Çalışma uzmanları, işinden memnun olmama, işini sevmeme ve takdir edilmeme gibi durumların bel ağrısı gibi risk faktörleri arasında sayıldığına dikkat çekiyorlar.
Abone olAvrupa Ağrı Teşkilatları Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Serdar Erdine, ''işinden memnun olmama, işini sevmeme veya takdir edilmeme gibi durumların, bel ağrısındaki risk faktörleri arasında sayıldığını'' bildirdi. Prof. Dr. Erdine, bel ağrısının gelişmiş toplumlarda işlevsel yetmezlik ve sakatlık yapan en önemli nedenlerden biri olduğunu söyledi. Tüm dünya nüfusunun yüzde 70 ile 90'ının hayatlarının herhangi bir döneminde bel ağrısı çektiğini kaydeden Prof. Dr. Erdine, ağrıya en çok 40-50 yaş grubunda rastlandığını ifade etti. Prof. Dr. Erdine, bel ağrısının öneminin, özellikle sanayi kesiminde ve çalışan toplumlarda ortaya çıktığına işaret ederek, ağrı nedeniyle iş günü ve işgücü kaybı ile tanı, tedavi ve tazminat maliyet toplamının ABD gibi ülkelerde yılda 16-20 milyar dolara vardığını söyledi. Prof. Dr. Erdine, Türkiye'de de bel ağrısının, en sık görülen ağrılar arasında ikinci sırada geldiğini vurguladı. RİSK FAKTÖRLERİ Bel ağrısındaki risk faktörlerini, ''meslek ve sportif aktivitelerle ilgili olanlar ile kişisel ve psikolojik'' olarak sıralayan Prof. Dr. Serdar Erdine, şunları kaydetti: ''İşinden memnun olmama, işini sevmeme veya takdir edilmeme gibi durumlar, bel ağrısındaki risk faktörleri arasında sayılmakta. İşini sevmeyen, memnun olmayan ya da takdir edilmeyen kişi, bir süre sonra kendini bırakıyor, dikkati dağılıyor, kendini kasmaya başlıyor. Kendini kasma bir süre sonra belde ağrılara neden oluyor. Bu kısır döngü devam ettikçe ağrılar da sürüyor. Araştırmalar, işini sevenlere göre, bu kişilerde bel ağrısı nedeniyle hekime başvurma oranının 2 kat daha fazla olduğunu göstermekte. Psikolojik stres ile dikkati toplayamama, özellikle sanayide iş kazalarından oluşan bel ağrılarına yol açmaktadır.'' ÖNERİLER Bel ağrısını önleme ve bundan korunmanın bir bilgilendirme ve eğitim işi olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Erdine, kişilerin bellerini tanımaları, hangi hareketle zorlanacağını ve risk faktörlerini bilmelerinin önemine değindi. Prof. Dr. Erdine, bunun yanı sıra kişilerin günlük yaşamda ağrıdan nasıl korunacaklarını öğrenmeleri, uzun vadede de bel ağrısına rağmen günlük yaşama nasıl devam edileceği ve ağrı ile baş edebilme yeteneğini nasıl geliştireceğini anlamaları gerektiğini sözlerine ekledi.