BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,15
ALTIN 2.964,60
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan TÜSİAD'a gürledi

TUSİAD'ın rektör Aşkın davasına ilişkin yorumları Başbakan Erdoğan'ı fena kızdırdı. Erdoğan konuştuğu masada bulunan Anayasa kitapçığını eline aldı ve şunları söyledi:

Abone ol

Başbakan Erdoğan TOBB Yönetim Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, bir gazetecinin, ''TÜSİAD'ın dün yapılan Yüksek İstişare Kurulu toplantısında, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve işadamlarının seçim barajlarının indirilmesi konusunda önerileri oldu. Bu konudaki düşünceniz nedir?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Seçim barajı bizim iktidarımız zamanında indirilmemiştir. 1987 yılında indirilmiştir. Bunu indirme talebinde olanlara şunu hatırlatmak istiyorum; 1987 yılından bu yana bu talebi neden gündeme getirmediniz? Eğer bu çok faziletli, çok faydalı bir iş ise bugüne kadar bunu neden konuşmadınız da Türkiye'nin tam istikrarı yakaladığı bir dönemde bunu gündeme getiriyorsunuz? Şu anda bizim iktidarımızın bugün için seçim barajını indirmek gibi bir gündemi yoktur. Biz, AK Parti olarak mevcut barajla seçime gitmek istiyoruz. Biz sıfırdan kurulan bir parti olarak bu barajı aştık. CHP de aştı. Türkiye'nin yakın siyasi tarihine baktığımızda koalisyonlar dönemi Türkiye için hep gerileme dönemi olmuştur. Tek partili iktidarların olduğu dönemlerin ise hep çıkış dönemi olduğunu görüyoruz. Türkiye'ye yeni bir koalisyonlar dönemine itme yanlışına düşmek istemiyoruz. Bunun için de böyle bir düşünce içerisinde değiliz. Türkiye'nin istikrara özellikle ihtiyacı var. Bu istikrarı, dar çerçeve içerisinde siyaseti değerlendirme suretiyle kurban edemeyiz. Ülkemizin şu anki menfaati mevcut durumdadır. Mevcut durumu koruyarak da geleceğe yürüyeceğiz.'' -''SUÇ İŞLENMİŞTİR''- Başbakan Erdoğan, bir diğer gazetecinin ''İstikrar adına seçim barajının indirilmesini istemediğini söylediniz. Peki bu noktada istikrara ihtiyacı olan iş çevresinden böyle bir talebin gelmesini nasıl karşılıyorsunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Şu anda istikrara ihtiyacı olduğunu söylediğiniz iş çevresi, istikrarı bizim dönemimizde yakaladı. Fakat şu anda yakaladıkları için farklı bir havanın içerisine girmelerini ben de anlamakta zorlanıyorum. Bunu daha önce aynı iş çevresi niye söylemedi? TÜSİAD bugün mü var? 1987'den bugüne niçin bunu gündeme getirmedi? Şimdi bunu gündeme getiriyor. Niye bunu o zaman söylemedi? Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Gündeme getirilen bazı konular var ki bunlar bizi ayrıca üzüyor. TÜSİAD bir sanayici ve işadamları derneğidir. Sanayici ve işadamları derneği, kendi ilgi alanları içerisinde değerlendirmelerini yaparak ülke için çok daha faydalı olur. Yani biz isterizki ekonomik alanlarda ne gibi bir eksiği var hükümetin, bu konularda bizi eleştirsin, biz bunlardan istifade edelim. Ama kalkıp da yargılama sürecine Anayasa'yı çiğnemek suretiyle oradan müdahale ederseniz, bu yanlış olur ve bunu söylemeye TÜSİAD İstişare Konseyi Başkanı'nın hakkı yok. Bu çok ciddi bir yanlıştır. Ben bunları söylemek istemezdim ama söylemek zorunda bırakıyorlar.'' Erdoğan, önündeki masada bulunan Anayasa kitapçığını basın mensuplarına göstererek, Anayasa'nın 133. maddesini hatırlattı. Bu maddede hiçbir organın makam, mevki ya da kişinin yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere, hakimlere, emir ve talimat veremeyeceğini, tavsiye ve telkinde bulunamayacağı hükmünün yer aldığını belirten Erdoğan, ''Bu bir suçtur ve bu suç işlenmiştir. Bunu TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı söylediği gibi başkaları da söylüyor. Anamuhalefet partisi aynı suçu işlemiştir. Başka kuruluşlar da aynı suçu işledi. Bunun hakkında da devreye girilmesi lazım. Bunun da adımlarının atılması lazım. Bu bir anayasa suçudur'' dedi. -''SÖYLEDİĞİM SÖZLERİN ARKASINDAYIM''- Sanal gündemlerle ülkenin meşgul edilmemesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, kalkınma, birbirimizi sevme ve dayanışma konuları üzerinde durdu. Başbakan Erdoğan, ''Hafta sonu Ege'de yaptığınız konuşma tartışıldı. Gerçi sözcünüz birşeyler söyledi ama siz debir şey söyleyecek misiniz, bir yanlış anlaşılma mı var?'' sorusuna da, şöyle karşılık verdi: ''Sözcüm birşeyler söylemedi ki doğruyu söyledi. Yanlış anlaşılmanın ötesinde, yanlış anlaşılmak isteniyor. Ben ne söylediysem herkes onu değerlendirsin. İstediği yere çekmek isteyenler varsa çeksinler. Şu anki kamuoyu araştırmalarına göre İzmir'de AK Parti olarak ciddi bir manada gelişme içerisindeyiz. Ben örgütümü on bin kişilik kapalı spor salonunda 27 tane DSİ tesisinin açılış töreninde motive etmekle görevliyim. İzmir'de partimiz birinci sıraya çekilmenin motivasyonunu yapıyor. Söylediğim sözlerin hepsinin arkasındayım. Medyada ve ana muhalefet liderinin ifade ettiği gibi hiçbir şey yok.'' CHP Lideri Deniz Baykal'ı da eleştiren Erdoğan, geçtiğimiz Cumartesi günü Konya'da Mevlana'yı anma törenlerinde yaptığı konuşmada Mevlana'nın 7 öğüdünden söz ettiğini, son olarak da ''Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün'' sözünü aktardığını, ancak Baykal'ın bunu üzerine alındığını söyledi. Erdoğan, ''Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol. Şemdinli'de başka Ankara'da başka konuşma. Konya'da başka Ankara'da başka konuşma. Heryerde aynı konuş'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan'a konuşmasının ardından Ege Sanayi Odası'nın bastırdığı pullar hediye edildi.