BIST 9.890
DOLAR 35,32
EURO 36,75
ALTIN 2.960,27
HABER /  GÜNCEL

İşsizlik sigortası genişliyor

İşsizlik sigortasını haketme koşullarının zorluğu yetkilileri hareketlendirdi. . İŞKUR Genel Müdürü Ata, sistemden daha fazla kişinin yararlanması için düğmeye bastı.

Abone ol

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdürü Namık Ata, işsizlik sigortası hak etme koşullarının ağır olduğuna işaret ederek, sistemden daha fazla kişinin yararlanmasına yönelik olarak yürüttükleri çalışmayı tamamladıklarını açıkladı. İŞKUR Genel Müdürü Namık Ata, 2000 yılı Haziran ayında prim tahsilatları ve 2002 yılı Mart ayında ise ödemeleri başlayan İşsizlik Sigortası Fonu’nun yaklaşık 16 milyar YTL’ye ulaştığını belirtti. Ata, işsizlik sigortası sisteminden bugüne kadar 500 bin işsizin yararlandığını bildirdi. Aylık ödeme yapılan kişi sayısının yaklaşık 95 bin kişi civarında olduğunu söyleyen Ata, "Bu durum, İşsizlik Sigortası Yasası’nda öngörülen hak etme koşullarının ağırlığını ortaya koymaktadır. Sistemden daha çok kişinin yaralanmasına yönelik olarak, Sayın Bakanımızın talimatları doğrultusunda yeni bir çalışma başlatılmıştır. Hazırlanan Yasa Tasarısı taslağı, ilgili tarafların görüşüne sunulmuş ve alınan görüşler değerlendirilmiştir" dedi. YARARLANMA KOŞULLARI Ata, TİSK’in İşveren Dergisine yaptığı açıklamada, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yararlanma şartlarına esneklik getiren taslak hakkında da bilgi verdi. Ata, taslakla, hak sahiplerine yapılacak ödenek miktarları (taban ve tavanı)artırılırken ödeme koşullarına da esneklik getirildiğini, işsizlik ödeneğinden yararlanmak için aranan prim ödeme gününün düşürüldüğünü ve son 120 gün kesintisiz çalışmış olma şartının değiştirildiğini bildirdi. Ata, tasarının yasalaşması durumunda İŞKUR’un sunduğu rehberlik ve eğitim hizmetlerinden tüm işsizlilerin yararlanmasına da olanak sağlanacağını, bu düzenlemelerle işsizlik sigortası hizmetlerinden daha fazla işsizin yararlandırılmasının öngörüldüğünü söyledi. EKONOMİK BÜYÜME VE İSTİHDAM İLİŞKİSİ 2002 yılında yüzde 7.4, 2003 yılında yüzde 5.9 ve 2004 yılında yüzde 9.9 gibi rekor büyümelerin istihdama yeterince yansımadığını anımsatarak, "Bunun başlıca sebebi 2001 yılında yaşanan büyük ekonomik krizden sonra işgücü piyasasındaki aktörlerin, özellikle işverenlerimizin yeni stratejisidir" dedi. İşverenlerin krize çalışma saatlerini ve verimliliği artırarak karşılık verdiklerini ifade eden Namık Ata, bunun yanında kapasite kullanım oranlarının artışı ve istihdam yerine makine-teçhizat alımına yönelinmesinin de istihdam odaklı büyümeyi engellediğini ifade etti. Ata, "Ancak sonsuza kadar verimliliği artıramazsınız ve insanlarıın çalışabileceği maksimum sınırları da çok fazla zorlayamazsınız. Dolayısıyla ekonomik büyümenin artık istihdam artışı ile birlikte gitmesini beklemekteyiz" diye konuştu. İşgücü piyasasına ilişkin son verilere göre, istihdam artışında küçük de olsa olumlu gelişmelerin yaşandığını söyleyen Ata, 2003 yılının aynı dönemiyle kıyaslandığında tarım dışında çalışan sayısının 2004 yılında 650 bin kişi arttığını, bu artışın da büyük ölçüde özel yatırımların üretime geçmesinden kaynaklandığını söyledi. "Ancak işgücündeki artış işsizlik oranının önemli ölçüde düşüşünü engelledi" diyen Ata, işsizlik oranının 2003 yılında yüzde 10.5, 2004 yılında ise yüzde 10.3 olarak gerçekleştiğini anımsattı. "GİDİŞAT İSTİHDAMIN ARTACAĞI YÖNÜNDE" Namık Ata, 2005 yılında ise bazı iyileşmelerin gözlendiğini şubat ayında (ocak-şubat-mart sonuçları) 20 milyon 838 bin olan istihdamdaki kişi sayısının nisan ayında (mart-nisan-mayıs sonuçları) 21 milyon 993 bin kişiye çıktığını kaydetti. İşsiz sayısının 2 milyon 750 binden 2 milyon 439 bine düştüğünü, işsizlik oranının da yüzde 11.7’den yüzde 10’a gerilediğini anlatan Ata, "Bunda mevsimsel etkilerin önemli oranda rolü olsa da genel gidişat istihdamın artacağı yönündedir" dedi. "İŞSİZLİK ORANINI KORUMAK İÇİN BİLE YÜZDE 6 BÜYÜMELİ" "2005 yılında daha düşük bir büyümenin gerçekleşeceği belli olmaya başladı" diyen Ata, bu "Her yıl işgücü piyasasına yaklaşık 750 bin gencimiz dahil olmaktadır. Dolayısıyla yakalanan ekonomik büyüme ve istikrarın istihdamın en azından düşmesini engellediğini söyleyebiliriz. Şunu unutmamamız lazım, mevcut işsizlik oranını korumamız bile her yıl istikrarlı olarak yüzde 6 büyümemize bağlıdır" dedi. "İSTİHDAM ARTIŞI MAKRO EKONOMİK İSTİKRARA BAĞLI" Ata, istihdam artışının esas olarak makro-ekonomik istikrar, ekonomik büyüme, verimlilik artışı, ücret ve ücret dışı maliyetler, istihdamı korumaya dönük düzenlemeler ve aktif istihdam politikalarına bağlı olduğunu söyledi. Sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin işsizliğin çözümünde belirleyici olduğunu anlatan Ata, "Ama ülkemiz gerçeğinde de görüldüğü gibi ekonomik büyümenin yanında başka enstrümanlara da ihtiyaç olduğu açık. Burada, aktif istihdam politikalarını da içeren bir ulusal istihdam stratejisinin oluşturulmasının ve uygulanmasının önemi ortaya çıkmaktadır" dedi.