Ulema tartışması AK Parti'yi zor durumda bıraktı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakan Erdoğan'ın o sözlerinden sonra 'uyarı' dolu bir açıklamayla katıldı.
Abone olBaşsavcı Nuri Ok, siyasi partilerin eylemlerini kesintisiz olarak izlediklerini belirterek, "Anayasal sistem, laik devlet ve çağdaş değerler hedef alınmamalı" dedi. Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, siyasi partilerin eylemlerini kesintisiz olarak izlediklerini belirterek "Anayasal sistem, laik devlet ve çağdaş değerler hedef alınmamalı" dedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın sözleriyle başlayan 'ulema' tartışmasına, 'uyarı' dolu bir açıklamayla katıldı. Başsavcı Nuri Ok, Anadolu Ajansı'na (AA) yaptığı açıklamada "Değerlendirme yapılırken, eleştiri yöneltilirken hukuk dışına çıkılmamalı" dedi. Başsavcı Ok sessizliğini dün bozdu. Ok, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin türban kararını eleştiren Başbakan Erdoğan'ın ismini vermeden, "Elbette kesinleşmiş mahkeme kararları eleştirilebilir" dedi. Ok, Erdoğan'ın sözleri için şu "uyarıda" bulundu: "AİHM kararları da eleştiri dışında değildir. Türbanla ilgili kararı da elbette hem hukukçular hem siyasetçiler hem de yurttaşlar tarafından değerlendirilecek ve eleştirilebilecektir. Değerlendirme yapılırken, eleştiri yöneltilirken hukuk dışına çıkılmamalı. Hele anayasal sistem, çağdaş ve uygar yaşam, demokratik Cumhuriyetimizin laik devlet ve hukuk yapısıyla çağdaş değerler hedef alınmamalı, tam tersine bu sistem ve değerler güçlendirilmelidir. Sorumlu mevkiinde olanların çok daha duyarlı olmaları, yüklendikleri görevin gereğidir." 'SİYASİ İSLAM SİMGESİ' Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemlerini, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu'nun oluşturduğu yasal temelden hareketle ve görevlerinin gereği olarak kesintisiz bir şekilde izlediklerini ifade eden Ok, şöyle dedi: "Bu çerçevede siyasi İslam'ın simgesi olarak takıldığı ulusal yargı organları kararlarıyla da kabul edilen türbana, üniversitelerde konulan yasağın insan haklarına ve din özgürlüğüne aykırı olduğu iddiasıyla açılan davanın AİHM'de reddedilmesi üzerine başlatılan ve sürdürülen tartışma ve değerlendirme ortamında siyasi partilerin kurumsal ve kişisel görüşleri, ileri sürdükleri düşünceler ve beyanları bu aşamada öncekilerle birlikte değerlendirmiş bulunmaktayız."