BIST 9.446
DOLAR 34,56
EURO 36,05
ALTIN 3.009,65
HABER /  GÜNCEL

Vah Nazlı Ilıcak vah!

Nazlı Ilıcak'la yıllarca aynı yastığa baş koyan Emin Şirin, yeni lideri Mumcu'ya sadakatini eski eşini yerden yere vurarak gösterdi. Şirin, Ilıcak için 'travesti kılıklı" dedi.

Abone ol

Nazlı Ilıcak, Bugün gazetesindeki son yazısında Anavatan lideri Erkan Mumcu'yu eleştirmişti. Tabii böyle bir fırsat bin yılda bir geçer Emin Şirin'in eline. Eski eşinin zayıf noktalarını da bildiği için, geçti bilgisayarın başına, adeta parmaklarını konuşturdu. İşte Emin Şirin'in Nazlı Ilıcak'la ilgili Haberx.com da yazdığı yazı:

-Eski eşim Nazlı Ilıcak ile polemiğe girmek istemem. Polemik ustası Nazlı Hanım da bu konuda hassas davranıyor ve benimle polemiğe girmiyor. Ancak bugün, Turgay Ciner’in Bugün gazetesinde Nazlı Hanım'ın yazmış olduğu yazıyı görünce “Vah vah Nazlı Hanım bu hale mi düşecekti” demekten kendimi alamadım.

Yazının başlığı “Erkan Mumcu’nun gündemde kalma mücadelesi”...

Nazlı Hanım yazıyor:

“Dün, Bugün gazetesinin manşetini okuyunca sarsıldım. Erkan Mumcu, AK Parti’yi Galataport için bıraktığını söylüyordu” diye yazmış. Ve bu asparagas üzerine, kendine göre bir mantıkla yazı inşa etmiş.

Ben, dün sabah Erkan Mumcu’ya Abant’ta, gazeteyi gösteren kişiyim. Başlığı görür görmez Erkan Mumcu'nun tepesi attı ve “nereden çıktı bu yalan” dedi. Tepkisi haklıydı. Zira, bir gün önce Bugün Gazetesi adına, haberin altında imzası bulunan Seda Şimşek röportaj yaparken, röportajın başından sonuna kadar yanlarındaydım. Erkan Mumcu, katiyen böyle bir laf etmedi. Seda Şimşek’in teybi de açıktı…

“Masa başında imal edilmiş yalan bir manşet. Basının, bazı gazetecilerin, hatta belki bazı patronların 3-4 ayda yüzde 2’den, yüzde 7’ye çıkan Anavatan’dan ürktüklerinin delili” diye konuştuk.

Bu arada, Bugün gazetesinin künyesinde Yayın Kurulu Başkanı pozisyonunda bulunan Nazlı Ilıcak’ın bu hayal ürünü manşetin kimin tarafından nasıl atıldığını tetkik etmeden (kimbilir belki de tetkik etmiştir!) yazı yazması da içine düştüğü durumu gösteriyor.

Gelelim Galataport meselesine. Hadiseyi, ihale akşamı, çıkan kanunları da takip ettiğim için gündeme getiren benim. Bir Anavatan Partisi Milletvekili olarak Cuma günü, saat:18:32'de ANKA Ajansı kanalıyla şu soruları ihtiva eden bir açıklama yaptım:

-Ofer-Global ortaklığı, ihaleye diğer katılanların bilmediği yeni bir imar planı sözü almış mıdır?
-AKP’nin TBMM kapanmadan evvelki son günlerde bir “baskın” şeklinde çıkarttığı kanunlarla, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 6. maddesine eklenen c bendi, tam olarak Kutman’ın ilgilendiği Kuşadası Limanı ile Galataport’u tarif etmekte midir?
-Ofer ve Kutman’la bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın bir toplantısı olmuş mudur?
Sayın Kadir Topbaş’a bu konuda Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan veya Danışmanlarından birinin telkini olmuş mudur?

Gazetelerin hiçbiri nedense, gayet ciddi olan bu sorulara ne yer verdi; ne de bir cevap geldi. Ama açıklamamdan sonra medya, konunun üzerine gitti ve AKP iktidarının, Galataport ve Kuşadası başta olmak üzere bazı özel durumlar için kanun çıkarttığı kamuoyu tarafından öğrenildi.

Haaa, bu özel kanun meselesini Nazlı Ilıcak çok iyi bilir. Tercüman ismini gaspettikleri konusundaki davadan kurtulmak için de AKP kendilerini koruyacak özel bir kanun çıkartmıştı!.

Şimdi Nazlı Ilıcak’a, araştırmacı gazeteci (!) olarak yukarıdaki sorulara ilaveten üç soru daha sormam icap ediyor:

1- Yayın Kurulunda bulunduğunuz gazete manşetleri imal mi ediyor?
2- Galataport konusu neden sizi bu kadar ürküttü? İşin takipçileri arasında yakınlarınız veya tanıdıklarınız mı var?
3- Ve en önemli soru, Ofer'e Galataport'ta kumarhane açabileceğine dair bir söz verildi mi? Avrupa'nın en büyük kumarhanesini Selanik'te işleten Ofer, Galataport'ta kumarhane mi yapacak? Bu konuda kim, ne konuştu? Bu soruyu altını çizerek soruyorum.

"Konuşsun Erkan Mumcu, karnından konuşmasın, bir parti liderini Bülent Ersoy kimliği ile görmeyi içime sindiremiyorum” diyorsunuz.

Erkan Mumcu size mutlaka cevabınızı verecektir. Ben de bazı gazetecilerin, karnından konuşmalarını ve travesti kılığında dolaşmalarını görmek istemiyorum.

Dedim ya, “vah vah” demekten kendimi alamadım…