti. Mecliste 400 AKP milletvekiline sahip olacağını mı düşünüyordu? Öyle olmadı. Gücünü sağlamlaştırmak için anayasası değiştirmeyi mi hayal ediyordu? Değiştiremeyecek. Yalnızca süper başkanlık projesi değil, yıldızı da belirgin şekilde söndü."
Le Monde, seçim kampanyalarına katılarak Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı konumunun tarafsızlığını da hiçe saydığını ve söylemleriyle halkı (laikleri, dindarlara, Sünnileri Alevilere, Kürtleri Türklere karşı) kutuplaştırdığını yazdı.
"Otoriterliğinin sınırı yok. Basın, yargı, polis kontrolüne geçti" diyen Le Monde, yolsuzluk iddialarının 2014 yerel seçimlerinde 'AKP'nin ampulünü söndürmediği' yorumunu yaptı.
Gazete HDP ile ilgili de şu ifadeleri kullandı:
"HDP'nin meclise girmesi ülke tarihinin dönüm noktası oldu. Bu, başarısını ustaca sürdüren 42 yaşındaki karizmatik avukat Selahattin Demirtaş sayesinde oldu."
'Erdoğan'ın ilk başarısızlığı'
Fransa'da sağcı Le Figaro gazetesinde Samuel Forey imzalı haberde seçimlerle ilgili yapılan yorumlar şöyle:
"AKP diz çöktü. Mutlak güce sahip olan parti, 13 yıllık iktidarı boyunca meclisteki mutlak çoğunluğu kaybederek ilk başarısızlığını yaşadı."
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için bu ağır bir yenilgi. Erdoğan, yürürlükteki anayasa onu siyaset üstü bir konuma yerleştirse de, onlarca miting düzenleyerek seçim kampanyasına güçlü bir şekilde müdahil oldu."
"AKP, devletin tüm araçlarını kullandı ve resmi anma törenlerini de siyasi toplantılara dönüştürdü. Erdoğan anayasayı değiştirmeyi ve başkanlık rejimi getirmeyi umuyordu. Bu hayalden vazgeçmesi gerekecek. Partisi tek başına hükümet kuramayacak. Koalisyon yapmak zorunda. Mecliste temsil edilen diğer üç parti ise bu ihtimali reddetti."
Yazar, AKP'nin en güçlü rakibi olarak öne çıkmasının 'HDP'ye bedelinin ağır olduğunu' belirtti ve haberinde HDP'ye yönelik saldırıları hatırlattı.
Haberde Diyarbakır'daki kutlamalara da yer verildi.
Le Nouvel Observateur dergisinin internet sitesinde yer alan makaledeki yorumlar da başkanlık sistemi odaklı:
"Recep Tayyip Erdoğan'ın partisi, mecliste 13 yıllık iktidarın ardından mutlak çoğunluğu kaybederek ciddi bir yenilgiye uğradı. Bu da ülkede, paylaşmadan tek başına hüküm sürme umutlarını da toprağa gömdü."
"Seçimlerdeki kayıp Erdoğan için de ciddi bir yenilgiydi. 2002'den bu yana tüm seçimleri kazanan partisi AKP, ilk defa seçmenler karşısında zayıf bir konuma düştü, zayıflayan ekonominin ve iktidarı boyunca otoriterliğe yöneldiği eleştirilerinin kurbanı oldu."
'Seçimlerin en büyük kazananının HDP olduğunu' belirten dergi, 'karizmatik ve hırslı' ifadelerini kullandığı Selahattin Demirtaş'ın modern, Erdoğan karşıtı sol siyasetine yönelik bir kampanya yürüttüğünü ve bu solun da Kürt toplumunun yanında seçmenlerini artırmasını sağladığını yazdı.
Fransa'da Komünist Parti'yi destekleyen L'Humanite gazetesinden Hassane Zerrouky'nin haberinde ise şöyle deniyor:
"HDP'nin yüzde 10'luk barajı aşması, Erdoğan'ın hırslarının önüne geçti. HDP'nin barajı geçmesi için arkasında toplanan Türk solu, bu seçimlerin asıl kazananıdır."