BIST 9.765
DOLAR 35,16
EURO 36,47
ALTIN 2.936,40
HABER /  GÜNCEL

Kürtçülüğe izin vermeyen bakan

Türkçülük-kürtçülük tartışması kabinenin de gündeminde. Bakanlar arasında görüş farkı demeçlere de yansıyor. Tarzı ve üslubuyla farklı bakanın bir demeci dikkat çekti.

Abone ol

Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin Kürşat Tüzmen'in ’Türkçülük yapmıyoruz Kürtçülük de yaptırmayız’ sözlerini köşesine taşıdı. Tüzmen'in farklı yönlerini ve çalışma stilini yazan yazar, yazısıyla gündemden düşmeyen Türkçülük ve Kürtçülük tartışmalarına Tüzmen'in penceresinden baktı.

Yazı: Şükrü Küçükşahin
Kaynak:
 

-SON günlerde kabine değişikliği ile ilgili haberler arttı.

Bu haberlere bakılacak olursa, gidici bakanlardan biri de Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen.

Bence Tüzmen ile ilgili karar Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın en fazla zorlanacağı karar olacak.

Bununla görevden almanın zorluğuna işaret etmiyorum, asıl görevden aldıktan sonra ortaya çıkacak durumu kastediyorum.

Nedeni konusunda ise şu tahlilin ardından kararı siz verin.

TAKIMIN SKORER ZENCİSİ

Tüzmen, hem milliyetçi kimliği hem de yaşam tarzı ve çalışma üslubu ile kabinenin en farklı ismi.

Konukları, makamını ziyaret ettiğinde bunun izlerini görebilir.

"Karar odası" dediği salonda, koltuğunun solunda cansız varlığına rağmen, ürkütücü dişleriyle bir köpekbalığı başı yer alıyor.

Masanın uç tarafındaki bir sualtı fotoğrafında ise göz kamaştırıcı güzellikle dört barbun aynı sırada duruyor.

Biraz önlerinde ise "çıkıntılık yapmış" bir başka barbun var.

Tüzmen, "O öndeki barbun ben olduğum için hep gündemdeyim" diyor.

Farklılığını başka bir anlatımla da şöyle ortaya koyuyor:

"Takımın zenci oyuncusuyum; ama skorer olduğum için sürekli takımdayım."

Skorer olmasa zenciliğinin takımda yer almasına engel olacağını mı söylemek istiyor, yorumu size ait; ama zenciliği ile milliyetçiliğine atıf yaptığını düşünüyorum.

İşte o noktada da karar vermenizi kolaylaştıracak, Erdoğan’la arasındaki çizgi farklılığını ortaya koyacak bilgiler aktarayım.

BU BAYRAĞIN ADI NE?

Tüzmen’in, Erdoğan’ın "Kürt sorunu" ve "alt kimlik-üst kimlik" tartışmasından rahatsız olduğunu bilmeyen yok.

Benim bilgim, bunu Bakanlar Kurulu dahil, kapalı kapılar ardında Erdoğan’ın önünde ortaya koymaktan da çekinmeyen bir isim.

Bu toplantılarda, salondaki bayrağı gösterip, "Bunun adı ne; Türk bayrağı mı, Türkiye bayrağı mı?", "Konuştuğumuz dilin adı ne?" diye soran Tüzmen’in şu sözleri de sizce meydan okuma değil mi?

"Biz milliyetçi duruşumuza rağmen Türkçülük yapmıyoruz; ama kimsenin Kürtçülük yapmasına da izin veremeyiz."

Şimdi ortada böyle bir Tüzmen var ve bugüne kadar kendisini doğrudan tek bir kez bile eleştirmemiş bir başbakan.

İşini en iyi yaptığına inanan, "Biz yapmayacağız da kim yapacak; meydanı boş mu bırakacağız?" diye düşünen bir Tüzmen’den söz ediyoruz.

Son gümrük operasyonuna da başka ayrıntılara da girmeyeceğim; ama Tüzmen itelenmediği sürece AKP ile yollarını ayırmak istemez.

İtelendiğinde ise AKP’nin imaj sorunu ortaya çıkacak.

İşte; sevmiyor, hazmetmiyor bile olsa Erdoğan için Tüzmen’le ilgili kararın zorluğu buradan kaynaklanıyor.

Çünkü böylesi bir operasyon AKP’nin milliyetçi kanadına darbe vurmak olacaktır.