AB, 3 Ekim'e sayılı günler kala müzazekere çerçevesini bıraktı, Kıbrıs'a takıldı. Üye ülkeler farklı tellerden çalınca hazırlanan karşı 'Kıbrıs deklarasyonu' ertelendi.
Abone olAB Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER), Brüksel'de devam eden haftalık olağan toplantısında, Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki deklarasyonuna karşı yayımlanacak AB deklarasyonu taslak metni üzerinde uzlaşma sağlayamadı. Diplomatik kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, AB Dönem Başkanı İngiltere'nin son taslak metin önerisi üzerinde tartışmalar, Kıbrıs Rum kesimi, Yunanistan ve Fransa'nın muhalefeti nedeniyle sonuçsuz kaldı. Kaynaklar, görüşmelerin ''zor geçtiğini'', AB Dönem Başkanı İngiltere ile Kıbrıs Rum kesimi arasında ''gerginlik yaşandığını'' ifade ediyorlar. Dönem Başkanı İngiltere Sözcüsü, COREPER bünyesinde görüşmelerin olumlu geliştiğini, ancak büyükelçilerin daha fazla zamana ihtiyaçları olduğunu bildirdi. İngiltere'nin, cuma günü olağanüstü COREPER toplantısı ve 26 eylülde, dışişleri bakanları düzeyinde AB Genel İşler Konseyi olağanüstü toplantısı önerdiği belirtiliyor. AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarından oluşan AB Konseyi, geçen 17 aralık tarihindeki zirvede, Türkiye'nin belirli koşulları yerine getirmesi halinde müzakerelerin 3 ekimde başlamasını kararlaştırmıştı. Söz konusu koşulları yerine getiren Ankara, bu çerçevede, gümrük birliğinin AB'ye yeni katılan 10 üyeye de uyarlanması için Ankara Antlaşması'nın ek protokolünü imzalamıştı. Türkiye, ek bir deklarasyon ile ''Kıbrıs Cumhuriyeti''ni tanımadığını belirtmişti. AB üyesi 25 ülkenin Brüksel'deki daimi temsilcilerinden oluşan COREPER, yarınki toplantısında, İngiltere tarafından hazırlanan karşı deklarasyon taslak belgesine son şeklini vermek için çaba harcayacak. AB üyeleri, son haftalarda, bu konuda yapılan görüşmelerde, özellikle Kıbrıs Rum kesimi, Yunanistan ve Fransa'nın tavırları nedeniyle uzlaşma sağlayamadılar. Söz konusu taslak belgede, Türkiye'nin, geçen 29 temmuzda Ankara Antlaşması Ek Protokolü'nü imzalarken ''Kıbrıs Cumhuriyeti'' ile ilgili bir deklarasyonda bulunma ihtiyacı hissetmesinin üzüntüyle karşılandığı ifade ediliyor ve Türk deklarasyonunun tek taraflı olduğu, protokolün bir parçasını oluşturmadığı, Türkiye'nin protokolden kaynaklanan yükümlülükleri üzerinde herhangi bir yasal etkisi bulunmadığı savunuluyor. Taslak belgede, AB'nin, Ek Protokol'ün Türkiye tarafından tam olarak, ayrım yapılmaksızın uygulanmasını ve malların serbest dolaşımı üzerindeki, ulaştırma araçlarıyla ilgili olanlar dahil tüm zorlukları ortadan kaldırmasını beklediği ifade ediliyor. AB, protokolün pratik uygulamasını yakından izleyeceğini ve durumu değerlendireceğini belirtiyor. Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, 3 ekimde resmen başlaması öngörülen tam üyelik müzakerelerinde başlıkların açılmayacağı mesajı verilen taslak belgede, 1 Mayıs 2004'ten itibaren AB üyesi olan ''Kıbrıs Cumhuriyeti''nin, uluslararası hukuk çerçevesinde devlet olarak tanıdığı kaydediliyor. Belgede, Türkiye'den, tüm AB üyesi ülkeler ile arasındaki ilişkileri en kısa sürede ve hukuki olarak normalleştirmesi beklentisine yer veriliyor. Taslak belgede, Türkiye'nin, BM Genel Sekreteri'nin çabaları çerçevesinde Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü doğrultusundaki çabaları destekleme taahhüdünün devam ettiğine dikkat çekiliyor ve adada kalıcı çözümün barış, istikrar ve uyumlu ilişkilere katkıda bulunacağı konusunda hemfikir olunduğu belirtiliyor. Belgeye, Türkiye'nin ''tam üyelik öncesinde'' Kıbrıs Rum kesimini tanıması gerektiğine ilişkin bir ifade eklenmesinin söz konusu olduğu belirtiliyor. -MÜZAKERE ÇERÇEVE BELGESİ- COREPER'in bugünkü toplantısında, 3 ekimde başlaması öngörülen Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin temelini oluşturacak olan Müzakere Çerçeve Belgesi de ele alınıyor. AB'nin yürütme organı olan AB Komisyonu tarafından hazırlanarak onaya sunulan Müzakere Çerçeve Belgesi'nin, ay sonundan önce, AB karar organı olan AB Konseyi tarafından onaylanması gerekiyor.