Avustralya ve Yeni Zelanda gezisini tamamlayan Erdoğan, Esenboğa'da bir basın toplantısı yaptı. Erdoğan, "Bedelli askerlik konusunda söz vermedik" diye konuştu.
Abone olAvusturya ve Yeni Zelanda'daki gezi ve incelemelerini tamamlayarak yurda dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Esenboğa Havaalanı'nda bir basın toplantısı yaptı. "Bedelli askerlik konusunda söz vermedik." diye konuşan Erdoğan görüşlerini şöyle açıkladı:
Avusturalya'da 40 yaşı aşmış olanlar 'Bize farklı bir uygulama tanınsın. Bunu bir şekilde yapalım. Biz bunu ülkemizde gerçekleştirmek istiyoruz' şeklinde taleplerde bulundu.
Biz bunu önce TBMM Genel Kurulu'nda ve yetkili kurullarda görüşür, yapılabilecek bir şey varsa yaparız. Verilmiş bir sözümüz yok. Temennimiz odur ki, görüşmelerden sonra oradaki vatandaşlarımızın sıkıntılarını giderici kararı almış oluruz.
"HERŞEYİN ARKASINDA
HER ŞEY ARAMAYIN"
FBI ve CIA Başkanlarının Türkiye'yi ziyaret etmelerinin doğal olduğunu belirten Erdoğan, "Her iki isim de çeşitli konularda görüş alışverişi için Türkiye'ye gelmiştir. Her şeyin arkasında herşeyi aramayın" diye konuştu.
"ARKADAŞAMLARIMIZ
GÖRÜŞLERİNİ BELİRTMİŞ"
AK Parti Balıkesir Milletvekili Turan Çömez'in parti grubunda yaptığı konuşmaya da değinen Erdoğan," Milletvekili arkadaşlarımız rahatlıkla görüşlerini belirtme hakkına sahiptir." dedi.
Erdoğan ayrıca AK Parti Tokat Milletvekili Resul Tosun'un askerin TBMM'den çekilmesi tartışmalarına ilişkin olarak şunları söyledi:
Arkadaşımız köşe yazmıştır. Münferit bir köşe yazmıştır. Nitekim Genelkurmay Başkanlığı'nın bu konuda açıklaması olmuştur saygı duyarız.
BEN NE SÖYLEDİĞİMİ BİLİYORUM
Erdoğan, bir gazetecinin, "(Türkiye'de etnik unsurları birleştiren ana unsur dindir) şeklinde bir ifadeniz oldu mu, yoksa yanlış anlaşılma mı oldu?" sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:
"Ben ne söylediğimi çok iyi biliyorum. Bakın bunu ne zaman, ne üzerine söyledim. İşin başını, arkasını bir tarafa koyup ortasını almayın. Biliyorsunuz, konu, Sayın Baykal'ın Yugoslavya benzetmesi üzerine söylenmiştir. Türkiye, bir Yugoslavya değildir. Orada Sırp, Hırvat, Boşnak hepsi ayrı dinlerin mensuplarıdır. Aynı dinde olup farklı mezheplerde olanlar da vardır. Ama Türkiye'de ise 30'a yakın etnik unsur var. Bunu her zaman sizler de yazıyorsunuz, yüzde 99'u Müslüman bir ülke Türkiye'de din bir çimentodur."
Başbakan Erdoğan, bugüne kadar "din bir üst kimliktir" ifadesi kullanmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Üst kimlik olarak kullandığım ifade; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır ve bunun defaatle açıklamalarını yaptık. Ama buna rağmen bazıları anlamak istemiyor. Yine söylüyorum, din bir çimentodur ve şu anda en önemli birleştirici unsurumuzdur. Tarih boyunca bu böyledir. Gazi Mustafa Kemal'in de bu konuda açıklamaları vardır. Orada da dinin bir birleştirici, bir çimento olduğunu görürsünüz. Onun için Nutuk'u falan bir okumak lazım. Okursanız orada da onu göreceksiniz. Bunu Tayyip Erdoğan söylediği zaman farklı yerlere çekiliyor. Ama başkaları söylediği zaman doğru oluyor. Alt kimlik üst kimlik tartışmaları da böyle.
Dün üst kimliğin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunu söyleyenler şimdi 'bunu söylemedim veya farklı şekilde söyledim' şeklinde yorumlama gayreti içine giriyorlar. Biz ne söylediğimizi biliyoruz, bu noktada rahatız. Şu anda da bu istikamette Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliğiyle bunu bir çatı olarak görüyor, böylece ülkemizde birliği beraberliği sürdürüyoruz. Şunu da söylüyorum: Tek bayrak, tek millet, tek vatan dememe rağmen adeta sanki ben tek millet değil de çift millet demişim gibi tam manasıyla sağırlık yapıyorlar. Böyle bir ifade hiçbir zaman benden çıkmadı. Onları daha sonra ispata davet ederim, bu ispat çok ağır olur."