BIST 8.864
DOLAR 34,32
EURO 37,36
ALTIN 3.030,66
HABER /  GÜNCEL

Rum bakandan çirkin saldırı

AB'nin Türkiye ile müzakerelere başlaması Kıbrıs Rum kesiminde de yankı uyandırdı. Rum Dışişleri Bakanı Yakova, Türkiye'yi çirkin bir şekilde suçladı. İşte ayrıntılar;

Abone ol

Kıbrıs Rum kesimi Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu Türkiye'yi AB ile 'Kapalıçarşı pazarlığı' yapmakla suçladı. Yakovu, "bütün tartışmalar kamuoyunu etkilemeye yönelik hile ve manevralardan ibaretti" dedi. Yakovu, "Abdullah Gül'ün kendi rolünü oynamak için, 25 dışişleri bakanı ve Hırvatistan Başbakanı’nı koridorlarda bekletmesi tam bir yüzkarasıydı" dedi. Rum kesimi radyosuna konuşan Yakovu, Ankara ile yaşadığı gerginliği anlatarak, toplantı sırasında tepki gösterdiğini belirtti. Yakovu, ‘eğer Türkler şartları kabul etmiyorlarsa, bu 'Kapalıçarşı pazarlığı'nı bırakıp giderim’ diyerek diğer AB dışişleri bakanlarını uyardığını da söyledi. 3 ekim günü, Avrupa Birliği dışişleri bakanları toplantısının bitmesinin ardından Ankara, gelen Müzakere Çerçeve Belgesi'ni inceleyerek onay vermiş ardından Dışişleri Bakanı Abdullah Gül geç saatlerde Lüksemburg'a gitmişti. Dışişleri Bakanı Gül, Lüksemburg'a vardıktan sonra AB dönem başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw ve AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'le ortak basın toplantısı yaparak, müzakerelerin başladığını duyurmuştu. Rum basını: İngiltere, Türkiye için bize şantaj yaptı Türkiye veto hakkından vazgeçmedi AB ile yapılan zorlu müzakere pazalığında anlaşma sağlanmakta güçlük çekilen konulardan biri de Kıbrıs Rum kesiminin NATO’ya üye olması durumunda Türkiye’nin veto hakkından vazgeçmesiydi. Bu konu metinde beşinci madde olarak yer alıyordu. Türkiye, üstü kapalı olarak Rum yönetiminin olası NATO üyeliğinin engellenmemesi' yönündeki bu maddeyi kabul etmedi. Kritik bir pazarlık sürecine girildi. İngiltere bir orta yol buldu ve Türkiye'nin endişelerini giderecek 'Konsey onaylı bir başkanlık açıklaması' hazırladı ve bunun yedinci paragraf olarak yayımlanmasını öngördü. Rum yönetiminin itirazına karşı AB müktesebatının parçası haline gelen, dolayısıyla hukuki bağlayıcılığı olan açıklama şöyle: "Bütün uluslararası kuruluşları kapsayan Müzakere Çerçeve Belgesi'nin 7'nci paragrafı, AB üyesi ülkelerin uluslararası kuruluşların veya üyelerinin haklarına ve karar alma bağımsızlıklarına halel getiriyor şeklinde yorumlanamaz" Türk diplomatik kaynaklarına göre bu önemli bir kazanım. Bu açıklama sayesinde, Türkiye'nin gerek NATO, gerekse diğer tüm teşkilatlarda başka bir ülkenin üyeliğini veto etme hakkı korunuyor. Kıbrıs Rum kesiminde yayımlanan Fileleftheros gazetesi, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında müzakerelerin başlaması için Lüksemburg'da yapılan yoğun kulis faaliyetlerinde AB dönem başkanı İngiltere'nin, Rum yönetimine, KKTC'yi tanıma konusunu kullanarak ''siyasi şantaj'' yaptığını yazdı. Gazete, ''Baskılar yoluyla uzlaşma'' başlığıyla verdiği haberde, Lüksemburg'daki kulis faaliyetleri sırasında İngiltere'nin, ''müzakere çerçeve belgesinde yer alan, Türkiye'nin Rum yönetimi karşısındaki yükümlülüklerine ilişkin değinmelerin, başkanlık tarafından yapılacak aydınlatıcı açıklamayla güçsüzleştirilmesinin kabul edilmesi için Rum yönetimine büyük baskılarda bulunduğunu'' ifade etti. İngiltere'nin, Kıbrıs sorunu ve özellikle KKTC'nin tanınması konularını kullanarak Rum yönetimine ''siyasi şantaj'' yaptığını yazan gazeteye göre, İngiltere şu noktaları vurgulayarak ''uyarıda'' bulundu: Kıbrıs sorunu çözülmeyecek ve Kıbrıs'ın bölünmüşlüğünün daimi hale gelmesinin koşulları oluşacak. Türk askerlerinin Kıbrıs'tan çekilmesi hiçbir zaman söz konusu olmayacaktır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gelecekte tanınması için koşullar oluşacaktır. Katılım müzakerelerine başlama konusunda Türkiye'nin olası reddinin tarihi sorumluluğu 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ne yüklenecektir ve 'Kıbrıs Cumhuriyeti' bununla doğru orantılı bir siyasi bedel ödeyecektir.'' Gazete, özellikle Avusturya ile İngiltere arasında uzlaşıya varılması sonrasında Rum yönetimine yönelik baskıların daha da arttığını ve Türkiye'nin müzakere çerçeve belgesindeki 7. paragrafı reddettiği şeklindeki bilgilerin gelmesinin ardından, yalnız kalmaktan korkan Rum yönetiminin, baskılara boyun eğerek İngiltere'nin ''aydınlatıcı açıklama'' yapmasını kabul ettiğini yazdı. BBC TÜRKÇE