Fitneciler Vurun Gökçek'e!..
"Fırsat bu fırsat" diyerek fitne peşinde koşanlara en güzel cevap geldi. ”Sayın Cumhurbaşkanımız sadece Türkiye mizin değil ümmetinde lideridir” Nokta!..
Bir Büyükşehir Belediye Başkanı Türk siyasetinin gündemini hiçbir dönem böylesine meşgul etmemiştir!..
Sevenleri ile sevmeyenlerinin ortası böylesine keskin olmamıştır…
Peki neden?
Çünkü siyaseten de karşılığı olan bir adam…
İster sevin...
İster sevmeyin...
İster eleştirin ister eleştirmeyin...
İster istifa eder ister etmez...
İster bırakır ister bırakmaz...
İster devam eder ister etmez…
Tüm bunlar bir gerçeği değiştirmez…
O, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarih yazdığı ve bugünlere gelmesine vesile olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden sonra belediyecilik tarihinde en başarılı ikinci adamdır...
Melih Gökçek Türk siyasetinde bir tarih!..
Ankara'ya damgasını vurmuştur!.
Eleştirilere bakıldığı zaman yok efendim çok uzun süre belediye başkanlığı yaptı!
Suç mu?
Sen hizmete bak!..
Bakıyorum eleştirilere hep kişisel hesap!.. “Ankara’ya ne yaptı?” sorusunu soran yok!..
Çünkü cevabı nettir;
ANKARA'YI ANKARA YAPTI…
Dedim ya!
Ankara'nın Gökçek ile nereden nereye geldiğini görmek için o geçmiş dönemleri yaşayan insanların elini vicdanına koyarak cevap vermesi gerekir..
Yeni nesil ise 25 yıl önceki Ankara'yı büyüklerine bir sorsun!..
Hava kirliliğinden insanların nefes dahi alamadığı, temiz suyun evde değil kuyuda arandığı, yeşili yok olmaya yüz tutmuş, trafik sorunu insanları çıldırtmaya başlamış, Metro hayali projeler üzerinde kalmış, Gençlik Parkı dışında parkı mumla aranır olmuş, doğru dürüst yolu görülmeyen Türkiye’nin başkentini bir sorsunlar!..
Hey gidi Ankara!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü açtığı, destek verdiği her proje ile bugün Avrupa’nın marka başkentlerinden biri Ankara!..
Bugün Gökçek kompleksine kapılmadan, nankör olmadan Ankara’ya bakıp ta bunu kim inkar edebilir ki!..
Peki Melih Gökçek’in neden isminin gündeme geldiği her olayda fırtına kopuyor!..
Pusuda bekleyenler anında ateşe başlıyor!..
Bundan aylar önce “Vurun Gökçek’e” diye bir yazı yazmıştım..
Bugünde bu misal bir tablo yaşanıyor…
Sürpriz değil!..
Dertleri Belediye Başkanı olması değil. Dertleri davasına sadakat ile bağlı kalması, Reis’e canı gönülden omuz vermesi, muhalefetin canını okuması!..
Reis’in yanında CHP ile onun kadar kavga eden kim var?
Yani;
O sıradan bir Büyükşehir Belediye Başkanı hiç olmamış...
Siyasetin hep göbeğinde bir mücadele adamı olmuş…
Doğru bildiğini söylemekten hiç çekinmemiş…
Sosyal medyayı çok etkin kullanarak anında cevap yetiştirmiş…
CHP'liler onu, o CHP'lileri hep düşman görmüş..
Partisinde bile onu kullanamayanlar tarafından “Gitse de kurtulsak” denmiş!..
Şöyle sosyal medya hesabına bakıyorum…
Hep kişisel saldırı ama hizmet noktasında dert ağlayan yok!..
Söyleyeceğim şu ki;
Melih Gökçek kim ne derse desin Türkiye’nin her köşesinde karşılığı olan Türk siyasetinde bir tarih..
Yıpranmasının nedeni ise siyasi gelişmelere ‘Ben belediye başkanıyım’ demeden yani hiç uzaktan bakmayıp davasının peşinde de koşan bir siyaset adamı olarak mücadele etmesi olmuştur.
Hiç kuşkusuz hiç bir koltuk ebediyen birinin olamaz. Gökçek içinde bu böyle.Ama AK Parti’de diğer belediye başkanları ile onu aynı kefeye koymak haksızlık olur...
Eleştirildiği bugünkü FETÖ o günlerdeki Gülen cemaati ile ilişkisine gelince Türkiye'de hangi belediye başkanının buna bazı CHP'li belediye başkanları da dahil o günlerde destek anlamında ilişkisi olmadı!
Yok efendim Türkçe olimpiyatlarına belediye otobüslerini tahsis etti, yurt için arsa,arazi verdi…
İyi niyetle kim destek olmadı!
Ama!
Gökçek’in Gezi olaylarından, 17/25 Aralık kumpasına, MİT TIR’larından 15 Temmuz hain darbe girişimine kadar kellesini ortaya koyarak Reis ile omuz omuza mücadele veren belediye başkanlarının başında onun geldiğini kim inkar edebilir ki!
Hiç kaçmadı, hiç kenara çekilmedi...
Hiç sonuca göre hareket etmeyi düşünmedi…
Aksini düşünen varsa söylesin!..
Başlarken dediğim gibi;
Ayrılır veya ayrılmaz…
İstifa eder veya etmez...
Ama davasına ve liderine asla ihanet etmez…
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasındaki kardeşlik hukukunun önüne kimse çıkamaz…
Kadir Topbaş olayı sessizce geçerken bugün “Fırsat bu fırsat” denerek Gökçek’in ismi üzerinden fırtına koparılmak istenmesinin onun sadece Türk Belediyeciliğinde değil siyasetinde de ne kadar önemli bir isim olduğunu ortaya koyuyor..
Fitne sokmak isteyenler duvara çarptı..
Yaptığı son açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kardeşlik hukukunun ne anlama geldiğini belgeledi…
Tabi fitneciler üzüldü…
Gökçek dedi ki;
“Şer odaklarının fitne çabalarına asla pirim vermeyeceğiz. Öyle bir hava meydana getiriyorlar ki her söylediğinizi bir yerlere çekerek algı operasyonu yapıyorlar.
Şunu söylemek isterim ki Recep Tayyip Erdoğan’a destek olmak ümmetin her ferdinin görevidir. Çünkü Sayın Erdoğan sadece Türkiye’nin değil ümmetin lideridir.
Fitne peşinde olanlar boşa uğraşırlar.”
Gökçek’in bu sözleri üzerine söylenecek tek söz şudur; NOKTA...
Çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorumluluğunun ne kadar büyük olduğunu, sadece AK Parti için değil Türkiye’nin istikbali için ne kadar önemli olduğunu en iyi o biliyor…
Fitne peşinde koşanlar şunu iyi bilmeli ki Melih başkan bir gün final yapacaksa bu sözlerle yapar!..
Çünkü Melih Başkan açıkça diyor ki;
Böylesine kritik bir süreçte sadece partimizin değil Türkiye’nin istikbali için söz konusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın varlığı ise ben dahil gerisi teferruattır!..
Eğer Reis bir gün "Melih bey bıraksın" derse hiç tereddüt etmeden adam gibi bırakır.
Ardından kardeşlik hukuku ile Reis'in safında 'Durmak yok yola devam' diyerek 2019 için omuz omuza mücadele eder...
'Vurun Gökçek'e' diyen Fitnecilere duyurulur!..