BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,71
ALTIN 2.967,32
HABER /  GÜNCEL

Muayenehanede gerdek olur mu?

Dr. Haydar Dümen'in ortaya attığı 'muayenehanede gerdek' yöntemi tıp dünyasını birbirine kattı! Başta Cinsel Tıp Derneği olmak üzere meslektaşları Dümen'e isyan etti!

Abone ol

Televizyon programları, yayınları ve gazete yazılarıyla Türk toplumunun cinsel sorunlar üzerinde düşünmeye başlanmasında önemli katkıları bulunan Dr.Haydar Dümen’in ortaya attığı son tedavi yöntemi tıp dünyasını karıştırdı. Vajinismus yani kadınlarda cinsel ilişkiye girememe tedavisi için çiftleri muayenesinde seviştirdiği ve cinsel ilişkiye teşvik ettiği iddia edilen ve hakkındaki şikayetler üzerine İstanbul Tabip Odası tarafından soruşturma başlatılan Dr.Haydar Dümen’e Cinsel Tıp Derneği (CTD) de isyan etti. Yaklaşık 45 dakikalık özel bir uygulama ile vajinismusu tedavi ettiğini TV’de bir çok programda duyuran ve Dr.Haydar Dümen şimşekleri üzerine çekti. Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. A. Cem Keçe, bilinçaltı cinsel kasılmalara kadınlarda vajinismus denildiğini anımsatarak bu duruma tıpta "cinsel ağrı bozukluğu" denildiğini belirtti. Keçe, "Vajinismusun en sık nedenleri psikolojik kaygılardır. Kız çocuklarına öğretilen veya irademizin bilinçaltımıza kodladığı cinsellik kötüdür, kızlık zarı çok değerli ve korunması gereken bir şeydir düşünceleri bu problemin ortaya çıkmasında önemli bir yer tutar" dedi. VAJİNİSMUS KONUSU ÇOK İSTİSMAR EDİLDİ Vajinismusun Türkiye’de pek çok evliliğin sona ermesine neden olduğunu söyleyen Dr. A. Cem KEÇE; "Maalesef bu konu çok istismar edildi. Hastalara iyileşeceksiniz denilerek olmadık şeyler önerilemez. Cinsel sağlık bilimi ile ilgilenenlerin yaptıkları mesleki uygulamaları için standartlar öneriyoruz, cinsel terapistin ve hastanın haklarını korumayı amaçlıyoruz. Çünkü etik kurallar, cinsel eğitim, danışmanlık, cinsel terapi ve cinsellik araştırma koşulları için gereklidir. Tüm üyelerimizden ve cinsel sağlık bilimi ile ilgilenenlerden etik kurallara her zaman uymalarını istiyor ve bekliyoruz" dedi. CİNSEL HAKLAR BİLDİRGESİ VAR Dünya Cinsel Tıp Derneği’nin (World Association for Sexual Health) Temmuz 2005 tarihinde yapılan genel kurulunda kabul edilen 11 maddelik Cinsel Haklar Bildirgesi’ne herkesin saygı göstermesini beklediklerini söyleyen Dr.A.Cem Keçe; "Cinsel Haklar Bildirgesi’ne göre; cinsellik her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olan mahremiyet, duygusal ifade gibi temel insan ihtiyaçlarının doyumuna bağlıdır. Cinsel haklar özgürlüğe, onura ve her bir insanoğlunun eşitliğine dayalı evrensel insan haklarıdır. Cinsel haklar tanınmalı, teşvik edilmeli, saygı gösterilmeli ve toplumlar tarafından savunulmalıdır. Cinsel sağlık bilimi bu cinsel hakların tanındığı, saygı duyulduğu ve uygulandığı ortamlarda mümkündür. Her çeşit cinsel zorlama ve istismar cinsel özgürlüğün dışındadır. Cinsel mahremiyet hakkı, başkalarının cinsel haklarına müdahale edilmediği sürece cinsel yakınlaşma konusunda bireysel karar verme ve davranma hakkını içerir. Son olarak cinsel bilginin bilimsel açıdan etik araştırmalar sonucu elde edilmiş olması ve bütün sosyal seviyelerdeki kişilere uygun şekilde yayılması gerektiğini ifade eden bilimsel araştırmaya dayalı cinsel bilgi edinme hakkı asla muayenehanede cinsel ilişkiye teşvik olarak değerlendirilmemelidir" dedi. "MUAYENEHANEDE GERDEK OLMAZ!" Keçe, muayenehanelerin tanı koymak ve tetkik yapmak için bulunduğunu belirtirken, "Cinsel tedavi uzmanları veya cinsel terapistler insanlara yol gösterir, koçluk ve cinsel bilgilendirme yaparlar ama muayenelerde gerdek olmaz, olmamalı!" dedi. "BATI İLE KÜLTÜR FARKIMIZ VAR" Keçe ayrıca sözedilen tedavi yöntemi birçok çiftte ruhsal travma yarattığın öne sürdü. Muayenehane ortamında ilişkiye girilmesini Cinsel Tıp Derneği olarak tasvip etmediklerini anlatan Keçe, "Avrupa Birliği’nin bazı ülkelerinde ve ABD’de doktorun gözü önünde cinsel ilişkiye girme ve sorunları yerinde tespit ederek çözmeyi içeren tedavileri uygulayan özel merkezler var, ama batı ile bir kültür farkımız var. Burası Türkiye. Türk hekimleri olarak kendi toplumsal yapımıza, örf ve adetlerimize uygun tedavi yöntemlerini tercih etmeliyiz. Aksi durumlarda tedaviye muhtaç insanlarımız, cinsel sağlık bilimi ve bu tedavileri uygulayanlar zarar görür" dedi.