Ülkeye girenlerin parmak izleri alınacak, fotoğrafları çekilecek. Bahane ise ilginç...
Abone olJaponya Adalet Bakanı Kunio Hatoyama, ülkeye gelen yabancıların gelecek aydan itibaren parmak izlerinin alınması ve fotoğraflarının çekilmesiyle ilgili kararı savunurken, "bir arkadaşının arkadaşının El Kaide örgütü üyesi olduğunu ve çeşitli sahte pasaportlarla Japonya’ya giriş yaptığını" söyledi.
Hatoyama, ülkeye giren yabancıların parmak izlerinin alınmasıyla ilgili 20 Kasım’dan itibaren uygulamaya geçilecek yeni sisteme ilişkin
düzenlediği basın toplantısında, "Arkadaşımın arkadaşı El Kaide üyesi.
Kendisiyle hiç tanışmadım, ancak 2 ya da 3 yıl önce birkaç kez Japonya’ya geldiğini duydum" diye konuştu.
Ülkeye çeşitli sahte pasaportlarla giriş yapan bu kişinin, yeni sistemin "gerekliliğine bir örnek" olduğunu ifade eden Japon bakan, "arkadaşının arkadaşının" Endonezya’nın Bali adasında düzenlenen bir bombalı saldırıya karıştığını ve güvenlik gerekçesiyle de Endonezya’ya girişinin yasaklandığını kaydetti. Bakan, Bali adasında düzenlenen hangi bombalı saldırıyı kastettiğini ise belirtmedi. Bali adasında düzenlenen saldırılardan biri olan 2002’deki bombalı saldırıda çoğu yabancı turist 202 kişi ölmüştü.
Japonya’da gelecek ay uygulamaya geçilecek yeni sistemle 16 yaşından büyük ziyaretçilerin tamamının ülkeye girişlerinde fotoğrafları çekilecek ve parmak izleri alınacak. Ayrıca ülkeye gelen gemi ve uçaklar, varışlarından önce yolcu listesini vermekle yükümlü olacaklar.
Yeni uygulamadan sadece bazı sürekli oturma izni bulunanların, diplomatik ziyaretçilerin ve 16 yaşından küçüklerin etkilenmeyeceği belirtilmişti.
Yetkililer, alınan fotoğraf ve parmak izlerinin, uluslararası terör ve suç şüphelilerinin yüklü olduğu bir veri tabanının yanı sıra yerel suç veri tabanı ile de karşılaştıracağını açıklamıştı.
Veri tabanında kaydı bulunanların ülkeye girişine izin verilmeyeceği ve bu kişilerin sınır dışı edileceği belirtilerek, elde edilen fotoğraf ve parmak izlerinin uzun süre veri tabanlarında saklanacağı kaydedilmiş, ancak güvenlik gerekçesiyle bu sürenin ne kadar olacağı açıklanmamıştı.
Uygulamanın muhalifleri ise bunun ülkeye gelen yabancılara karşı bir ayrımcılık ve onların özel hayatlarına müdahale olacağını söylüyor.