BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,72
ALTIN 2.956,34
HABER /  GÜNCEL

Mortgage yasasındaki tehlikeler

Kira öder gibi ev sahibi olmak isteyenler kuyrukta. Ancak hazırlanan tasarıda tehlikeli maddeler var. Sanayi Bakanlığı, Mortgage tasarısının kötü yanlarını ortaya koydu.

Abone ol

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından hazırlanan ''Konut Finansman Sistemi (Mortgage) Yasa Tasarısı'' taslağında tüketici aleyhine olan hükümlere karşı çıkıyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürü Özcan Pektaş, Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan taslağa, TBMM'ye gönderildikten sonra ilgili komisyonlarda ele alınması sırasında gerekli müdahaleleri yapacaklarını bildirdi. Pektaş, söz konusu taslağın, 4077 sayılı ''Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun''na 10/b maddesini eklendiğini, bununla konut kredilerinin tüketici kredilerinden ayrıştırıldığını ve bazı değişiklikler yapıldığını belirterek, bu değişikliklerden bazılarına tüketicinin aleyhine olması nedeniyle karşı çıktıklarını bildirdi. Konu ile ilgili A.A muhabirinin sorularını yanıtlayan Pektaş, SPK tarafından hazırlanan taslakta tüketici aleyhine olan düzenlemelere karşı çıktıklarını ancak, SPK'nın bu itirazları fazlaca dikkate almadığını bildirdi. Mortgage sisteminde konut kredisinde 3'lü bir sistemin uygulanacağını belirten Pektaş, bunlardan birisinin sabit faizli, ikincisinin değişken faizli, üçüncüsünün ise hem sabit hem değişken faizli konut kredisinin birlikte uygulanmasına ilişkin olduğunu hatırlattı. Sanayi Bakanlığı'nın bu düzenleme ile ilgili çekinceleri bulunduğunu anlatan Pektaş, tüketici bu üç alternatiften hangisini seçerse seçsin bankaların bu taleplerin tamamını karşılaması gerektiğini anlattı. Ancak, bankaların karlılık açısından değişken faizli konut kredilerinin faizlerini, sabit faizli konut kredilerinden düşük tutacaklarını anlatan Pektaş, böylece tüketicilerin sabit faizli krediden daha ziyade değişken faizli konut kredilerine yönlendirilmeye çalışılacağını düşündüklerini bildirdi. Bunun ise tüketicinin aleyhine bir durum yaratacağını belirten Pektaş, ''sabit faizli kredide tüketici kredisinin birinci taksitinin ne olduğunu bildiği gibi 240. taksidinin de ne olacağını bilecek. Ancak, değişken faizli kredide böyle bir imkan yok. Bu kredide tüketicinin 3-5 yıl içindeki taksit ödemesinin ne olacağını şimdiden görebilme imkanı olmayacağından alacağı risk de yüksek olacak'' dedi. Bu yüzden tüketicilere uygulanacak konut kredisi faizinin sabit olmasını istediklerini belirten Pektaş, şöyle devam etti: ''Bankalar, Mortgage kapsamında konut kredisi kullandırmaya başladığında, konut kredileri için belli bir portföy oluşturacaklar. Sözgelimi bankaların konut kredisi portföylerinin yüzde 10'nun sabit, yüzde 80'inin değişken, geriye kalan yüzde 10'nun da hem sabit hem değişken faizli kredilere ayırdıkları düşünülür ve sabit faizli krediye daha çok başvuru olması halinde bankalar, portföylerinde bu kredinin limitinin dolduğunu öne sürerek gelen talepleri geri çevirebilirler. Bu da tüketiciyi mağdur eder ve risk oranı yüksek diğer kredilere yönelmelerine neden olur. Değişken faizli konut kredisi illa getirilecekse bu durumda biz Bakanlık olarak tüketiciye bir bilgi formu verilmesi ve düşünmesi içinde 3-5 gün süre tanınmasını istiyoruz. Yine tüketicinin istediği kredi türü ne olursa olsun bankalarca bunun tamamının karşılanması ve taslakta da buna imkan tanıyan bir düzenleme yapılmasından yanayız.'' -''ERKEN ÖDEMEDE CEZA UYGULAMASI KALDIRILMALI''- Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürü Pektaş, taslakta, Mortgage kapsamında konut kredisi kullanan tüketicilerin, konut kredilerini erken ödemeleri halinde ana para borcunun yüzde 2'sine kadar ceza ödemek zorunda olduklarına dikkat çekerek, bunun tüketicinin aleyhine olduğunu ve tasarıdan çıkarılması gerektiğini vurguladı. -FİNANSAL KİRALAMA ŞİRKETLERİNDEN KREDİ ALINMASI- SPK tarafından hazırlanan taslakta, finansal kiralama Şirketlerinden, mortgage kapsamında konut kredisi alınmasına imkan tanındığını anımsatan Pektaş, şunları kaydetti: ''Bankalardan ipoteğe dayalı konut finansmanı kredisi aldığınızda bankalar, konut üzerine ipotek koyuyor. Ancak evin mülkiyeti size ait. Borcunuzu ödediğinizde bu ipotek kaldırıyor. Finansal kiralama sisteminde ise kredi kullanan kişiye evin mülkiyeti devredilemiyor. Bu yüzden tüketiciden senet gibi kıymetli evraklar alınıyor. Bu durumda bunların arkasının ciro edilme tehlikesi ortaya çıkıyor. Biz bakanlık olarak bu kıymetli evrakların ciro edilmesine karşıyız ve bunun önlenmesini istiyoruz. Bu nedenle taslakta da bu evrakların ciro edilemeyeceği hükmüne yer verilmesinden yanayız.'' Taslağa son dakikada Başbakanlık'ta bir madde eklendiğini belirten Pektaş, bununla 2499 sayılı SPK Kanunu'na geçici 11. maddenin eklendiğini söyledi. Bu madde ile söz konusu taslak, yasalaşmadan önce tüketiciler tarafından bankalardan alınan konut kredilerinin de sözleşme tarihine bakılmaksızın bu yasa kapsamında değerlendirmesine imkan tanındığını anlatan Pektaş, bununla taslak yasalaşmadan sabit faizle konut kredisi kullanan vatandaşların, kalan borçlarını erken kapatmaları halinde erken ödeme cezası ile karşı karşıya kalmalarına neden olacağını bildirdi. Pektaş, kanunların geriye yürütülmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, bu düzenlemenin aynen yasallaşması halinde, daha önce konut kredisi kullanan tüketicilerin mağdur duruma düşeceklerine dikkat çekti. -''SÖZLEŞME ŞARTLARI TÜKETİCİ ALEYHİNE DEĞİŞTİRİLEMEZ''- Pektaş, taslakta, başlangıçta belirlenen sözleşme oranlarının her iki tarafın ortak rızası dışında değiştirilemeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunduğunu belirterek, bu hükmün bankalar tarafından kötüye kullanılabileceğini bildirdi. Bankaların sabit krediyle borçlanan tüketicileri daha düşük faizli olduğu için borçlarını değişken faize çevirmeleri konusunda ikna edebileceklerini anlatan Pektaş, bu durumda tüketicinin aldığı risk oranının artacağını ve bundan dolayı da zaman içinde mağdur duruma düşebileceğini söyledi. Şu anda uygulamada bulunan Tüketici Kanunu'nda ''sözleşme şartları tüketici aleyhine değiştirilemez'' hükmü yer aldığını kaydeden Pektaş, taslak ile sözleşme şartlarının sonradan iki tarafın rızası ile değiştirilmesi halinde bunun kanuna karşı hileli davranmak olarak nitelendirileceğini söyledi. Pektaş, ''çünkü birkaç sene sonra başlangıçta sözgelimi yüzde 1'ler civarında olan değişken faizli kredinin 3-5 yıl içinde yüzde 3 veya 5'e çıkmayacağını kimse garanti edemez'' dedi. Özcan Pektaş, bu nedenle bu hükmün taslaktan tamamen çıkarılması gerektiğini bildirdi. Pektaş, bakanlığın bu konulardaki SPK yetkililerine defalarca ilettiklerini, yüz yüze görüşmelerde de bunları dile getirdiklerini belirterek, ancak bunların büyük kısmının dikkate alınmadığını söyledi. Özcan Pektaş, söz konusu taslak TBMM'ye sevk edildiğinde ilgili komisyonlarda ele alınırken bakanlık olarak gerekli müdahaleleri yapacaklarını ve bundan da sonuç alacaklarına inandıklarını kaydetti.