Belediyelerin fakir vatandaşları düşünerek açtıkları Halk Ekmek büfeleri, gelen talep üzerine lüks semtlere taşınıyor. Ancak bunların diğerlerinden farklı bir yanı olacak?
Abone olHalk Ekmek, Akmerkez’in karşısına büfe açıyor
Belediyelerin fakir vatandaşları düşünerek açtıkları Halk Ekmek büfeleri gelen talep üzerine üst gelir gruplarının oturduğu lüks semtlere taşınıyor.
Ulus, Etiler ve Zekeriyaköy’de büfe açmayı planlayan İstanbul Büşükşehir Belediyesi Halk Ekmek şirketi ilk açacağı yeri de belirledi: Yüksek sosyetenin uğrak yeri Akmerkez’in tam karşısı. Ancak buradaki büfenin şekli ve çalışma düzeni diğer semtlerdekinden çok farklı olacak. Halk Ekmek büfesi görünümünü değiştirerek tamamen camdan oluşacak ve çalışanları da beyaz önlük giyerek hizmet verecek. Sosyetenin Halk Ekmek talep etmesinin altında, üretimin belediye eliyle sağlıklı ve hijyenik ortamda gerçekleştirilmesinin etkili olduğu belirtiliyor.
Halk Ekmek Genel Müdürü Ömer Bilgiseven de, alınan açılım kararında, uzun süredir Kemer Country ve Zekeriyaköy gibi semtlerden ‘Halk Ekmek ürünlerini nerede bulabiliriz?’ şeklinde gelen taleplerin etkili olduğunu vurguluyor. Halk Ekmek büfeleri, şimdiye kadar yoksul mahallelerinin bir parçası olarak kabul edildi. Ucuza ekmek isteyen fakir kimselerin önünde oluşturdukları uzun kuyruklarla gündeme geldi.
Yeni bir hedef kitlesine açılacaklarına değinen Bilgiseven’e göre sosyete semtlerinden bu yönde istek gelmesinin altında, tüketim ve beslenme kültürünün doğal ve sağlıklı olanları tercih yönünde gelişmesi yatıyor.
Lüks semtlerden bu yönde gelen yoğun istekler üzerine belediye büfeleri koymak için yaptığı yer belirleme çalışmalarını tamamladı. Bu çerçevede Akmerkez'in karşısına ilk ‘Lüks Halk Ekmek Büfesi' bayramdan sonra konulacak. Yeni büfeler sabah 06.30'dan akşam 20.00'ye kadar açık kalacak. Genel Müdür Bilgiseven, bu sayede Halk Ekmek ismini yeni bir imaja kavuşturmak için planladıkları bazı yenilikleri de hayata geçirmeyi düşündüklerini açıklıyor. Bu yeniliklerin başında büfelerin çağdaş ve estetik bir görüntüye kavuşması geliyor. Bilgiseven, "Artık büfelerimizin şeffaf ve çağdaş bir görüntüye sahip olmasını istiyoruz. Belediye Meclisi, eskilerle birlikte toplam 700 büfe için yer belirledi.
Yeni açılacak büfeler camdan ve estetik bir dizayna sahip olacak. Tezgâhtarlar beyaz önlüklü olacak." diyor. Yenilikler içinde dikkat çeken bir başka husus ise satış noktalarında ‘mayalanmış, yarı pişmiş, şoklanmış' ürünlerin halkın gözü önünde pişirilecek olması. Aynı anda 4 çeşit ekmek üretilebilen bu tarz satış noktaları, talebin fazla olduğu şehir hatları iskeleleri ve meydanlara konulacak. Bu satış noktaları kasım ayı ortalarına doğru kurulmaya başlanacak. Bilgiseven'in verdiği bilgiye göre bütün büfeler 3 ay içinde değiştirilecek. Bu arada mevcut büfelerin sözleşmeleri yenilenerek, çalışanlarına hijyen ve müşteri ilişkileri eğitimi verilmeye başlandı. Büfelerde çalışacak kişilerde 18-50 yaş arasında ve ‘İstanbul'da en az 3 yıl ikamet etmiş olmak' şartı aranacak. Halk Ekmek'in ucuzluğundan değil, güvenilir olduğu için tercih edildiğini vurgulayan Bilgiseven, yaptıkları araştırmaya göre tercih sıralamasının güven, hijyen, kalite ve fiyat şeklinde oluştuğunu dile getiriyor.
Halk Ekmek'in üretiminde kalite ve hijyen açısından Avrupa standardının yakalandığını ifade eden Bilgiseven, satış noktalarında yaşanan görüntülerden duyduğu rahatsızlığı da ifade ediyor. Bilgiseven, tepkisini, “Avrupa standartlarında üretilen bu ekmekler mevcut büfelerde satılamaz. Bu, tam bir tezat.” şeklinde dile getiriyor. Ürün yelpazesiyle zincir marketlere girmek isteyen Halk Ekmek, BİM, Şok ve Migros ile görüşmelerde bulunuyor. İstanbul'da 3 fabrika ile faaliyet gösteren Halk Ekmek, günde 2 milyon ekmek üretimi yapıyor. 21 çeşit ürün çıkaran fabrikalarda, çölyak ve fenilketonüri hastaları için özel hazırlanan glutensiz ekmek üretimi de yapılıyor.
Ürün yelpazesi içinde normal ekmek, organik, kepekli, tuzsuz, glutensiz, ruşeymli, patatesli, ayçekirdekli gibi çeşitler yer alıyor. Uluslararası Endüstri Üretici Birliği başkan yardımcılığı görevini de yürüten Bilgiseven, birliğe Avrupa ülkeleri dışından sadece Türkiye'nin üye olduğunu belirtiyor. Bu sayede endüstriyel üretimin gelişmesi için destek aldıklarını kaydeden Bilgiseven, ürün çeşitlerini artırırken, çölyak ve fenilketonüri gibi hastalara yönelik ürünleri çeşitlendirme çalışmalarını da sürdürdüklerini ifade ediyor.
04.11.2005
Abdullah Dirican