Alman Focus dergisi, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin gelişmelere yer verdiği bir haberinde, Türkiye'nin ''artı'' ve ''eksilerini'' anlattı. İşte derginin Türkiye a
Abone olAlman Focus dergisi, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin gelişmelere yer verdiği bir haberinde, Türkiye'nin ''artı'' ve ''eksilerini'' anlattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in Berlin'de düzenledikleri ortak basın toplantısından bir fotoğrafa yer verilen haberde, Türkiye'deki ekonomik büyüme hızının ve enflasyonun yüzde 20'nin altına düşürülmesinin olumlu gelişmeler olduğu ifade edildi. Türkiye'nin güvenlik politikasında da AB için önemli rol oynayacağına ve ülkede büyük reformlar yapıldığına işaret edilen haberde, AB üyeliğinin Türkiye'nin çeşitli bölgeleri arasındaki yaşam standartları farkını da dengeleyebileceği görüşüne yer verildi. Türkiye'nin ''eksileri'' olarak da doğu bölgelerinin geri kalmış olduğu, Türkiye'nin coğrafi olarak sadece yüzde 3'ünün Avrupa'ya ait olduğu, üyeliğinden sonra Fas ya da Ukrayna gibi ülkelerin de üyelik talebinde bulunabilecekleri şeklindeki görüşlere yer verildi. Türkiye'nin farklı bir kültüre sahip olduğu ve AB ülkelerine yönelik göçün artacağı endişesinin bulunduğu belirtilen haberde, insan hakları konusundaki eksikliklere dikkat çekildi. Yapılan son kamuoyu araştırmasına göre, Almanların yüzde 54'ünün Türkiye'nin AB üyeliğine karşı, yüzde 40'ının ise üyeliğinden yana olduğu ifade edilen haberde, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Vural Öger ile AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olanları ikna çabaları anlatıldı. Başbakan Gerhard Schröder'in yaptığı açıklamalara da yer verilen haberde, Schröder'in, 1963 yılından bu yana Türkiye'ye üyelik sözü verildiğini söylediğini ve ''Sanki bu sözü veren herkesin, 'Bunu vaat edebiliriz. Türkler bunu zaten başaramaz' gibi düşündükleri duygusuna kapılıyorum'' dediği belirtildi. ROTH'UN GÖRÜŞLERİ Birlik 90/Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth dergiye yaptığı açıklamada, ''Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili bir referandum yapılsa Almanların çoğu üyeliği kabul eder mi?'' sorusuna karşılık şunları söyledi: ''Bu konuda ayrıntılı ve adil bir tartışma sürdürürsek, evet. İnsanların endişelerini ciddiye almalıyız. Türkiye'de insan haklarının durumu nasıl? Bunlar garanti edilmeli. İnsanlar kendi işyerleri konusunda endişe duydukları için göç konusundaki endişelerini de anlayabiliyorum. Ancak diğer üye ülkelere baktığımızda, bu endişelerin yersiz olduğunu görüyoruz.'' Almanya'nın uzun yıllardan bu yana göç ülkesi olduğu gerçeğini görmezlikten geldiğini, bu nedenle şimdi uyumun teşvik edilmesinin öncelikli hedef olması gerektiğini ifade eden Roth, bunun için yabancıların da Almanca öğrenmelerinin önemine işaret etti. Roth, ''Cumhurbaşkanı Horst Köhler'in, ülkede yaşayan Müslümanlardan terörizme karşı daha açık bir şekilde tavır almalarını istemesi konusunda ne düşündüğü'' sorusu üzerine şunları kaydetti: ''Almanya'da yaşayan Müslümanların açık bir sinyal vermelerini her zaman isterim. Ancak ülkemizde yaşayan yaklaşık 3 milyon Müslümanı, radikal dinci teröre karşı sempati duymakla itham edemezsiniz. Yine de sinyaller önemli. Irak'ta Fransız gazeteciler kaçırıldığında Fransa'da Müslümanlar da sokaklara döküldü. Almanya'daki Müslüman gruplardan da demokratik anayasamızın ve ortak değerlerimizin kendileri için ne kadar önemli olduğunu göstermelerini diliyorum. Şiddet yanlılarının İslamiyet'i nasıl kendi amaçları için suiistimal ettiklerini açıkça anlatmalılar. Kiliseler ile Müslüman gruplar arasında da daha yoğun bir diyalog geliştirilmeli.''