Ecevit, MHP dışındaki diğer parti ve liderlerini topa tuttu. Erkan Mumcu'yu ciddiye bile almadığını belirten Ecevit, gündemi değiştirecek açıklamalarda bulundu.
Abone olAkşam Gazetesi Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya ve Parlamento Muhabiri Ercan Yavuz’u Oran Sitesi’ndeki çalışma ofisinde kabul eden Bülent Ecevit, Türkiye’nin gündemini değiştirecek önemli açıklamalarda bulundu. TOPRAĞIMIZI ALACAKLAR Dış politikadaki belirsizliğin Türkiye’yi ‘büyük bir felakete’ doğru götürdüğünü iddia eden Bülent Ecevit, bu konudaki endişelerini şöyle dile getirdi: Ne ABD ile ne AB ile ilişkilerimiz doğru yürütülüyor. Türkiye’nin temel sorunları da dış politikadan başlıyor. Dış siyasetteki boşluğu doldurabilecek açılımlar yapmazsak, Türkiye bölünebilir. Bölücü tehlikesi yeniden baş gösterdi. Türkiye oldukça tehlikeli bir sürece sokuldu. Irak konusunda iktidar ABD’ye teslim oldu. Kuzey Irak’ta adı konmamış bir Kürt devleti fiilen kuruldu. Şimdi yeni süreçte Türkiye’deki Kürtler de bunun içine sokulmaya, monte edilmeye çalışılıyor. Korkarım Türkiye’yi de bölecekler. ABD ve İngiltere’nin yardımı ile Türkiye’nin güneydoğusu adım adım bizden koparılıyor. Bizim toprağımızı alacaklar, olacak iş değil. Bu noktaya nasıl geldik? Zamanında gerekli adımları atmazsak, önlemleri almazsak, Türkiye bölünecektir. BÖYLESİNİ HİÇ GÖRMEDİM Siyasi hayatı boyunca Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu kadar kritik bir sürece şahit olmadığını belirten Bülent Ecevit, Türk siyaseti çok büyük bir açmaz içinde. İktidar ve asker bu boşluğu doldurabilecek gibi görünmüyor. Türkiye oldukça vahim bir tablo ile karşı karşıya. Bu gidişattan kurtulamayacakmışız gibi görünüyor. Bizi buraya AK Parti ve ABD birlikte getirdi. Bu durumdan ikisi birlikte sorumlu. Böyle bir dönem beni elbette fazlasıyla kaygılandırıyor dedi. Bazı kesimlerin Türkiye’nin zora girdiği dönemlerde askerden medet umduklarını belirten Ecevit, bu yaklaşımın yanlış olduğunun 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleriyle ortaya çıktığını söyledi. ASKER ÜLKEYİ YÖNETEMEZ Türk halkının askeri sevdiğini ancak askeri ülkeyi yönetemeyeceğini vurgulayan Ecevit, şöyle dedi: Vatandaş çaresizlikten askeri çağırıyor. Askerler çaresizlikten geliyor. Askeri darbelerin hiç bir faydası olmaz. Olmadığı geçmişte görüldü. Son günlerde yine bazı ünlü solcular ‘Asker gelmeyecek mi?’ demeye başladılar. Niye gelsin? Denedik bir kaç kere olmadı. Askerle olmuyor. Asker de bunu biliyor. Halk kendi kendini kurtarmayı öğrenmeli ve buna alışmalıdır. Kimse askerden medet ummasın. Halk uyanık olsun. Artık bu yönteme ‘Hayır’ dememiz, son vermemiz gerekir. Bugün Türk siyasetinin açmazı 12 Eylül Anayasası’dır. Sendika başkanlarına getirilen siyaset yasağı, sol partileri yok etmeye dönük bir hareketti. Bugün gidişattan memnun olmayanlar darbenin etkisini görmüyorlar. AVRUPA BİRLİĞİ BİZE ZARAR VERDİ Bülent Ecevit, AB ile ilgili olumsuz konuştu. AB ülkelerinin çoğunlukla Türkiye’ye zarar verdiğini ileri süren Ecevit, bu konudaki iddialarını şöyle sürdürdü: Türkiye’nin bugün bölünme tehdidiyle karşı karşıya kalmasından birinci derecede AB ülkeleri sorumludur. Herhangi bir ekonomik katkıları da yok. Birileri bu nedenle AB ile ilişkilerin askıya alınmasını savunuyor. Ama buna rağmen AB ile ilişkileri askıya almak gerekmiyor. O yola gitmemizin bir çok zararı olabilir. Bizim Avrupa’ya diyeceğimiz şudur; ‘Biz bir Avrupa ülkesiyiz. Yüzyıllarca Avrupa’nın birçok ulusunu Osmanlı yönetti. Yani biz buranın yerli halkıyız. O nedenle bizi buradan kovmaya ne hakkınız ne gücünüz var. Biz de size küssek bile bu coğrafyadan ayrılıp Orta Asya’ya dönecek değiliz.’ AB bizi dışarıda bıraksa bile Türkiye için dünya AB’den ibaret değildir. Türk Cumhuriyetleri var, Çin’i var, Rusya’sı var, Hindistan’ı var. İncirlik Üssü’nü kapatabiliriz Askerler son dönemde açık konuşmaya başladı. Bunu açıkça ifade etmeye başladılar. Irak işgalinin başında hükümeti uyarmaya çalıştım. Türk askerinin Irak’ın işgalinden önce orada olması gerekiyordu. Ama bunu kabul ettiremedik. Şimdi orada ABD’nin himayesinde fiili bir Kürt devleti kuruldu. Şimdi diyorlar ki, ‘Geç kalındı, artık bir şey yapamayız. Dünyanın dev bir ülkesi karşımızda, onunla savaşamayız.’ Bu bir bakıma doğru. Ama Türkiye’nin bölücü hareketleri engelleyebilmesi için illa Irak’ta asker bulundurması gerekmez. İncirlik’i kapatırız, başka yaptırımlar uygularız. ABD’nin yollarını kapatırız. En az asker göndermek kadar etkili olur. Ama nedense bu düşünülmüyor. Biz iktidarımız sırasında Irak’a asker sokmaya karar vermiştik. Saddam Hüseyin’in güvenliğini de sağlayacağımız için o da buna ses çıkarmayacaktı. Ama ABD buna ‘Hayır’ dedi. Şimdi orada PKK unsurları var, ‘Bunları temizle’ diyoruz, ‘Yapamam’ diyor. ‘Irak’ta kurulan rejim yapsın’ diyor ona da razı olmuyor. Net olarak ‘Biz yapamayız da yaptırmayız da’ diyor. Milletvekili yaşı 20 olmalı Çağımız bilgi çağı. İnsanlar çok erken yaşta olgunlaşmaya başladılar. Bunun için Türkiye’nin genç potansiyel nüfusunu iyi kullanması gerekir. Milletvekili yaşının 30 olması büyük haksızlık. Bunun derhal 20’ye çekilmesi gerekir. Genç kitlelerin siyasete ilgisini artırmak lazım. Bizden başka gençliğinden bu hakkı esirgemiş bir ülke yok. Hele biz 25 diyelim ondan sonra 20’ye düşürürüz. AK Parti bunu getirdi ama bir takım hilelere başvurarak ardına başka konular takarak bu değişiklikleri yapmamak lazım. ECEVİT’İN GÖZÜYLE LİDERLER VE PARTİLER Bülent Ecevit, Başbakan Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, MHP ve CHP ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. MHP dışındaki parti ve liderleri eleştiren Ecevit, ilginç ifadeler kullandı: Başbakan Tayyip Erdoğan sinir içinde. Bugüne kadar karikatürlere bile tahammül edemeyen bir lider görülmemiştir. Dış politikada deli dolu birtakım laflar ediyor. Entelektüel bir birikiminin olmadığını biliyorum. Diyarbakır’da konuştukları bunun göstergesi. Erkan Mumcu’nun ciddiye alınacak çabası yok. Zaten AK Parti’den koparak oraya geldi. Onlardan farkı yok. ANAP’taki arkadaş ciddiye alınacak birisi değil. CHP ile bir yere varılamaz. O yüzden bizim onlarla bir araya gelmemiz mümkün değildir. Geçmişte birlikte çalıştık, çok çatıştık. CHP ile birleşmeyi siyasi hayatım boyunca hiç düşünmedim. CHP, tek partili dönemin sonucunda ortaya çıktı. Bazı değişiklikler oldu ama niteliği hiç değişmedi. CHP hiç bir dönemde ciddi bir sol parti olmadı. Toprak ağalarının katkısı ile kurtulmuş bir parti sol parti olamaz. Etnik unsurları, mezhep unsurlarını öne çıkaran bir parti sol parti olamaz. Onlarla birlikte biz solculuk yapamazdık. CHP Türkiye solunun önünü tıkayan bir partidir. 12 Eylül darbesi olmasaydı da CHP ile yolumuza devam edemezdik. Yeni bir bölünme daha olurdu. Bu kez biz ayrılıp yolumuza devam ederdik. MHP henüz iktidarda yerini bulabilmiş bir parti değil. Bu nedenle MHP’yi bilemiyorum.