BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Fişlenme korkusu işte böyle bir şey!

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 'fişlenme' korkusu yüzünden Arapça öğrenemediğini açıkladı

Abone ol

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, anne ve babasının Arapça konuştuğunu, ancak 'fişlenme' korkusu yüzünden bu dili kendisine öğretemediklerini söyledi...

Referandum çalışmaları için Mardin'i ziyaret eden Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, STK temsilci ve başkanları ile bir araya geldi. Erdoba Konağı'nda Mardin Belediyesi tarafından verilen sahur yemeğine Bağış'la birlikte Mardin Valisi Hasan Duruer, AK Parti Mardin Milletvekilleri Gönül Beki Şahkulubey, Mehmet Halit Demir ve Cüneyt Yüksel ile Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu katıldı.

Yemek öncesi Bağış, aralarında eski CHP İl Başkanı Mehmet Çiftsüren, SP İl Başkanı Mehmet Timurağaoğlu, eski DSP Milletvekili Mustafa Tuğmaner ve 100'e yakın STK temsilci ve başkanlarına hitap etti. Referandumla değişecek yasalarla ilgili slayt eşliğinde bilgiler veren Bağış, sık sık muhalefet partilerini, değişecek maddeleri okumamakla itham etti. Bağış, referandumun Türkiye'de fişleme belasına son verilmesi ve keyfi disiplin cezalarının ortadan kalkmasının anayasanın AB standartlarına yükselmesiyle ilgili bir süreç olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu ülkede kamu denetçiliği kurumunun kurulması, Meclis'in gizli oyla seçeceği bir kişinin 4 yıl boyunca vatandaşla devlet arasındaki sorunlarla ilgili olarak karar vermesinin önünün açılması, Avrupa Birliği standartları için bir girişimdir. Bu ülkede Yüksek Askeri Şura kararlarına yargı yolunun açık olması, gerektiğinde ihraç edilen kişilerin yargıya başvurabilmesinin önünün açılması AB standartlarında bir adımdır. Kamu çalışanlarının toplu sözleşme hakkına kavuşması bu ülkenin AB standartları ile alakalıdır. Bütün bu adımlar Türkiye'nin daha çağdaş, demokratik daha laik daha güçlü hukuk devleti olmasını sağlayacaktır. AB'ye darbe anayasası ile üye olamayız. Darbe anayasası ile üye olmaya çalışan başka ülkeler oldu. Yunanistan, Portekiz, İspanya da denedi. Onlar da olamadı. Ne zaman ki anayasalarını değiştirdiler daha çağdaş, demokratik devleti değil bireyi öncelikli tutan anayasaları benimsediler, AB müzakere süreçleri hızlandı ve Avrupa'nın kilit ülkeleri haline geldiler. Türkiye'nin AB müzakerelerinde 12 Eylül iyi bir dönemeç olacaktır. Onun için merak edenlere Mardin'den seslenmek istiyorum, Türkiye'nin gerçekten Avrupa Birliği standartlarında olmasını istiyorsak, Mardin'in Avrupa Birliği standartlarında bir şehir olmasını istiyorsak, önce demokratikleşmemiz lazım. AB'ye darbe anayasası ile üye olunmaz.''

Muhalefetin değişecek maddeler üzerinde en çok Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın yapılarında yapılacak değişikliğe karşı çıktığını anlatan Bağış, "Anayasa Mahkemesi ise önlerine gelen itirazla ilgili olarak herhangi bir düzenleme veya iptal gitmediği için Anayasa Mahkemesi de bu yasaların değişmesine yeşil ışık yakmıştır." dedi.

Trabzon'da Sümene Manastırı'nda düzenlenen ayine dikkat çeken Bağış, "Türkiye'de artık bazı tapular yıkılıyor. Ve insanlar özgürlüklerine kavuşuyor. Ama buna direnen ve yasakçı zihniyetin değişmemesini isteyenler de bu değişime direnmeye devam edecek. Bugün Mardin'de yüzyıllardan beri burada yaşanan hoşgörü ortamının kime ne zararı olmuş? Ama bizim muhalefet bunu anlamakta zorluk çekiyor. Bu yasa değişikliği ile artık herkes istediği şekilde yaşayacak." ifadelerini kullandı.

Bakan Bağış, anne ve babasının Arapça konuştuğunu ve kendisine 'fişleneceğim' korkusu ile bu dili öğretemediklerine dikkat çeken Bağış, "Yıllarca bu ülkede insanlar, bırakın istedikleri gibi konuşmayı, kendi çocuklarına bile istedikleri isimleri vermediler. Bırakın, isteyen çocuğuna Agup ismini de versin, Mücahid ismini de versin." şeklinde sözlerini sürdürdü.